Felix'ten:
Uyandığımda kararan havadan geç olduğunu anladım. Fakat sol yanım sanki boştu. Evet Hyunjin yoktu. Hayır gitmemişdi değil mi? Hızlıca ve endişeyle odadan çıkıp, aşağıya indim. Gördüğüm manzara ile derince yutkundum.Gitmemişdi. Bizimkilerle oturmuş sohbet ediyordular. Beni fark ettikleri an Chan gülerek konuşmuştu. "Gelsene Felix" dedi gülerek. Hyunjine baktığımda baba bakmıyordu, Seungmin'e bir şeyler anlatıyordu. Yanı boştu ve bende oturmak istiyordum.
Yanına ulaştığımda, merakla ona baktım. Birden dönüp, gözleri benin gözlerim ile buluşunca, o zaman oda bana merakla baktı. "Yanına otura bilirmiyim?" diye sordum tereddütle. "Otura bilirsin" dedi düz bir ifade ile. Evet bana ne kadar yakın olsada bir o kadar uzaktı.
Yanına oturduğumda, her kes bize merakla baktı. "Barışmışsınız" dedi Jisung gülerek. "Ah evet ben barıştırdım" dedi Chan gülerek. Bende gülerek kafa sallamıştım. Ama Hyunjin'in miniğinde hiç bir oynayış hiç bir titreme yoktu. Kalbim daha da acıyordu.
Birden telefon çalınca, Hyunjin hemen ayağa kalkmıştı. Bizden bir az uzaklaşıp, aramaya yanıt verdi. Her kes full konuşurken, ben yalnız ona bakıyordum. "Felix brownin çok güzel olmuş her zamanki gibi ellerine sağlık" dedi Jisung gülerek. "Felix" dedi Jisung ısrarla.
Daha sonra Chan'ın beni dürtmesiyle kendime gelmiştim. "Hey kendinde misin?" dedi Jisung endişeyle. "A şey evet iyiyim, dalmışım sadece" dedim sahte tebessümle. Chan bana dik dik bakarken, olayı çözmüştü. Ben yeniden telefon ile gülerek konuşan Hyunjin'e dönmüştüm.
Lütfen düşündüğüm kişi olmasın, lütfen. Hyunjin aramanı sonlandırıp, bize doğru gelirken, vakit kaybetmeden Chan'ın kulağına yaklaşıp, fısıldadım. "Lütfen kim aramış diye sor" dedim endişeyle. O ise bana güven verirmişcesine gözünü kırpmıştı.
Hyunjin'in yüzündeki gülüş hala gitmiyordu. Birden Chan konuşunca derin nefes aldım. "Kim aradıda böyle gülüyorsun?" dedi Chan sırıtarak. Chan'ı oyunculukta geçe bilicek bir rakip tanımıyordum. "Yeonjun" dedi Hyunjin gülerek. "Yeonjun?" dedim çatık kaşlarımla.
Bana anlamsız ifadeyle bakmaya başlayınca içimden siktiri çektim. Hay dilimin ayarını sikeyim be. "Y-yani çok ortak arkadaşlarımız varda çıkaramadım bir yerden" dedim hemen durumu toparlamaya çalışarak. "Yeonjun bl dizisinde oynayacağım kişi" dedi Hyunjin dümdüz.
Fakat bu cümle benim kalbimi epey bir kırmıştı. Chan gözlerimin dolduğunu anlayınca, konuşmaya başladı. "Ben bir kaç şey getireyim atıştırmalık, Felix sende bana yardımcı ol" dedi Chan gülerek. Diyorum işte bu adamı oyunculukta geçe bilicek bir rakip yok.
Hızlıca başımı sallayıp, Chan'ın arkasıyca mutfağa girmiştim. "Felix kendine hakim ol" dedi Chan söze atlayarak. "Nasıl hakim olayım nasıl" dedim gözlerim dolu dolu. "Felix şu an yaptıklarının bedelini ödüyorsun güclü ol bir az" dedi Chan sakin kalmaya çalışarak.
"Biliyorum kahretsinki biliyorum, fakat bana karşı çok soğuk, yüzüme bomboş bakıyor, canim acıyor" dedim ağlayarak. "Şşt ağlama, ya ne bekliyorsun hemen kucağına atlayıp, seni yeniden sevmesini mi, ona o kadar ağır cümleler kurdunki benim gibi koca yürekli adam bile senle konuşmazdı, ama o konuştu" dedi Chan sinirle.
"Biliyorum, biliyorum bende durumu düzeltmeye çalışıyorum, ama bir türlü olmuyo" dedim sinirle. "Daha zamanı var Felix" dedi Chan sakin bir şekilde. "Ya ne zamanı var Yeonjuna aşık görmüyormusun, nasıl gülüyordu, kalbima acıyor" dedim ağlayarak. "Tamam sakin ol lütfen, Felix bunları sen yaptın, şimdi Hyunjin'i suçlayamazsın" dedi Chan hüzünle.
"Kalbim ağrıyo Chan yemin ediyorum çok kötüyüm" dedim nefes nefese. "Gel şöyle lavaboya gidip, yüzünü yıkıyalım çaktırma diğerlerine" dedi endişeyle. Chan bana sakinleştirici ilaç verip, yüzümü yıkadıktan sonra kendime gelmemi bekledi. Daha sonra salona hiç bir şey olmamış gibi elimizde atıştırmalıklarla geri döndük...
______
🥟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unut beni /Hyunlix
RastgeleHyunjin ve Felix en iyi anlaşan kuzenlerdi. Fakat Hyunjin bu işi baya bozmuştu. 2 yıldır kuzenine karşı olan aşkını engelleyemiyordu. Bir gün ona açılmak kararı alır ve......