"...Filch'den sonra da Snape'i peşime taktım. Yüksek ihtimal ben olduğumu anlamıştı, sesimden tanımıştır"
"Ee, sonuç?"
"Sonuç, yakalayamadığı için ceza veremedi. Hala maça çıkabilirim"
Claire rahatlıkla derin bir nefes verdi.
"Bunu duyduğuma sevindim"
"Peki senin peşinden gelen oldu mu?"
"Hayır. Sesin o kadar kötüydü ki önce seni bulup susturmak istemişlerdir diye düşünüyorum"
Beklenmedik bir şekilde bu sefer de Claire'in kendisiyle alay etmesiyle John sahte bir şekilde güldü.
"Çok komiksin Standish"
"Biliyorum. Ne zaman tekrar gidiyoruz?"
"Kusura bakma ama bu sefer sensiz gidiyoruz, sarhoş halin hiç çekilecek gibi değildi"
"Ne yapmışım ki?"
"Bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama dudak parlatıcını bozmak zorunda kaldın"
"Saçmalama John! Ne yaptığımı hatırlamayacak kadar sarhoş değildim! Hem artık bu konuyu kapat. O gün benimle inatlaştığın için birden yapıverdim. Şu an seni öpmek için hiçbir sebebim yok"
Sadece sessiz bir şekilde gülerek karşılık vermişti John. Aralarındaki sessizliği ise ikisinin de beklemediği biri bozmuştu. Yanlarına gelen kızı Claire tanımıyordu ama birkaç kez görmüştü. John ise hiç tanımamış olmayı umardı.
"Selam John, her yerde seni arıyordum"
Kız biraz kalın ve özgüven dolu sesiyle konuşmuştu. John ise karşısında bıkkınlıkla iç çekiyordu.
"Selam Eva, beni bir daha aramamanı söylediğimi hatırlıyorum"
"Ben de hatırlıyorum. Ama seninle konuşmam gereken bir şey var, izin verir misin ufaklık?"
Son sözleriyle beraber bakışlarını kendisine çeviren ve adının Eva olduğunu öğrenen kıza ters bir bakış atmıştı Claire. Ufaklık demesi oldukça saçma kaçmıştı çünkü aynı yaşta olduklarını tahmin ediyordu. Aralarında ise boy farkı bile yoktu ama Eva'nın Claire'e göre çok daha sert bir mizacının olduğu kesindi.
"Seni büyük salonda bekliyorum John"
John onu başıyla onayladığında ise hiç vakit kaybetmeden ikilinin yanından ayrıldı.
Büyük salonun devasa kapılarından girerken gözleri sürekli Alice'i arıyordu. En sonunda onu Austin'le beraber bir masada, gülerek sohbet ederken gördüğünde hemen yanlarına gitmişti. Arkadaşı onu yalnız görmeyi beklemiyordu, en son John'la beraberlerdi. Şimdi ise hem yalnız, hem de bariz bir şekilde sinirliydi.
"Claire? İyi misin? John nerde?"
"Bir kız geldi, önemli bir şey konuşacaklarmış"
Göz devirip sabır dilercesine nefes verdi Alice.
"Kimmiş bu kız?"
"Tanımıyorum ama adı Eva sanırım"
"Eva mı?"
"Tanıyor musun?"
"Sen tanımıyor musun?"
Claire hemen "anlat" anlamında gözleriyle bir işaret vererek kollarını bağlamış, masaya doğru biraz da eğilerek arkadaşına yaklaşmıştı.
"O kız John'un eski flörtü Claire"
"Ne?!"
"Doğru duydun. Ben de sonradan öğrendim, biliyorsun..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Tiny Hogwarts Story - John&Claire
Fanfiction"Sabah okula yeniden başlayacak olan sen, kahvaltı için pankekinin üzerine muz mu yoksa çilek mi istediğine karar vermeye çalışırken ben berbat bir okul yılı ve yüzüm dağılana kadar dövülmek arasında bir seçim yapmak zorundaydım. Bu yüzden, bir daha...
