" Başka biriyle mi ? Maktülün evli olduğunu bilmiyorduk. Evinde evlilik cüzdanı filan da bulmadık öyle değil mi Emre ? "
" Hayır başkomiserim bulmadık. "
" Babası Ayfer' i zorla mı evlendirdi ? "
" Bilmiyorum. Ben sadece evlendiğini duymuştum. Evlendikten sonra hali hareketleri değişti. Neşesiz, mutsuz bir kız oldu. Başka bir sevdiği filan var mıydı bilmiyorum. "
Bu vaka gerçekten ilginç ve dikkat çekici bir hal almaya başlıyor her geçen saat. Hem sevgilisi vardı hemde kocası. Parçaları birleştirdikten sonra herşey anlaşıldı. Mesut Usta' nın neden Mert' e öyle saldırdığı şimdi anlaşıldı. Ama net birşey söylemekte zor. Belki Mert, Ayfer' e takıntılı biriydi, Ayfer onu istemediği halde peşini bırakmadığı için, Mesut Usta ona öyle saldırdı. Belki de Mert ile Ayfer birbirlerini seviyorlardı fakat
Mesut Usta Mert' i sevmiyordu bunun için saldırdı. Bunu Mesut Usta ile konuştuğumuzda anlayacağız. Daha fazla lafı dolandırmadan önemli sorularımızı sormaya devam etmeliyiz. Konuşmaya başlayacağım sırada İpek' in mutfağa doğru gittiğini fark ettim. Sanırım mutfaktaki bıçak takımına bakacaktı." Son zamanlarda tartıştığı, kavga ettiği birileri var mıydı ? "
" Geçen gece apartmanın önünde bir bağırışma filan duymuştum. Ama karanlık olduğu için kiminle kavga ettiğini göremedim. Onun dışında kardeşleri ile hep tartışırlardı. "
" Peki cinayet saatinde ne yapıyordunuz ? "
" Uyuyordum. "
Emre' nin dudaklarında sahte bir gülümseme belirdi. Açıkça uyuyordum cümlesine inanmadığını belli ediyordu. Madam Danae ' de bunun farkına varmıştı.
" Benim uykum derindir. Her zaman öğlene doğru uyanıyorum. Bugün de dışarıda ki gürültü ile uyandım. Bir ses duydum, biraz sonra pencereden baktığımda bir sürü kalabalık gördüm. Sonra yerde yatan genç komşumu görünce ne olup bittiğini anladım."
" Anladım Danae hanım. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ama gitmeden önce sizin parmak izinizi alıcağız. "
İpek mutfaktan çıkıp geldikten sonra, Madam Danae' den örnek alıdıktan sonra, Madam Danae' nin evinden çıktık.
" Başkomiserim, kadının mutfağındaki bıçak takımındaki bıçaklar ne tesadüftür ki, maktulü öldüren bıçak ile aynı modeldi. Ayrıca takımda da yine bir adet bıçak eksikti."
Diye bilgi verdi İpek.
" Sizce de çok garip değil mi ? "
Soruyu bana mı sormuştu, yoksa İpek ile ikimize mi, belli olmayan bir soru sordu Emre.
" Neymiş o garip olan Emre ? "
Diye ortaya attığı sorusuna ben karşılık verdim. Her zaman ki şüpheci bir ses tonunda cevapladı sorumu:
" Sanki apartmanda oturan herkes, aynı mağazadan, aynı bıçak takımı almış gibi. Herkesin mutfağındaki bıçaklar aynı model. "
Emre'nin bu söylediğinde haklıydı. Bu şey benim de dikkatimi çekmişti. Nasıl oluyor da her evde aynı bıçak takımı oluyor. Bu gerçekten şaşırtıcıydı. Sanki biri bizimle oyun oynuyormuş gibiydi. Herkes şuan da şüpheli konumunda. Herkesin evinde, cinayet silahı olan ile aynı model bıçak var.
Ve bıçak takımında bir veya iki adet bıçak eksik." Yani başkomiserim, maktülü de apartman da hiç kimse sevmiyormuş şuna bakın. "
" Birtek, şu kapıcının oğlu bir de babası seviyor. Zaten bir baba kızını niye sevmez ki, her baba çocuklarını sever. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkomiser Yavuz "Kanlı İntikam"
Genel KurguBaşkomiser Yavuz' un maceraları kaldığı yerden devam ediyor. Serinin ikinci kitabı. Başkomiser Yavuz, bir intikam uğruna öldürülen genç bir kızın cinayetini çözmeye çalışıyor.