15

7 1 15
                                    

"Hadi ama Claire, ben sana merak ettiğin her şeyi anlattım!"

"Sen anlatmayacağını söylediğinde ben sana ısrar etmedim, kendi isteğinle anlattın sen!"

John aldığı cevapla surat asıp kollarını göğsünde bağlamıştı. Böyle yaptığı zaman huysuz bir bebeğe benzemişti ve Claire gülmemek için kendini zor tutmuştu.

"Ama o kokuyu hatırlamadığını söylemen yalandı, değil mi?"

Umursamaz bir şekilde omuz silkti genç kız.

"Yani, hatırlamamamın imkanı yok"

"Biliyordum!"

"John, artık arkadaşımı rahat bırakır mısın?"

İkilinin sohbetinden sıkılmış olan, Claire'le beraber gelmiş olmasına rağmen kendisiyle hiç konuşulmayan Alice sonunda John'u susturmak için bir adım atmış, ama sonuç olarak John'un kendisine cevap dahi verme zahmetine girmemesiyle karşılaşmıştı.

"Belki de aldığın parfüm kokusu değildi, tekrar mı düşünsen?"

"Yeter artık John! Neyi duymak istiyorsun bilmiyorum ama sana söylemeye hiç niyetim yok!"

"Neyse, zihnine girip öğrenebilirim zaten"

"Sakın!"

Claire'in sinirli bakışlarıyla yine keyiflenen John dudaklarına her zamanki muzip gülümsemelerinden birini yerleştirmişti. O sırada büyük salona giren Josh ve Robert, onun iki yanına oturup sohbete dahil olmuşlardı hemen. Alice'in ise hem John'dan sıkılmış, hem de zaten araları bozuk olan ikilinin gelmiş olmasıyla hepten keyfi kaçmıştı.

"Claire? Oliver'la partiye gittiğini duydum"

Josh'un gelir gelmez sorduğu soru, hem Claire'in hem de John'un şaşkın bakışlarını üzerine toplamıştı.

"Onu nereden çıkardın?"

"Oliver az önce arkadaşlarına anlatırken duydum, yoksa gitmiyor musun?"

Sabırla, derin bir nefes verdi hemen. Claire sakinliğini korumaya çalışırken onun aksine John çoktan ayaklanmış, kendi kendine söylenirken birkaç masa ötede oturan Oliver'a yönelmişti. Ama Claire'de onunla beraber kalkıp kendisini durdurmaya çalıştığında mecburen tekrar oturmak zorunda kalmıştı.

"Senin gitmen sence de biraz tuhaf olmaz mı John? Bırak ben konuşayım. Sonuçta sadece beni ilgilendiren bir şey"

Ardından John'un yeniden eski yerine geçmesini izleyip kendisi ayaklanmış, Oliver'ın oturduğu masaya ilerlemişti. Masada kalan diğerleri, Claire'in sakin, ama biraz sitemli yüz ifadesini görebiliyorlar ama ne konuştuklarını duyamıyorlardı.  Alice ve diğerleri kafalarında birkaç tahmini senaryo fikri yazarken John, Claire'in az önce söylediklerinde haklı olduğunu düşünüyordu. Olay tamamen Clarie ve Oliver arasındaydı, John karışamazdı. Ayrıca Oliver karşısında Claire'i savunmak için hiçbir sıfata da sahip değildi. Claire onu tam anlamıyla arkadaşı olarak bile görmüyordu.

Genç kız kısa bir konuşmanın ardından yeniden eski yerine döndüğünde soru yağmuruna tutulmuştu hemen.

"Ne konuştunuz?"

"Derdi neymiş?"

Ama Claire yerine oturup sadece geçiştirmelik cevaplar vermişti.

"Hiç, neden yaptığını anlamaya çalıştım sadece. Sonra özür diledi"

"Özür mü diledi?"

"Tamam ama neden yapmış?"

"Doğru düzgün anlatsana Claire!"

A Tiny Hogwarts Story - John&ClaireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin