Taramalı/BxB

7

Hazır olda beklerken inen helikopteri sakince izliyordum bir yandan. Yavaş yavaş inerken sakince desem de kalbim ağzımda atıyordu adeta. Tamamen inerken gözlerim çıkanları izliyordu. Timimi görürken rahat bir nefes verdim. Yavaş yavas yanıma gelirlerken gülümsedim.

"Dinlenmeye hazır olun demek isterdim ama Albay hemen bizi odasına çağırıyor. İki saat içinde gelin dedi."

Herkesin yüzü iyice düşerken ben ise bedenlerinde yara olup olmadığını izliyordum. O esnada Demir Komutan'ımın sesi ile irkilerek ona döndüm.

"Kolun nası oldu?"

Dediği şey ile koluma bakarken istemeden omuz silktim.

"Geçti bile Komutanım. Merak etmeyin ben sağlamımdır."

Turgay kahkaha atıp saçlarımı karıştırdı.

"Ya ya öylesindir kesin. Yürü hadi içeri."

Ona kötü kötü bakarken yürümeye başladım. Bir yandan son olan olayları daha detaylı bir şekilde time rapor geçiyordum.

"...Yani onları tamamen hallettim. Baya uğraştırdılar ama sonrasında bülbüle döndürdüm."

Bu dediğim ile Kaan lafa atlamıştı hemen.

"Nasıl döndürdün merak ettim bak."

"Orası bana kalsın Devrem."

O esnada soyunma odasına gelirken kapıyı açtım ve kenara çekildim.

"Siz üzerinizi değistirip yemekhaneye gelin. Güzel yemekler var bugün. Ben orada olacağım."

Diyerek Komutan'a selam verdim. Sonra yürümeye başlayacakken seslenilmesi ile durdum ve Komutan'a baktım.

"İyi işti asker."

Dediği ile dururken istemsizce gülümsedim."

"Sağ olun Komutan'ım."

**********

Tim yemeğini yemişti. Şimdi ise Albay'ın odasindaydık ve hazır olda onu dinliyorduk. Hepimize bakarken iç çekti.

"Hepiniz iyi iş çıkardınız çocuklar. Sizinle gurur duyuyorum. İki günlük bir aranız olacak. Ondan sonra ise göreve devam edeceksiniz. Dün Ulaş sayesinde o piçleri konuşturduk. Faruk lavuğu in değiştirip duruyor. Bunu sağlayan kişinin bir kadın olduğunu bulduk. İsim alamasak da istihbarat sağ olsun bulduk. Lidya Dikle."

Duyduğum isim bana tanıdık gelirken gozlerim büyümüştü. Siktir. Ben sadece adamlardan kadının nası biri olduğunu öğrenmiştim. Adını şimdi öğrenirken küfürler yağdırıyordum. Albay bana bakarken onun bana bakması ile diğerleri de bana baktı.

"Galiba tanıdık geldi."

Yutkunarak başımı aşağa yukarı salladım.

"Yurtta kalırken tanışmıştık. Kendisi ile aramiz pek iyi değildir de her bok vardı onda. Uyusturucan tutun mafyalığa kadar. On sekiz yaşına girdiğinde bir adam geldi ve onu aldı. Öz babasının adamlarından biriymiş."

O adamın benim ile sohbet etmesi gelirken sinirle sırıttım.

"O zamanlar ben on altı yaşımda idim. Onu almaya gelen adam gelip beni yanına alabileceğini ve kalacak yer vereceğini söylemişti. Elbette karşılığı olduğunu bildiğimden ne istediğini sormuştum... o ise uyusturcu taşımacılığını yapmamı istemişti. Sadece benden değil birkaç çocukdan daha istemisti. Gidenleri az çok hatırlıyorum. En son bana teklif edince onaylamayarak gitmiştim. O bunu yedirememiş olacak ki beni almayı denemişti. Ama yurt müdürü bazı sebeplerden ötürü beni vermemişti."