Noluyo Lan

201 28 51
                                    

Okunma yok ama bölüm atmamak kötü hissettiriyo kdbsjdnel

Ve ani bir kararla yazım kurallarına uymaya başladım kxnsjzmwlmd

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

Hyunjin'den

Kendime geldiğimde yataktan kalkmış ve Felix'i aramaya başlamıştım. Evet beni öpmesini gerçekten beklemiyordum ama ani tepki verdiğim için sanırım kalbini kırmıştım.

Etrafa bakınmıştım ama ortalıkta görünmüyordu. Özel şeyler olabileceği için de odalara girmek istememiştim sadece kapıdan kontrol etmiştim. Son olarak da tuvalet kalmıştı.

Tuvaletin kapısını açmaya çalıştığımda kitliydi. Bulmuştum

H: "Felix kapıyı açar mısın lütfen?"

İçeriyi duymaya çalışıyordum belki bir şey söyler diye ama sadece nefes sesleri geliyordu.

Tekrar kapıyı tıklattım.

F: "Hyunjin.. artık gidebilirsin. Zahmet edip geldin teşekkürler.."

Kapının arkasından iç çeke çeke konuşuyordu. Ağladığını anlamıştım.

H: "sen kapıyı açana kadar bir yere gitmeyeceğim. Şimdi açar mısın lütfen."

Ses gelmemişti içeriden. Belki konuşur diye bekledim biraz ama ses yoktu. Tekrar kapıyı tıklatmak için elimi kaldırmıştım ki kapının kilidinin açılma sesi duyuldu.

Kapı kolunu tutup yavaşça açtım kapıyı. Ve içeride gözleri ve burnu kızarmış minicik bir civciv vardı.

Yazardan

Kapı açılır açılmaz Hyunjin kollarını Felix'e dolamıştı. Felix ise sarılmasına şaşırdığı için -ayrıca ağladığı için yorgundu- tepki verememişti.

Sarılması bitince Hyunjin biraz geri çekilmiş ve nazikçe Felix'in yanaklarına ellerini sarmıştı.

Hem yanağını okşuyor hem de göz yaşlarını siliyordu.

H: "Ağlama böyle... Sadece yanlış anladın beni."

Felix konuşmuyor sadece burnunu çekiyordu.

Kızarmış burnu ve çilleriyle o kadar tatlı görünüyordu ki Hyunjin ona bakarken kalbinin eridiğini hissediyordu.

H: "beni aniden öptüğünü için şaşırmıştım. O yüzden öyle tepki verdim, istemediğimden değil.."

Gözleri dudaklarındaydı küçüğünün. Alamıyordu gözlerini ondan.

F: "benden iğrendiğin için değil miydi?"

Onu ittirdiği için iğrendiğini düşünmüştü Felix. Kendini buna fazlaca inandırmıştı da.

H: "senden nasıl iğrenebilirim ki? Sen bu kadar güzelken.."

Hyunjin yavaşça Felix'in dudaklarına eğilmişti. İzin alırmışçasına beklemiş ve küçüğünden bir reddetme gelmeyince birleştirmişti dolgun dudakları birbirlerine.

Yavaşça öpüyordu karşısındakini. Sanki acele etse kaçıp gidicekmiş gibi hissetmişti.

Nefeslerinin kesildiğini hissettiklerinde yavaşça ayrıldı dudakları birbirlerinden. Nefeslerinin birbirlerine karışmasına izin verdiler.

Son bir damla aktı Felix'in gözlerinden ve titrekçe konuştu.

F: "seni çok seviyorum.."

Hyunjin elini her biri mükemmel olan çillerde gezdirdi.

H: "ben de seni çok seviyorum güzelim. Güzelliğini bana bahşeder ve sevgilim olur musun?"

Felix duyduğu kelimeleri heyecanla onaylamış ve sıkıca sarılmıştı karşısındaki bedene.

Hyunjin'e sorsalar Felix'le bırakın sevgili olmayı ona sarılmak bile bir lütuftu. Ve kolları arasında duruyordu o lütuf.

...

Hyunjin ve Felix beraber bir kaç şey hazırlamış ve karınlarını doyurmuşlardı. Sohbet etmiş ve şakalaşmışlardı. Kısacası beraber eğlenmişlerdi.

Şimdi ise salonda oturmuş bir şeyler izliyorlardı.

Daha doğrusu Hyunjin izlemeye çalışıyor Felix ise sürekli Hyunjin'e sırnaşıyordu.

Hyunjin'den tepki alamayınca somurtarak konuştu Felix.

F: "niye tepki vermiyorsun o kadar bekledim tepki ver diye."

Hyunjin ufak bir kıkırdama bırakıp cevap verdi.

H: "sadece kendime hakim olmaya çalışıyorum. Eğer biraz daha devam edersen kendimi tutamayacağım."

Bunu söylemişti çünkü Felix'in elleri Hyunjin'in göğüsümde ve bacağında geziniyordu. Bilerek yapıyordu aslında.

F: "sana kimse kendini tut demedi değil mi?"

Sırıtıp Hyunjin'e yaklaşarak söylemişti bu kelimeleri. Ve yaptığı şey işe yaramıştı sonunda.

Hyunjin bacağındaki küçük eli tutmuş ve dudaklarını küçüğününkilerle buluşturmuştu.

Öpüşmeyi kesmeden Felix'i koltuğa yatırıp üzerine doğru eğilmişti.

Geri çekilip kızarmış dudakları izledi Hyunjin. Ardından önce Felix'in çenesini sonra da boynunu öptü.

Felix'in boynunda yer edinip öpmelerine devam etti. Ardından öpücükleri ısırıklara dönüşmüştü.

F: "A-ahh Hyunjin bekle-"

Hyunjin sadece birkaç mırıltı çıkarıp işine devam etmişti. Öpüyor, emiyor ve ısırıyordu beyaz teni.

F: "Mmh!"

Felix sesini tutmaya çalışıyordu ve güç almak için Hyunjin'in omuzlarına tutunmuştu.

Hyunjin ise o güzel sesi duyurmak için sertçe ısırmıştı küçüğünün omzundan.

F: "Hyunjin- Ahh~"

M: "Noluyo lan burda??"

Duydukları ses ile ikisi de aynı anda kapıya taraf dönmüşlerdi.

Derslerde yaza yaza bitirdim sonundaaaa

Sal Beni YiğidimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin