Hay amk kitap ne ara bu kadar okundu Allah kahretmesin sizi
Felix'in ağzından
Sanırım biraz fazla çalışıyordum ve Hyunjin'le yeteri kadar zaman geçirememiştim. Onu yemeğe mi çıkarsam acaba?
Yarın okulda sorarım beraber yemek yer zaman geçiririz.
Düşüncelerimle birlikte uykuya daldım. Sabah da Hyunjin'i düşünerek enerjik bir şekilde uyandım.
Evet bugün sevgilimle vakit geçireceğim gündü.Sevgilim! Ondan "sevgilim" diye bahsetmek bile beni o kadar mutlu ediyordu ki.
Heyecanla hazırlanıp çantamı da alıp okula gitmeye başladım.
Eskiden hyungla giderdim sonra yolun ortasında Jisung ve Hyunjin'lebuluşup gitmeye başladık. Ama şimdi evden hep yalnız çıkıyordum ama şu an Minho hyung başka şehirdeydi. Şerefsiz. Jisung'a bunu yapabileceği hiç aklıma gelmezdi...
Kafamdaki kötü düşünceleri atıp okula vardım. Sınıfa girip etrafa bakındım Hyunjin çoktan gelip çantasını bırakmıştı.
Bana neden haber vermemişti? Madem erken gelicekti beraber gelirdik. Ve şimdi nerdeydi?
Belki de kantindedir diyip aşağı indim ve bahçeye kantine doğru adımladım. Evet kantindeydi. Yine o kızla... ama bu sefer başka bir kız daha vardı yanlarında.
Dip dibe oturmuş gülüşecek bir şeyler konuşuyorlardı. Gördüğüm şey nedense sinirlenmeme sebep oluyordu.
Bir tane yetmedi iki tane mi aldın şerefsiz.
Arkamı dönmüş kantinden çıkmak için kapıya yöneldim o sırada Hyunjin beni fark etmiş bana doğru bakmıştı.
Görmemiş gibi yapıp hızlıca çıktım kantinden ve okul binasına tekrar yürüdüm.
Arkamdan gelmedi. Bana seslenmedi. Belki de beni gördükten sonra bakmaya bile tenezzül etmeyip önüne geri dönmüştü. Bilmiyorum.
Hayır Felix. Saçmalamayı bırak artık. Sohbet edeceği tek kişi sen olmayacaksın ya? Elbette arkadaşları var ahaha... evet...
Sadece sakinleşmem gerekiyordu ve bir şey olmamış gibi davranacaktım çünkü zaten bir şey yoktu. Değil mi?..
Derin bir nefes alıp hemen sınıfa gittim ve sırama oturdum. Hala beraber yemek yiyebiliriz evet sınıfa geldiğinde söyleyeceğim ve beraber dışarı çıkıp zaman geçiricez.
Biraz zaman sonra zar zor yetişmiş olan Jisung gelmiş ve arkamdaki sıraya oturmuştu. Hala uykuluydu bu yüzden onu rahatsız etmemiş ve uyumasına izin vermiştim.
Ders zili çaldıktan sonra herkes sınıfa gelmeye başlamıştı. En sonunda Hyunjin de gelip yanımdaki yerine oturduğunda ona döndüm.
F: "Hyunjin bugün okuldan sonra beraber yemek yiyelim mi uzun zamandır derslerden zaman geçiremedik. Ne dersin?"
Bir şey diyecekken duraksamış ve derin nefes alıp en sonunda konuşmuştu.
H: "şey bugün olmaz aslında. Özür dilerim başka bir arkadaşıma sözüm var Lixie. Ama söz başka zaman telafi ederiz"
Burukla gülümseyip benden bir onay istemişti. Ben de gülümsemeye çalışıp cevap verdim.
F: "ş-şey tamam sorun değil sonra... telafi ederiz."
Sesim titremişti lanet olsun.
H: "iyisin değil mi? Az önce de kantinde görmezden geldin beni"
F: "görmezden mi geldim- hayır ya görmedim ki seni ben"
Yalan söylemiştim... Hyunjin'e ilk kez yalan söylemiştim..
Hoca gelmiş ve beni bu durumdan bir nevi kurtarmıştı. Derse odaklanmaya çalışıyordum ama aklımda sadece Hyunjin ve o kızların kim olduğu vardı.
Böyle giderse kafayı yiyebilirdim...
Dersler bir şekilde bitmiş ve çıkış zamanı gelmişti. Sabah Hyunjinle buluşma hayalleriyle gelmiştim ve şimdi de o hayallerin boğazımda bir yumruya dönüşmesiyle eve dönüyordum.
Sahi o kiminle sözleşmişti?
Çantamı toplayıp çıkışa ilerledim. Hyunjin çoktan sınıftan çıkmıştı. Binadan çıkıp bahçe kapısına ilerlerken yan tarafta ağaçların yanında bekleyen Hyunjin'i gördüm.
Bir dakika bile geçmeden o iki kız yanına gelmişti. Sarılmışlardı.. ve çıkışa ilerlemişlerdi.
Derin bir nefes alıp kendi evime doğru ilerledim.
Gece olana kadar bir şeylerle oyalanıp daha sonra da uyumaya çalıştım. Olmuyordu. Uyuyamıyordum.
Telefonumu açtım belki biraz kafam dağılırdı. İnstagrama girdim. Girmez olaydım.
Hyunjin'in paylaştığı bir post ana sayfamda karşımdaydı direkt.
Hyunjin. O iki kız. Sarılıyorlardı... arka planı incelediğimde gece klubü gibi bir yerde olduklarını gördüm. Cidden...
Açıklaması ise telefonu yatağın bir yerine fırlatmama sebep olmuştu.
"Bu iki güzel gibi güzel bir gece"
İki saat önce*Ne demekti bu?..
Bir şey canımı acıtıyordu. Nefes almakta
zorlanıyordum. O kızlar yüzünden miydi?..Ama Hyunjin'e güveniyorum o bir şey yapmaz ki.. beni seviyor o sonuçta
Hyung da Jisung'u seviyordu...
Saatin gece bir olmasını umursamadan telefonumu geri aldım ve Hyunjin'i aradım.
İkinci aramamda açılmıştı ve uykulu sesiyle cevap vermişti.
H: "Felix?.. bi sorun mu var?"
Uykusu yüzünden çatallaşan ve kalınlaşan sesini boşverip hızlıca konuştum.
F: "evde misin şu an?"
H: "evet de bi sorun mu var? Bu saatte aradın?"
F: "kıpırdama bir yere yanına gelicem"
Bunu söyleyip yüzüne kapatmıştım. Napıyordum ben böyle? Kendi yaptıklarıma şaşırıyordum.
Ama daha fazla dayanamazdım o kadar sabırlı değildim. Apar topar telefonumu ve biraz da para alıp sessizce evden çıktım. Annemler duymamıştı.
Bi taksiye binip Hyunjinlerin evine geldim.
Gece yazdım yazım yanlışı olabilir kontrol etmedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sal Beni Yiğidim
FanfictionÜst sınıfı olan Minho bir türlü Jisung'u rahat bırakmıyordu. İlk başta bundan şikayetçi olan Jis zamanla Minhoyu yanında istemeye başladı Peki Jisung istemeye başladığında Minho yanında kalmaya devam edicek mi Angst değildir*