26

250 12 3
                                    

Hyunjin'den:
Fransaya geleli 1 ay olmuştu. Her şey o kadar güzelleşmişti ki gözümde. Tabi tüm bunlar Yejinin sayesindeydi. Fransa'ya geldiğim ilk günlerde, banklarda oturup, ağlamışlığım var. Yine bankta otururken, Yeji yanıma gelmiş ve bana teselli vermişti.

Bununla da kısa zamanda hayatımın bir parçası olmuştu. Hayır, hayır yanlış anlamayın. Yeji benim sadece arkadaşımdı. Kalbimin kime ait olduğunu biliyorsunuzdur. Belkide Felix'e evet dememi sağlayan kişi Yejiydi.

Onunda böyle bir şey yaşadığını ve Felix'te kendini gördüğünü söylemişti.  Uzun uğraşlar sonucunda o Ryujinine kavuşmuştu. Şimdi sıra bendeydi. Yada ikimizdeydi. Evet Yeji, Ryunjinine kovuştu ama biz Kore'ye yarın dönünce onlara tam bir şekilde kavuşmuş olucaktık.

Galiba Yeji bir az beklemeliydi. Çünkü onu ilk önce bizimkilerle tanıştırıcaktım. Bu süre zarfında Felix ile ne yaptığımı biliyormusunuz? Hiç bir şey yapmadım. Sadece iyi olduğumu, kariyerimi devam ettirdiğimi, aç kalmadığımı, onun için 1 önemlisi hayatda kaldığımı biliyordu.

Felix ben gittikten sonra bir miktar yıkılmıştı. Ona yazmamak için kendimi zor tutuyordum. Ama sonra benim verdiğim söz ona güç katmıştı. Bunu bana Chan söylemişti. Evet mutlu değildi, fakat eskisi kadar çökmüşte değildi. Sadece beni bekliyordu.

Ben ise hazırdım. Artık bu ayrılığa son vermeliydim. Çünkü güzel bebeğimden vazgeçemiyorum... Sabah olmuştu ve biz Yeji ile kalkmış tüm eşyalarımızı almış, havalimanına ulaşmıştık. "Hyunjin sakin olurmusun ne bu heyecan, Felix hamile mi?" dedi Yeji gülerek. "Ne Yeji ciddimisin, Felix hamilemi iyide nasıl, kimden, sen nasıl öğrendin?" dedim şok içinde.

Bu dediğimle Yeji kendini tutamayıp, büyük bir kahkaha atmıştı. "Yeji şöyle gülme" dedim sinirle. "Sen manyakmısın o bir erkek, nasıl hamile ola bilir, sadece şaka yapıyordum" dedi gülerek. "Görürsün sen, kalbime iniyordu be" dedim
sinirle.

Daha sonra uçağa binmiş ve heyecanla Kore'ye dönneyu bekliyorduk. Yarın bir çok işimiz vardı, saçlarımızı boyatıcaktık, hatta Yeji benim evimin karşısındaki eve yerleşicekti. Bu oldukça güzeldi. Ryujin ile beraber yaşayacaklardı.

Gözlermi araladığamda artık anons yapıldığını duydum. Heyecanla, kafasını omzuma koyup, uyuyan Yeji uyandırdım. Bana güzel sözcüklerini söyledikten sonra uçaktan inmiştik. "Hadi kahvaltıya gidiyoruz, oradan da saçlarımızı boyatıyoruz, evlerimize gidip, üstlerimizi değişip bizimkilerin yanına gidiyoruz" dedim heyecanla.

"Tamam balım, fakat ben hala yerleşmedim tek sorun o" dedi merakla. "Benim evim, senin evin hadi bende hazırlanırsın" dedim gülerek. Bana dolu gözleriyle bakmış ve sımsıkı sarılmıştı. "Yerim seni ve, çok seviyorum seni" dedi gülerek.

