Taramalı/BxB

5

Sessizce dinlenirken silahımı temizliyordum. Helikopter gelmişti ve biz uzak bir yerde inzivaya sote bir yere geçmiştik. Herkes sessizdi. Komutan diğer gelen bölük ile konuşup raporlaşıyordu.

Silahımı temizleme işlemi biterken mermi stoklarımı kontrol ettim. Onlarada ekleme yaparken kolumda hissettiğim temas ile başımı aniden kaldırarak evirdim. Akın gülümseyerek bana bakıyordu. Yanıma oturdu.

"Biraz dalgın gibisin. Bir sorun mu var?"

Var mıydı? Olmamasi gerekiyordu. Hatırlamamam gerekiyordu ama belimdeki komando bıçağı beni kötü etkiliyordu. Siz şimdi diyeceksin abartma sen de Ulaş diye. Ama siz de kaçırılıp, zorla tutulup sonra elinize bıçak verilip kendi timinizden birine zarar vermek zorunda bırakılsaydın. Ve o kişi şehit olmuş olsaydı sizin yüzünüzden inanın etkilenirdiniz. Eminim bu hikayeyi de merak ediyorsunuzdur. Ama bu başka bir bölümün konusu okuyucu tim.

"Hey! Yine daldın."

"Ah kusura bakma... şey bir sorun yok. Belimin acısı arada kendini belli ediyorda. Unutmak için kendimi işe verdim."

Akın yüzünü ekşitti o esnada. Elini omzuma koyup sıktı anlıyorum seni der gibi.

"Bak ben ciddiyim ceza olarak çantanı Turgay abi taşıyabilir."

"Adım mı geçti?"

Turgay abi anında yanımıza gelirken, Akın ona kötü kötü baktı.

"Çocuğun beli adeta yok abi sence."

Turgay abinin yüzü düşerken bana baktı sonra Akın'a.

"Sanki isteyer yaptım. Normalde iy-"

"Kurt timi buraya gelin."

Komutan Demir'in bize seslenmesi ile ayağa kalktım hemen. Silahımı omzuma asarken digerleri ile Komutan'ın yanına geçtik. Bizi gözleri ile süzdü. Gözleri en son ben de dururken en sonunda söze girdi.

"Omega timi bizimle gelecek. Köyü dron ile gözetledik az da olsa. Tüm köyü almışlar adeta pezevenkler. Köylüleri büyük bir ahıra kapamışlar. Ölü olanlari bir çukura atmışlar, sanırım yakacaklar. Yüze yakın adam olmasından şüpheleniyoruz. Köye aşağıdaki girişten gireceğiz. Kartal sen ilk bizimle giriyorsun. Sonrasında bir çatıya geçebilirsib. Ama eğer geçemezsen yakın savaşta benim yanımda kal. Aylak ve Pusula siz Omega timinden iki kişi ile daha sol tarafa gidiyorsunuz. Dolunay sen de o timden üç kisi ile sağ tarafa gidiyorsun. Ben ise komutan ile birlikte önden gidiyorum Kartal ile. Anlaşıldı mı?"

Hep bir ağızdan.

"Anlaşıldı komutanım."

"Güzel. Şimdi yola çıkıyoruz. Birbirinize dikkat edin. Yolunuz açık olsun askerlerim."

***********

Köye girerken ben silahıma sıkıca tutunmuştum. Hepimiz denilenler gibi dağılmıştık. Ben komutanın arkasında ilerlerken etrafa bakıyordum. Meydana yakın bir yer belirlerken kendime komutanın omzuna dokundum. Bana dönerken iki parmağım ile hafifçe evi gösterdim. Eve döndu. Sonra bana bakıp onaylarken ben eve yol aldım. Ev iki katlıydı. Çatısına çıktım mı bu iş tamamdı.

Susturucu takılı tabancamı çıkarırken eve girdim. Temkinle odaları incelerken balkonlara bakıyordum. İkinci kata gelirken balkondaki nisancıyı gördüm. Sırıttım ve sessizce yaklaştım. Balkon kapısını açarken o sese dönmüştü ama tepki vermesine izin vermesinden anlından vurmuştun iti. Oradan çıkarken temiz olduğuna kanaatine vararak çatıya çıktım. Yerimi alırken silah desteğimi çıkarıp yerlestirdim. Silahıda yerleştirirken dürbünden etrafı izlemeye başladım. Meydanda fazlasıyla adam vardı. Aradığımız adam da oradaydı. Dişlerimi sıktım. Telsize yaklaştım.

