Telefon yasağım vardı okul kapandığında alabildim bu yüzden yazamadım. Tabi biraz da bahane bu. Bölüm atamadığım içim özür dilerim keyifli okumalar.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın
Jisung'dan
Ne kadar zorlansam da normal yaşantıma geri dönmeye başlamıştım. Kendimi derslerime odaklamam her şekilde en iyisiydi.
Ya Hyunjin ve Felix'le birlikteydim ya da ders çalışıyor oluyordum. Kısacası düşüncelerimin beni yiyip bitirebileceği bir zaman bırakmamıştım kendime.
Başarılı olabilmek için sıkı çalışmam gerekiyordu. Başarı isteyen tek ben değildim Felix benden bile daha çok çalışıyordu. Hatta bazen sınıftan çıkmadığı oluyordu.
Yine sınıfta oturmuş sohbet ediyorduk. Daha doğrusu ben ve Hyunjin sohbet ediyor Felix ise arada çözdüğü testten kafasını kaldırıp kısa cevaplar veriyordu.
H: "Of sıkıldım kantine gidelim ji"
J: "tamam gidelim. Felix gelecek misin?"
F: "yok siz gidin benim bunu bitirmem gerekiyor"
H: "tamaaam istediğin bir şey var mı?"
Hayır anlamında kafasını sallamakla yetinmişti. Biz de Hyunjin'le sınıftan çıkıp kantine doğru ilerledik.
H: "Felix çok çalışıyo.."
J: "tıp istediğini söylemişti çok çalışması normal. Ama onun aksine sen hiç çalışmıyorsun"
Azarlar gibi söylediğim şeye karşı güldü.
H: "çünkü aile işinin başına geçmeyi planlıyorum o yüzden çalışmama gerek yok"
J: "Felix'in de çalışmasına gerek yok onlar aşırı zengin ama o çalışıyor. Senin de bir üniversite bölümü okuman iyi olmaz mı?"
H: "bilmiyorum okuyacak olsam yönetim işletme falan okurdum sanırım. Belki Felixle aynı üniversite için çalışabilirim"
Sırıtarak söylediği şeyle kafasına vurdum ve güldüm.
H: "neyse neyse çok da önemli değil zaten sadece kendini fazla yormasından korkuyorum"
~~
Felix'ten
Çözdüğüm testi bitirmiş dinlenmek için kafamı sıraya yaslamıştım.
Yaklaşan ayak sesleriyle kafamı kaldırdım ve içeri giren Jisung'a bakıp gülümsedim. Ama Hyunjin yanında yoktu.
F: "Hyunjin nerde?"
J: "bi tanıdığı ona seslendiği için oraya gitti ben de tek geldim"
Onaylarcasına kafamı sallayıp sıraya yatmaya devam ettim.
Bazen düşünüyorum acaba fazla mı çalışıyordum? Ama hedefim yüksekti ve başarılı olmak istiyordum.
Çok çalıştığım için kendime zaman ayırmıyordum evet ama bununla bir problemim yoktu. Asıl sorun Hyunjine de zaman ayıramamamdı.
Belki de biraz onunla vakit geçirsem iyi olurdu diye düşündüm ve kafamı cama doğru çevirdim.
Gördüğüm şeyle ise resmen dona kaldım.J: "pişt sence bu ceket nasıl?"
F: "ha ne-"
Jisung'un seslenmesiyle kendime gelmiştim.
F: "şey ne diyordun?"
J: "ya ama Felix deminden beri ne anlatıyorum ben dinlemedin dimi hiç birini"
F: "özür dilerim biraz daldım da"
J: "tamam tamam sorun yok ceket gösteriyordum bak"
Gösterdiği cekete baktım.
F: "oha aşırı iyi sana çok yakışır lan bu"
J: "dimiiii ama biraz pahalı o yüzden para biriktirmem gerekiyor sonra alırım hehe"
Jisung'u dinleyemiyordum bile aklım az önce gördüğüm şeydeydi.
Hyunjin ve bir kız... kimdi o? Neden sarılıyorlardı?Kendi düşüncelerim beynimi kemiriyordu. Çok merak ediyordum onun kim olduğunu ve neden sarıldıklarını ama ya Hyunjin'e sorduğumda çok kıskanç olduğumu düşünürse? Ya benden rahatsız olursa..
Zil çaldığında Hyunjin içeri geldi. Gün sonuna kadar ona belli etmemeye çalıştım. Ama gerçekten merak etmiştim. O kızın kim olduğunu neden o kadar samimi olduklarını bilmek istedim..
Bölüm yazma özürlü yazarınız geri döndü bebeklerim xknsjxme
Anlık olarak sınav seneme giriş yapmış bulunmaktayım saygılar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sal Beni Yiğidim
FanfictionÜst sınıfı olan Minho bir türlü Jisung'u rahat bırakmıyordu. İlk başta bundan şikayetçi olan Jis zamanla Minhoyu yanında istemeye başladı Peki Jisung istemeye başladığında Minho yanında kalmaya devam edicek mi Angst değildir*