7

208 13 7
                                    

Hyunjin'den:
"Ne oldu, hani Jeongini seviyordum?" dedim sinirle. "Hyun ben ne diyeceğimi bilmiyorum, yani benim sana karşı, of biz bir kuzeniz" dedi çaresizce Felix. "Biliyorum Felix, o yüzden söylemedim zaten" dedim sinirle.

Hiç bir şey söylemiyordu. Sadece bana karışık duygular içinde bakıyordu. O an içimde şöyle bir dürtü yarandı. 'Felix'in beni seveceği' dürtüsü... Hayır bu asla olmayacak... "Anladım" dedim ağlamamak için kendimi zor tutarak. "Hyunjin aramızın açılmasını istemem" dedi Felix endişeyle bana bakarak.

O kadar eminim ki defalarca aynı bakışı göreceğime, pişmanlık, hüzün, korku.... "Saçmalama tabiki soğuk olmam, zaten beni sevmek zorunda değilsin Felix" dedim sahte gülümsememle. Daha sonra hiç bir şey demeyip, kendi odama çıktım.

Odaya girer girmez, kendimi yatağa attım. Düşüncelerimin altında kayboluyordum adeta. Birden telefonum çalınca, arayan kişinin kim olduğuna baktım. "Efendim Jeongin" dedim zorla gülerek. "Hyunjin merhaba nasılsın, umarım iyisinizdir, ben sizin olduğunuz yere yakınımda istersen kafede falan buluşalım" dedi gülerek.

"Tabi ben konum atıyorum direkt bizim eve gel" dedim gülerek. "Tamam, sesin kötü geliyor bir şey'mi oldu?" dedi Jeongin endişeyle. "Gelince konuşuruz bebek" dedim gülerek. Gerçekten berbat hissediyordum. Jeongin'i hep çok sevmiştim, hala da seviyorum.

Ama benden hoşlanması onun elinde olan bir şey değil. Nasıl ben kuzenime aşık ola biliyorsam o da aynı şekilde bana aşık ola bilir. Zaten bu konu hakkında onunla konuşmam gerekti. Kafamda dağılırdı, Jeongin ile iyi anlaşıyorduk.

Yaklaşık 15 dakika sonra kapı çalınca, aşağıya indim. Felix salonda değildi, galiba kendi odasında olmalıydı. Kapıyı açınca, Jeongin'in güzel gülümsemesine karşı bende ona karşılık verdim. Bana sarıldığında, gerçekten ihtiyacım olan tek şey sarılmakmış gibi hissettim.

Fakat benim sarılmak için ihtiyacım olan adam başkaydı... "Hoşgeldin" dedim gülerek. "Hoşbuldum Hyun" dedi elindeki americano'nu bana uzayarak. "Ya teşekkür ederim" dedim gülerek. "Rica ederim, bana sen sevdirmiştin americano'nu, aklıma sen geldin ikimizede aldım" dedi gülerek.

Beraber merdivenlere yöneldiğimizde, Felix'in odasından çıkıp, bize baktığını gördüm. Hemen bakışları değişmişti. Adeta hesap sorar gibi bakıyordu. "Neden geldin Jeongin?" dedi sinirle. "Ben davet ettim" dedim ona bakarak. Daha sonra odaya girerken, Felix elimden tutup, kulağıma doğru fısıldadı.

"Hadi gel, odamızda şortunu değiş" dedi sakin kalmaya çalışarak. "İstemiyorum, rahatım böyle" dedim ondan kurtulup odaya girerken. Anında kapıyı kitleyip, kendimi yatağa attım. Kendimi yatağa atarken, Jeongin bana çekingen tavırla bakıyordu.

"Gel hadi bebek sende otur" dedim gülerek. "Anlat artık Hyun" dedi yanıma oturarak. "Ben işte Felix'e aşıktım, açıldım, reddedildim bu kadar" dedim gülerek. Kısacası kendi halime gülüyordum. "Anladım" dedi hüzünle Jeongin.

Aklıma gelen soru ile anında Jeongin'in gözüne baktım. "Sen benden'mi hoşlanıyorsun Jeongin?" dedim merakla. "Ah evet sanırım Felix söylemiş olmalı dimi?" dedi utanarak. "Evet" dedim kısaca. "Peki cevabın ne olurdu?" dedi merak ve heyecan dolu gözlerle bana bakarak.

"Seni çok seviyorum Jeongin, gerçekten ama şu an hiç kimseye karşı bir şey hissetmiyorum" dedim yanımdakı yastığa sarılarak. "Anladım, bende seni çok seviyorum, hadi bir şeyler yapalım moralin düzelir" dedi gülerek.

İşte ben bu çocuğu bu yüzden seviyordun. Anında yüzümde kocaman gülümseme yaranmıştı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorum ama, sanırım gerçekten Felix'i unutmalıydım. Evet kendimi herşeye hazırlamıştım. Ben kendi hayatımı yeniden kurlamalıydım. Bunu gerçektende başarıcaktım..

________________

Yıllar sonra yeni bölüm 😻💍✨🥟💓🥳

Unut beni /HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin