"Bu işler nasıl yürür bilmiyorum rahip bey. Bana ne yapmam gerektiğini söyleyin de işler hallolsun. Buraya karımın isteği üzerine geldim. Onu aldattığım için günahkâr olduğumu ve beni affetmesinin tek yolunun günahlarımdan arınmak olduğunu söylüyor. Kısacası buraya günah çıkarmak mıdır nedir onu yapmaya geldim."
Rahip, bu aşağılayıcı tavra karşı kayıtsız kalmak istiyordu, çok zorlansa da başarıyordu. Sonuçta burada, günah çıkarmak için istekli olan herkesi dinlemek için vardı ve bunu yapacaktı. Sergei'yi dikkatlice dinliyordu ve günahını kabullenmesi için neler söylemesi gerektiğini planlıyordu.
"Sergei, biliyorsundur, buraya adımını attığın anda günahını kabullenmişsin demektir. Peki sen günahını kabulleniyor musun? Karını aldattığın için pişman mısın? Bana içtenlikle ve samimiyetle cevap vermeni istiyorum, ben burada seni yargılamak için yokum, seni yargılayacak olan Tanrı'dır. Ben sadece senin günahını anlayıp onu bir daha yapmaman için varım. Bana güvenebilirsin. Ben senin de babanım.
"Açıkçası benim aldatma nedenim tamamen dürtülerimin kontrolünü kaybetmem ve beni ele geçirmesine izin vermem. Karımı çok kez aldattım ama ilk kez yakalandım. Tek suçum yakalanmak, onun dışında sırf hayvani iç güdülerimi takip ettim diye cezalandırılmayı hak ettiğimi düşünmüyorum. Ben mutlu olmak için elinden geleni yapan bir adamım. İstersem aldatırım istersem insanları aşağılarım. Mutluluk için bir şeylerden feda etmemiz gerekir, ben de bunu yapıyorum. insanın hayattaki nihai amacı mutlu olmak ve acılardan kaçınmak olmalıdır. Hayatın anlamıdır bu - mutlu olmak. İnsanın özünde var çok eşlilik. Ben bir erkeğim ve olabildiğince kadını menimle doldurmak vahşi bir arzumdur. Bunun için neden cezalandırılayım ki? Din denen şey tamamen insanları özünden koparan bir şey. Doğamıza aykırı bir kere itaat etmek. Bizler özgür canlılarız ve kimsenin boyunduruğu altında kalmamalıyız. Aldattıysam aldattım, sonucunda mutlu da oldum. Bundan kime ne? Benim burada olma sebebim tamamen formalite. Karım bana inansın ve beni boşamasın diye buradayım. Karımı çok seviyorum ve onu sırf doğamdan dolayı kaybetmek istemem. Anlıyorsunuz değil mi, rahip bey?"
Rahip duydukları karşısında şoka uğramıştı. İnsanlığın doğası kara lekelerden oluşmaktaydı ve bu adam temizlemek yerine, lekelerini kendi elleriyle boyuyordu. Temizlenmesi şarttı. Rahip, Sergei'yı arındırmak için elinden geleni yapacaktı. Derin bir nefes aldı dudaklarının arasından ve söze başladı.
"Özgürlük her zaman iyi değildir, evladım. Sen özgür olduğunu sanarken ahlakını yitirmişsin ve dürtülerinin kontrolü altına girmişsin. İnsanlar, insan oldukları için bu kadar günahkarlar. Yüce Tanrı'mız bizi günahlarımızla baş edebildiğimizi görmek için insan olarak yarattı. Demek ki sen baş edemiyorsun. İnsanlıktan ne kadar uzak olursak o kadar yüceliriz. Melekler gibi saf ve temiz olmalıyız. Biliyorsun ki şehvet yedi ölümcül günahtan biridir ve sen bununla başa çıkarmıyorsun. Kadınların baştan çıkarıcılığına aldanıyorsun ve Tanrı'dan giderek uzaklaşıyorsun. Yapman gereken Tanrı'nın huzurunda bağlılık yemini ettiğin karına bağlı kalmak ve kutsal kitapta yazanları ciddiye almak. Bunu yapabilir misin? Gerçekten arınmak istiyor musun?"
"Bakınız ben tanrıya inanan biri değilim. Binlerce tanrıdan sizinkinin doğru olduğu ne malûm? Ben özgürlüğümü kısıtlayan her şeye karşıyım ve bunda bir sorun görmüyorum. Karımla anlaşamadığımız noktalardan biri de bu; tanrıya inanmak. Tanrı'yı hiçbir zaman yanımda hissedemedim ve hissetsem bile umrumda olmazdı. İnsan, kendine tapmalıdır. En yüce varlık kendimizizdir. Bundan ötürü Tanrı denen saçmalık bizi kısıtlamak ve kontrol etmekten başka bir işe yaramaz. Siz de buna ahmakça inanıyorsunuz. Din mutluluğumuzun önüne her türlü engeli çıkarır. Yok yedi ölümcül günahmış bilmem ne! Bana ne bundan! Ben kendi bildiğimden şaşmam. Bu dünyaya geldiğimden beri ben yalnızca benim, hiç kimse değilim, benim. Benden başka kimse bu hayatı yönetemez, buna izin vermem. İnsanlık önümde diz çöksün, bana yalvarsın, yine de dinlemem. Ben benden başka kimse değilim, ben benden başka kimsenin emri altında değilim. Bunu anlayın rica ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaratılış Sancısı
General FictionVaroluşumuzun bir işkence olduğu apaçık ortadadır, peki Tanrı'nın isteği acı çekmemizse? Rahip Mihai, hayatını insanlara adamıştır ve başına gelen bir olay sebebiyle insanlara yardım etmenin onları öldürmek olduğu kanısına varmıştır. Kendi zevkleri...