"Ben daha fazla" dedim gülüşüne karşılık vererek. Cidden Yeji olmasaydı eskisi gibi hayattan bıkmış bir budala olarak devam edicektim. Dediğim gibi o kısa sürede benim herşeyim olmuştu.

Saatler geçmişti, biz kahvaltımızı da yapmıştık. saçlarımızıda grimsi ve sarışına benzer bir şey yapmıştık, Yeji buna blonde saç diyordu, ah herneyse. Şu an ikimizde bizimkilerin yanına gidiyorduk. Chan bana Felixi bir şekilde markete gönderdiğini, hızlı olmamızı söylemişti.

Uzun yoldan sonra, sonunda bizimkilerin yanına varmıştık. Kapı çaldığımda, herkes güle oynaya bizi selamlamıştı. Bizimkilerin ağlıyor olması beni derinden etkilemişti. "Bitanem, Felixi sevmesen sizi fena yakıştırırdım, saçlar, ikili siyah kombin harikasınız. Yeji ile buna baya gülmüştük.

Her kes sofraya oturduğunda, Yeji benim yanında oturmuştu. Eğilip kulağıma bir şey söylerken, gözlerim kapıda duran bedene kaydı. Dolu gözleriyle bize bakıyordu. Elindeki poşetleri sinirle yere atıp, evden çıktı. Bende bir şey demeden arkadasından çıktım.

Ağlıyordu, kahretsinki ağlıyordu. Her şeyi yanlış anlamıştı. "Felix dur" dedim sinirle. "Git" dedi hıçkırarak. Çok hızlı koşuyordu. Sonuncu ona ulaşıp, kolundan tutmuştum. Evden bir az uzaklaşmıştık. "Bırak" dedi ağlıyarak. "Hani bana söz vermiştin, benden başkasını sevmiyicektin" dedi hıçkırarak.

"Feli-" derken sinirle sözümü kesdi. "Ben seni tam 1 aydır bu manzaranı görmek için mi bekliyordum Hyunjin" dedi çaresizce. "İzin verirsen konuşucam Felix, ama izin vermiyorsun ki" dedim sinirle. "Neyi konuşucaksın ki" dedi sinirle.

"Bak yine aynısını yapıyorsun, Jeongin ile odada ne yaptınız diye sormuştun hemde beni dinlemeden, yine aynısını yapıyorsun Felix, şu an burda olup, karşında olmamın sebebi Yeji, hani sevgilim diye düşündüğün o kız. O eşcinsel ve sevgilisi var. Ayrıca ben her zaman verdiğim sözü tutarım Felix.

Sen böyle yapınca da, neden geldim ki ben Kore'ye diyorum içimden" dedim sinirle. "Hyunjin gitme lütfen yine gitme, saçınız öyle olunca, birde sana çok yakın olunca en çokta sen ona gülerek bakınca çok kötü oldum, kalbim çok acıdı" dedi çaresizce. "Seni seviyorum bitanem" dedim gözyaşlarını silerek.

"Ağlama bak kötü oluyorum, başta sinirliydim sana ama ağlama böyle şu an benimde kalbim acıyo" dedim gözlerinden öperek. Daha sonra dudaklarımda hissettiğim baskıyla gözümü kapattım. Bu çok güzel hissettirmişti. Onunla olmak, ona karış özlemim daha da baskındı. Geri çekilip alınlarımızı birleştirdim.

"Hyunjin benim sevgilim olurmusun" dedi bana merakla bakan beden. "Zaten öyle değilmiyim" dedim gülerek. "Öylesin" dedi yeniden beni öperken. Ama bu bir önceki gibi yavaş bir öpüşme değildi. Sanki beni kendine saklamak istermişcesine öpüyordu. Sanki yalnız ona ait olduğumu söylüyordu. Zatende öyleydim...

__________

Final... Ne yazdığımı bilmiyorum. Uykum var. Yeni bie ficde görüşmek üzere 🥟
   
  

Unut beni /HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin