Aşk Kilidi

4.

4. Bölüme hosgeldiniizzz! İyi okumalarrr!

...

Felix ve Hyunjin yine sessizce oturuyordu, ikisi de sıkılmıştı. Felix ilk defa okuduğu kitaptan zevk almıyordu. Bu sefer konu açan Hyunjin olmuştu neyse ki.

"Kaç yaşındasın sen?"

Felix mutlulukla Hyunjin'e döndü.

"18 yaşındayım! Ya sen?"

"20 oldum geçenlerde."

"Oh, geçmiş doğum günün kutlu olsun! O hâlde sana hyung demeliyim, hm?"

"Önemi yok, adımla seslensen de olur."

"Peeeekiiii!"

"Hiç sıkılmıyor musun?"

"Hangi konuda?"

"Yani, gelip akşama kadar kitap okuyorsun burada, hiç canın sıkılmıyor mu?"

"Oh, yalan söyleyemeyeceğim, bazen çok sıkılıyorum, ama yine de seviyorum burayı, bana huzurlu hissettiriyor."

"Başka bir nedeni yok mu?"

"Aslında var, ama bunu sana söylersem benimle dalga geçersin."

"Söyle, geçmeyeceğim."

Felix hâlâ çekiniyordu, kesinlikle dalga geçeceğinden emindi. Yine de söyleyiverdi bir anlık cesaretle.

"Gerçek aşkı aramak için buradayım."

"Ne? Ateş ülkesinden mi arıyorsun gerçek aşkını?"

"Evet, ne olmuş ki? Ateş ve Su bence çok uyumlu. Eğer o taraftan bir sevgilim olursa ateş ülkesine de geçebileceğim. Orayı çok merak ediyorum."

"Hyunjin sıkıntılı bir nefes verdi.

"Seni oraya götürmek isterdim..."

"Ne! Aaa resmen aşk itirafıı!"

"Ne alaka be! Bir anda çıktı ağzımdan, git kiminle sevgili oluyorsan ol. Dikkatli ol yeter, ateş ülkesi su ülkesinden üstündür, özel güçleri olan bazı kişiler canını yakabilir."

"Sana dokunduğumda ölmem gerekmez miydi hyung?"

"Ben istemediğim sürece ölemezsin. Bizim amacımız masum insanları öldürmek değil, düşmanlarımızı yakmak."

"O hâlde beni düşmanın olarak görmüyorsun?"

"Henüz bana zararın dokunmadı, bu yüzden düşmanım olamazsın."

Felix gülümsedi Hyunjin'e doğru, Hyunjin gününün aydınlandığını hissetti. 

"Hyung, bugün biraz erken kalkmam gerekiyor, markete gidip kendime yiyecek bir şeyler alacağım. Hazır yemeklerden hiç hoşlanmam aslında ama yan komşum şu an evde değil, kimse bana yemek getirmiyor. Bu yüzden marketten idarelik bir şeyler almam lazım.

"Daha yeni oturmuştuk?"

"Üzgünüm Hyung, ben de daha çok oturmak isterdim ama gitmem gerekiyor. Yarın gelir misin?"