"Adam meydanda dendiği gibi. Saydığıma göre 28 adam var oratada, tamam."

"Anlaşıldı Kartal. Sana komutu verince başlayabilirsin."

"Anlaşıldı komutanım."

İzleme işine daha da dikkatimi verirken silah sesleri artıyordu. Meydanda hareketlilik artarken iki timinde komutanı ortaya girdi.

"Başla Kartal!"

"Anlaşıldı!"

Komutu almam ile uzaktan tek tek halletmeye başladım. Bir yandan da ıslık çalıyordum. Adamları tek tek hallederken bir yandan da tabii kiiçimden sayıyordum sonradan tartışmak için. En sonunda ana adamımıza hedef alırken durdum.

"Adama görüş alındı komutanım."

"Öldürme Kartal. Daha işimiz var onunla ne yazık ki."

"Anlaşıldı komutanım."

Omzuna nisan alacakken göz göze geldik. Bana sırıtarak bakarken kaşlarımı çattım. Sonra birden meydandaki silah sesi kesildi. Adam bozuk Türkçesi  ile konuşmaya başladı.

"Ciddeb bravo. Çabuk hallettiniz bizi. Ama biz gidersek siz de gidersiniz."

Elini havaya kaldırırken kumandayı gördüm. Düşündüğüm sey olmasın.

"Ahanda bu köyün etrafında özellikle o ahırda bombaları özenle dizmisimdir komutanlarım. Ne marifetliyim değil mi?"

Dişlerimi sıkarken aklıma gelen sey ile bileğine nişan aldım. Bileğinden vurdum mu param parça olurdu o bileği. O esnada boşluk olabilirdi. Ama bunu komutana sormadan yaparsam bokuda yerdim. Çünkü bu bir nevi kumardıda. Yutkundum. Adam yerimi zaten biliyordu. Telsizi açtım.

"Komutanım. Bileğine görüşüm var. Vurabilirim ama... bu kumar olur."

Benim olduğum tarafa bir bakış atarken başını iki yana salladı. O esnada adam yeniden konuşmaya başladı.

"Aha o damdaki adamınada de. Yanlış bir hareketinde o da vurulur."

Dediği şey ile kaşlarımı çatarken etrafa bir bakış attım. Uzun sürmeden yandaki binadaki adamı gördüm. Bana nişan almıştı. Sinirle güldüm. Pezevenklere özellikle ben iskence edicem.

"Öyle bir sey yap ki hele bak be oluyor."

Demir komutan konuşurken ben aklımdan plan düşünüyordum. Adam yan binamdaydı. Ani bir hareketimden kurşun yerdim. Düşün Ulaş düşün!

"Zaten birlikte öleceğiz komutanlarım!"

Pekala kumar oynamayı sevmem. Bunun sonucunda vurulma ihtimalim de vardı. Ama onca masum çocuk ve insanları ölmesine izin veremezdik. Bu adam kendini öldürerek kolaylıkla sorgudan kaçardı. Bu olmamalıydı. Derin bir nefes aldım. Adam kafama nişan alıyordu muhtemelen. O binaya yakın olan grup aklıma geldi o esnada.

"Aylak ve Pusula. Bina meydandaki sokaktaki üçüncü mavi bina. Adam çatıda."

"Anlaşıldı Kartal. Hallediyoruz."

Pekala adamı oyalamalıydık. Komutanlar bu işi hallederken iç çektim.

"Yeter bu kadar şamata! Görüşürüz diyin askerler!"

Nisanı dirseğine sabitlerken nefesimi verdim. Adam basacaktı. Komutan benim tarafıma bir bakış atarken mesajı almıştım.

"Umarım halletmişsinizdir çocuklar. Halletmediyseniz bu vatan uğruna zaten seve seve şehit olurum."

Ve tetiğe bastım. Ortamda sadece iki silah patlama sesi yankılanmıştı.