(The Neighbourhood - How)
𝓁
Başta sadece takip etmemin yettiği, gelir gelmez benimki gibi ustaca hazırlanmış bir yoldu bu. Kader değil. Aşk değil. Seni, çıktığını sandığın kafese geri sokmak ve anahtarı kendi boynuma asmaktı. Ayak uyduramadığım alışkanlığın ise anahtarı taşıyacak gücü senden almanın acımasızlığıydı.
𝓁
(Birinci gün)
Ensemden ve birkaç defa dirseğimin içinden uyutulma denemelerinden sonra ancak sersemlemiş, bir süredir gözlerimdeki yanmayla ateşimin yüksek olduğu geceleri yeniden tadıyor, aynı hisleri birebir yaşıyordum.
Öyle ki, kapalı gözlerimin de katkısıyla fazla büyük hissettiren yatağımdan, tüm gece izlediğim odamın kapısını yıllar sonra bir kez daha izliyor gibiydim. Yarısı cam olduğundan her zamanki yarı aydınlık yarı karanlık görüntüsündeydi. Böylesi her defasında daha korkunç oluyor, eşyaların birbirine girip hayal gücümü çalıştırmasına neden oluyordu.
Bir arabada olduğumu hissettiren sarsıntılarla zihnimdekiler bölünüyor, kısa süre sonra ise araçta çalan melodi ve önümden gelen neşeli mırıltılarla rüyaya dalar gibi yeniden aynı hislerin içine süzülüyordum.
Bunların sonucunda zamanın akışını kaybetmiş olsam bile gerçekliğin farkında ve ayırdındaydım. Şehirden uzaklaştığımızı biliyor, kırsalları dahi geçip daha da uzaklarda, eskiden sık sık geçtiğim ormanlık alanlarda ilerlediğimizi anlayabiliyordum.
Uzun zaman sonra buraya gelmek, rüzgârın ağaçlarda yarattığı ses ve kokuyla yalnızca babamın yanında oluştuğunu sandığım, heyecanla birbirine girmiş korku hissinin tüm bunlarla bağdaşıp hafızama tutunmuş olduğunu fark ettirmişti.
Ön camdan sızan orman havasının soğuması ve sırtımın koltuğa yapışmasıyla yolun bizi yukarı yönlendirdiğini anlayabildim. Bu tanıdık yollar ve hisler beni nereye götürüyordu?
Şu durumda alıkoyulduğumu düşünmekten çok beni düşündüren, oluşan duygusal karmaşam ve tepkisizliğimdi. Beni ve geçmişimi bu kadar iyi bilen bu kişinin amacını düşünmek için fazla yorulmuştum. Eğer amacı psikolojik işkenceyse bu kadarı kafiydi. Sorgu odasında soğukkanlılığını yitirmesi için saatlerce bekletilen insanlardan farkım kalmamış, güçsüzleşmiştim.
Bir insanı kontrol etmek için en akıllıca yol onu zihniyle baş başa bırakmaktı. Bu kadarını bilen ve düşünen birinin yaptığı doz bayıltsaydı bile eminim bir noktada etkisini yitirmeye başlayacak, beni bu yakıcı derecede soğuk olmasına rağmen ılık bir havuza süzülür gibi anılara dalmaktan alıkoyamayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BESK | Kukla İpleri
Misterio / Suspensoー Ortak evrende geçen üç kitaptan birincisidir. ..."Başından beri dokunmamam gereken ipleri her zamankinden daha sıkı tutmamı diliyordun; kendini bir an bile düşünmeden ellerimdeki yaraların nasırlaşmasını, bir daha acımamasını." "Ben bir avdım, öle...