Bu bölümü attığım her bölüme oy veren o arkadaşa ithaf ediyorum o kendisini biliyor
Teşekkür ederim seni çok seviyorum
İyi okumalar
Okul çıkışı dördümüz buluşup Felixlerin evine gitmeye başladık. Tabi dördümüz dedim ama Minho hyung da bizimleydi.
Biraz ödev hakkında biraz da boş boş konuşarak Eve varmıştık. Minho hyung kapıyı açtı ve içeri girdik
O odasına gidip kendi ödevleriyle ilgileneceğini söylemiş ve çok ses yapmamamamızı rica etmişti
Biz de felixin odasına geçmiş yere kitaplarımızı ve laptopu koyup oturmuştuk
Ciddi şekilde çalışmayı deniyorduk ama hyunjin sürekli gülmemize sebep oluyordu. Zor da olsa bir saat kadar sonra araştırmamızın çoğunu bitirmiştik.
F: acıkan var mı bir şeyler getireyim
Biraz acıktığımızı söylemiştik ve felix mutfağa gitmek için kalkmıştı hyunjin de onun peşine takılmış mutfağa inmişlerdi.
Biz de seojunla felixin odasında yalnız kalmıştık.
Bana dönüp konuşmaya başladı
Sj: hazır onlar yokken biraz özel konuşsak mı ne dersin
Anlamamış bir şekilde cevap verdim
J: ıı tamam? Ne konuşçaz ki
Sj: geçen sene bir kaç kere yardım etmiştin derste bana. Hatırlamıyorsundur ama ben unutamadım
J: Ne demeye çalışıyorsun?
Tedirgin olmaya başlamıştım. Çok tuhaf konuşuyordu.
Sj: demek istediğim şu
Elini bacağımın üstüne koydu ve yavaşça yukarı doğru ovmaya başladı. Çok rahatsız ediciydi.
Sj: lisenin başından beri seni izliyorum. Yüzün o kadar hoşuma gitmişti ki. Bir süre sonra da beden derslerinden önce ve sonra üzerini giyen seni izliyordum
J: elini çeksen olmaz mı-
Sj: vücudun o kadar mükemmel ki. Geceleri seni düşünmeden uyuyamıyorum
Dediğimi umursamadan konuşmaya ve bana dokunmaya devam ediyordu. Elini bacağımdan göğüsüme doğru çıkartmaya başladı
En sonunda dayanamayıp bağırdım ve koluna vurdum
J: DOKUNMA DEDİM YA
Zar zor bir kaç adım geri çekildim ve başımı kaldırdım. Bana bakan o iğrenç gözleri görmemle midemin bulandığını hissettim
Tekrar üzerime doğru yaklaşıp bana dokunacakken kapının ordan ses geldi
M: jisung niye bağırıyorsun
Minho hyungu görmemle bana zarar veremezmiş gibi hissetmiştim
Minho hyung bana bakmayı kesip karşımda duran seojuna baktı. Ve göğüsüme dokunmaya çalışan ellerine
M: noluyo burda
Bana hesap soruyormuş gibi bakınca tırsmıştım. Biraz daha çekilip yavaşça Minho nun yanına doğru gittim.
Bir şey olmadığını söylemiştim ama yüzümdeki ifadeden dolayı pek inanmışa benzemiyordu.
J: cidden bir şey yo-
M: gel bi konuşalım
Beni odadan dışarı sürükleyip duvara yaslanarak ciddi bir şekilde bakmaya başladı
M: ne oldu içeride Jisung
Cevap vermemiştim. Anlatırsam bu sinirle çocuğu boğazlayabilirdi. Gerçi güzel olurdu ama dert çıkardı başımıza
Geçiştirmeye çalışarak bir şeyler mırıldandım
O ise sert bir şekilde yüzüme bakmaya devam ediyorduJ: offf garip garip konuştu işte sapıkça şeyler söylemeye başladı olan bu
M: nasıl sapıkça?
Üstünkörü olanları anlattığımda daha önce görmediğim şekilde sinirli duruyordu
M: jisung dediğinin farkındasın sen değil mi!??
Tam cevap vereceksen konuşmaya devam etti
M: seni orda taciz etti ve sen de dokunmasına izin mi verdin?!
J: Ne hayır be!
M: E ne o zaman odaya girdiğimde de dokunuyordu sana!
(Bağırıyorlar ama çok değil)
J: Anlama kıtlığı mı var sende ya sanki ben dedim gel dokun diye! Hem ben sana neden hesap veriyorum ki sevgilim falan değilsin!
Yüksek çıkan sesimle biraz afallamıştı. Belki de söylediğim şey yüzündendi bilmiyorum
M: Doğru değiliz! Niye uğraşıyorsam ben de?!
Sinirle odasına gitti ve sertçe kapıyı yüzüme çarptı. Çok tuhaf hissetmiştim
Sinirle felixin odasına gittim ve çantamı toplamaya başladım
Seojun şaşkınca bana bakıyordu
Sj: gidiyor musun neden?
J: kapa lan çeneni!
Sinirle ona da bağırıp mutfağa gittim. Ve kendimi iyi hissetmediğini söyleyerek evden çıktım.
Hızlı adımlarla Eve doğru gidiyordum. Zihni'mde ise Minhonun o kırgın sesi vardı
Yan odada babaannesi uyurken bölüm atmayan da Ne bileyim yani
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sal Beni Yiğidim
FanfictionÜst sınıfı olan Minho bir türlü Jisung'u rahat bırakmıyordu. İlk başta bundan şikayetçi olan Jis zamanla Minhoyu yanında istemeye başladı Peki Jisung istemeye başladığında Minho yanında kalmaya devam edicek mi Angst değildir*