16

31 7 25
                                    

Marabaalar askolarrr biliyorum dediklerimi yapmiyorum pek ama güvenin siz bana halledicemm. Ama cok uzatmiyorum geçin bölüm. Alin simdi bir sürü şey öğreneceksiniz. Tutamadim kendimi cumfudmx

_&_

Adımlarımı zorla ilerletip kendimi kapının karşısında buldum. Ne zor şey sadece bir kapıyı açmak. Yılardır kapının yanında ki posta kutusunun içinde olan anahtarı aldım. Ellerim titriyor ama girmek zorundayım.

"Sakin ol Eflin sakin ol başarbilirsin"

Sesli bir şekilde kendimi gazladıktan sonra kapıyı açtım. Açılan kapı direkt büyük bir salona çıkıyordu. İşte bu herşeyi başa sardı.

İpler hala tavanda asılı...

Gözlerim dolmaya başladı ama bunu yoapmamam ağlayamam ya şimdi ya hiç. Zorla üst kata yöneldim. Annemlerin odasına.

Hala aynıydı hiç dokunulmamış. Annemin elinin deydiği yatak hergün bıkmadan yeni düzene soktuğu parfümleri. Annemin parfüm koleksiyonu vardı onları almak bile onu heyecanlandırırdı. Bazen tüm dünyadaki parfümleri almaya çalışacağından şüphe ederdim.

Parfümlere bakarken dudaklarımda buruk bir tebessüm yayıldı.

Gözlerimi onlardan ayırıp dolaba ilerledim. Dolabı açtım ve babamın eşyalarını karıştırdım ve işte.

Sandıl tarzında bişey vardı. Onu ordan çıkartıp yere koydum bende yanına oturdum. Çok ağırdı.

İçimdeki merak duygusu gittikçe büyüyor ve korkuma rağmen açmam konusunda ısrar ediyor. Totreyen ellerimi sandığa götürüp açtım.

Burdan bir albüm not ve Nee!!!??

Silah mı?????

Babam ne işler karıştırıyor?

Ellerim titreye titreye notu açtım.

Minik tırtılım'a

Minik tırtıl bu notu okuyorsan eğer ya ölmüşüzdür yada kayıbızdır yada oyunu biz kazanmışızdır. Eğer kazandıysak eminim ki şuan arkanda sana sarılıyorumdur. Ama eğer öldüysek veya kayıpsak özür dilerim minik tırtıl seni yanlız bıraktığım için. Şimdi sana herşeyi anlatacağım ve sende bu kağıdı polislere vermeden önce diğer kasadaki herşeyi okumadan yakmanı isteyeceğim. Güzel kızım seni ve anneni istemeden çok kötü bir oyuna çektim. Bir mafya. Rafet Yakup. Şirketin borçları sebebiyle ondan yüksek bir miktar borç almıştım. Şirket iyiye gittiğinde tüm parayı verecektim. Onun bir mafya olduğunu bilmiyordum. Çocukluk arkadaşımdı. Bana bir ay süre verdi ve bende o bir ayda daha yeni yeni toparlayabildiğim için parayı veremedim. Bize bir oyun sundu daha doğrusu piskopatça bir oyun. Ve eğer kabul etmezsek seni öldürecekti. Ve oyundaki asıl kural. Sen intihara kalkışırsan bizi asacaktı. Minik tırtılım suçlama kendini babacım. Oyun şöyleydi önce küçük şeylerle başladı ona silah taşıtmalarında arayıcı oluyordum çünkü bildiğin üzere siber suçlar üzerine kurulmuş bir şirketimiz var ve ben de siber olarak onları gizliyordum. Kafan karıştı biliyorum ama sonunda sen varsın güzel kızım. Bunun ilerisinde seninle aramıza mesaf koydurttu ve sonra. Bir katil oldum. Oldum birini değil bir sürü insanı. Ama bilmiyordum minik tırtıl bilmiyordum bu işin sonunda bir lisenin patlamasına sebep olacağımı bilmiyordum. Ve bunun gibi bir sürü kötü işlerine alet etti. Biliyorduk bunun sonunda ya sen intihara kalkışacaktın yada o kafamıza sıkacaktı ama yine de pes etmemeyi seçtik bir gün kurtulacağımızın umudu ile. Eğer sen pes ettiysen de suçlama kendini kızım kendini suçlayaral ölü bizi getiremezsin ama suçlamayı bırakıp hayatına geri dönebilirsin.
Seni seviyorum minik tırtıl daima mutlu ol...

Göz yaşlarım sel olmuştu şimdi bağıra çağıra ağlıyordum arada babamla konuşuyordum ve daha da ağlıyordum. Not bitti sanıyordum ama arkasında minik bir kısım daha buldum.

Güzel kızım'a

Annecim meleğim hayatına çok zorluk kattık belki biliyorum ama güçlüdür benim kızım biliyorum kızım sen hayatını yoluna koyacaksın yüzündeki gülümsemeni bulacaksın. Ve bul. Güzel kızım her bir damla göz yaşına yeri göğü inletecek biri var. Ve o biri Rafet Yakubun oğlu. Hayır kızım babasından dolayı onu suçlama ve onu bul çünkü o da babasının kurbanı ve hiç bir zaman onun gibi olmadı. Bir gün seni takip eden yada dikkatle bakan bir çift yeşil göz görürsen unutma aklına takılsın. Oğlum gibi severim onu kızıl sahip çıkım birbirinize zarar vermeyin kırmayın dökmeyin. Seni seviyorum annecim güzel kızım. Göz yaşların sana emanet...

Kağıdı katlayıp yerine koydum. Şok. Şuan hissettiğim tek şey şoktu. Ağlamıyordum ama hiç bir his yoktu şoktan baska hissizleşmiştim bianda. Bu da ne demek.

Ne yani yeşil gözlü bey Rafet Yakubun oğlu muydu?

Ah belki de ben saçmalıyorum ve o baska biri.

Beynimin içinden bunu düşünmeyi reddedip kendimi yatağa yasladım. Hayır bunlar bunlar gerçek olamaz. Bunlar gerçek olamayacak kadaar garip.

Bunlar nasıl olur nasıl?

Aklım almıyor. Gözlerimden bir damla yaş aktı yada bilmiyorum belki daha fazla artık onları da hissetmiyorum. Bağırıp çağırmak istiyorum ama olmuyor sesimi kaybetmişim gibi.

Onları kaybetmiştim bir mafya yüzümden ve annem bana o mafyanın oğlunu bulmamı söylüyordu. İyide ben onu nasıl bulucam. Ben napıcam ki. Aklıma gelen diğer kasayla bir anda ayağa kalktım.

Kasa onun içindekileri yakmam gerekiyirdu. Hızla eşyalarım arasından kasayı bulup çıkarttım. Elimde tuttuğum kasayı ve üzerindeki çakmağı alıp hızla dışarı çıktım bu eve bir daha gelir miyim bilmiyorum.

Titreyen ellerimi umursamadan elimdeki kasayla sahile doğru koştum. Sahil sonundaki çimenlikte yakabilirdim hepsini.

15 dk sonra vardığım ıssız yerle hızlıca kasayı açtım ah bu kasa niye var ki şifresi açık. Hızla içindekileri döktüm. İçinden hep kağıtlar dökülüyordu ki sonunda bir kolye düştü. Çok zarif ince bir sol anahtarı üstünde ise minik bir e harfi vardı. Kağıtların üzerinden onu alıp boynuma taktım. Bunu da yakılacakların arasında bırakamazdım.

Titreyen ellerimle zar zor çakmağı yakıp üzerine attım. Şimdi tüm hayatımın yangınını izler gibiydim. Yer çöktüm. Hemen yanan kağıtların yanına. Bom boş baktım kağıtlara. Ateşler yayıldı. Başım dönmeye başladı. Ve yine o yeşil gözleri gördüm. Bu sefer farklıydı bana doğru koşuyordu. O kadar hissizdim ve başım dönüyordu ki bunu umursamadım.

Bayılmadan önce duyduğum son ses ile. Endişeyle birinin

"Gökyüzüm"

Deyisi oldu. Sonrazı zifiri karanlık...

_&_
Ben napiyorummmmmm. Marabalarr.

Ay çok kötü şeyler oluyoii. Bunu da size anlaticam dukdj. İstanbula gidiyorum otobüsteydim otobüs ağriza yapti!!!!! Yarim saat yeni otobüs bekle in bin falan. Canimi sıktı dhndudk.

Öle iste nasilsiniz gurban olduklarim

Sizi seviom hee.

Kıymetimi bilin burda otobüste size bölüm yazıyom heee

Hoş kalın mutlu kalın ballarımmm 💞

Unutlan Canlar & Yeni HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin