{Athena Elladora Malfoy}
O sabah uyandığımda hala Marvolo'nun kolları arasındaydım. O uyuyordu ve her zamanki gibi bir tatlılık timsaliydi. Yavaşça kalktım ve çadırdan dışarı çıktım. Sabah güneşi yüzüme vurdu. Bu duygunun tadını çıkardım. Aklıma dün gece geldikçe gülümsüyordum. O huzur,o mutluluk ve onun hala kulağımda çınlayan kalp atışları. O uyanmadan gölete kadar gidip gelmek istedim. Çok uzak değildi. Kaybolmazdım. Üstüme bir şeyler alıp göletin yolunu tuttum. İşte yine bütün güzelliğiyle karşımdaydı. Şafağın turuncu ışıklarının rengiyle parlıyor,ışıldıyordu. Göletin yanına oturdum. Cidden çok güzeldi. Gökyüzüne baktım. Şafağın turuncu ışıkları yavaş yavaş çekilip yerini maviye bırakıyordu. O renklerin değişimi gibi yavaşça mutluluk doluyordu içim. Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Ama hava bayağı bir aydınlanmıştı. Bir-iki saat kadar olabilir. Ayağa kalkıp çadırın yolunu tuttum. Ve endişeli bir Tom Marvolo Riddle'la göz göze geldik.
"Athena!"
"Efendim?"
"Neden kalıp öylece gidiyorsun ki? Ne kadar korktuğum hakkında bir fikrin var mı? Son yarım saattir sana ne olduğunu düşünüyorum. Aklımdan ne senaryolar geçmedi ki?! İnsan bir not,bir haber bırakır. Sen beni korkudan öldürmeye mi çalışıyorsun?!"
"Abartma Marvolo. Tamam,söz bir dahakine sana not bırakacağım."
"Bir dahaki mi? Bir dahaki diye bir şey yok Athena. Bugün bir pansiyon bulmaya gidiyoruz ve sen kesinlikle bir daha asla böyle bir şey yapmıyorsun."
Mutsuzca mırıldandım.
"Emredersin"
"Ederim tabii. Eğer kaçmasak ben senin lordun olmuş oluyordum. "
"Aman ne lord. Lord olmayacağım diye evden kaçan ben miydim lordum?"
"Lordum" kelimesinin üstüne basarak söylemiştim.
"Evet bendim ama kaçmasam şu an benim tek bir emrimle ayaklarıma kapanıyor olacaktın. İtaatkar bir ölüm yiyen olarak."
"Sen kaçmasan ben kaçacaktım zaten. Bu durumda da şu an ölü olmuş olurdum."
"Saçmalama Athena."
"Ne yani? Sen olmadan tek bir hortkuluk yok edebilecekime veya yakalanmadan hayatta kalabileceğime mi inanıyordun?"
"Lafı dolandırıyorsun."
Ama işe yaramıştı.
Çadırı toplayıp çantama tıktık ve etrafta bir şey kalıp kalmadığını kontrol ettikten sonra bana sıkıca sarılıp cisimlendi. Bir muggle kentinin hemen dışında belirmiştik. Kentte dolaşıp bir pansiyon aramaya başladık. Bu sırada ben de dükkanların vitrinlerine bakıyordum. Okulların açılışına ithafen her yerde muggle kitap kalemleri vardı. En sonunda bir pansiyonun önünde durup içeri girdik. Bir odanın ücretini ödedikten sonra odaya çıktık ve ben Marvolo'ya döndüm.
"Marvolo"
"Efendim"
"Birazcık dışarı çıksak?"
"Neden Athena?"
"Yeni bir kentteyiz ve ben burayı keşfetmek istiyorum."
"Eğer birlikte çıkacaksak bir seferliğine çıkabiliriz."
Sadece gülümsedim. Çantayı da aldım ve dışarı çıktık. Sokaklarda yürürken ben dükkan vitrinleri,bankamatikler gibi garip şeyleri inceliyordum. Marvolo ise etrafına bakmıyor,yalnızca mugglelara iğrenmiş bakışlar atmak için gözlerini yerden kaldırıyordu. Sokağın karşı kaldırımında kafayı çektiği belli olan biri bana " Naber güzellik?" diye bağırdığında elini tuttum. Bu belki basit bir şey gibi görünebilir. Bundan rahatsız olmam saçma gelebilir ama inanın size yapılsa sizinde hoşunuza gitmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arayış~Tom Marvolo Riddle
FanficYa Tom Riddle ile Lord Voldemort aynı kişi olmasaydı~ babasının lordluk mesleğini devam ettirmek istemeyen bir oğlan ve ailesinin köleliğini kabul etmeyen bir kız