Sekizinci Bölüm

110 29 110
                                    

Uyarılar:

Bölüm içinde dikkatli okunması gereken labirentli sahneler var, önerim dikkatinizi verebileceğiniz bir zamanda ve ortamda okumanız.

Yine aynı sahnelerde yardım alabileceğiniz görseli bölüm sonuna ekledim, ihtiyacınız olursa inip bakabilirsiniz.

Bol bol satır arası yorum bırakmayı ve bölümü oylamayı unutmayınız.

(Talimde bahsi geçen,
Colt 1911, American Eagle)

(Talimde bahsi geçen,Colt 1911, American Eagle)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kafesi gören kaçmak isterdi, kaçan kovalanırdı.

Kaçmak, av olmaktı. Avcıyı tetiklemek demekti. Tetiği çektirmek ve masaya serilmek.

Kaçacak yer yoktu, her şey önceden hazırdı.



𝓁


Savaş ya da kaç tüm vücudumu yönetiyordu.

Beni tetikte tutuyor ve güvendiğim bir yuva bulana kadar ayakta durmamı, ne kafeine ne de uykuya herkes kadar ihtiyaç duymamamı sağlıyordu.

Bana öğretilen, av olmak istemiyorsan avcı olmaktı. Kukla olmak istemiyorsan ipleri eline almaktı fakat bu bana gösterildiği kadar kolay değildi.

En acısıyla tecrübe ettiğimde ağırlığını taşıyamayacağım bir noktaya gelmiştim. İpler elimden kaymıştı. Yük, ellerimi koparacak kadar ağırdı. Ya kendimi kaptıracak ya elimdekinin yere çakılmasını izleyecektim.

Kayra göz göre göre boynuna dolanan iplerin kesiciliğini istiyordu. İkimizi de paramparça edişini hissetmeyi. Buna bağımlı olduğundan çektiği acıyla hayatta hissediyordu. Babasının küçük kızı olmak böyleydi çünkü. Canı yandığında babası gelirdi ve onu kurtarırdı.

Güç işte böyle ortaya çıkardı, güçsüzün yanında, zıttının karşısında.

Oysa ben onun ne çakılışını izlemiş ne de dağılıp kaldığı yerden toplamaya dönmemiştim.

Biz, üç nesildir gözlerdik. Herkesi ve her şeyi. Yapılacak bir şey varsa önce biz davranmalıydık. Bu konuda ne büyükbabam ne de babam kadar iyi olamamış, yalnızca öğrenmekle kalmıştım.

Savaşlarda önce aksiyon alan çoğunlukla kaybederdi çünkü muhakkak bir açık verirdi. Onlar bunun önüne geçmenin en iyi yolunu inşaa etmişlerdi.

Güçlü yönlerini gizleyerek ve zaaflarını güce çevirerek. Gösterdikleri karakterle bir kafes kurarlardı, kafes kurdukları baskıydı, baskıcı atılganlıktı.

Kafesi gören kaçmak isterdi, kaçan kovalanırdı.

Kaçmak, av olmaktı. Avcıyı tetiklemek demekti. Tetiği çektirmek ve masaya serilmek.

BESK | Kukla İpleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin