26.

272 50 99
                                    

İyi okumalar kuzularım, enerjim olmayabilir ama hepinizi sevdiğimi unutmayın!

Bu aralar ne yapayım bilmiyorum, sırf sizin için fici uzatmaya çalışıyorum ama okumayışınız beni bir tık üzüyor. 🤏🏻

Yine de yazmaya devam edeceğim tabii ki, bölümler hafta içinden itibaren düzenli gelmeye devam edecek, tekrardan iyi okumalar.

...

Hyunjin canının yanmasını umursamayarak koşmaya devam ediyordu, evet, babası ona çok çektirmişti, ondan nefret ediyor olabilirdi bile ama bu şekilde ölmesi çok yanlıştı. Eğer şimdi ölürse bütün yük Hyunjin'in üstüne kalacaktı, bu yüzden kesinlikle babası ölmemeliydi.

Telefondan gelen çağrılara kulak asmıyordu, şu an önemli olan hiçbir şeyi düşünmüyordu bile, tek istediği babasının yaşamasıydı. Eğer yaşarsa bu onun için pek iyi olmazdı ama bu şekilde giderse daha beter olurdu. Bunu bildiğinden koşuşturuyordu.

Hastaneye geldiğinde etrafına koşturdu, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Biri yanına gelip ne olduğunu sorana kadar da böyle devam etmişti.

"Beyefendi, yardımcı olabilir miyim?"

"Ah, evet! Babam, buraya gelmiş olmalı, onu nasıl bulacağım!"

"Babanızın adı ve soyadını söylerseniz yardımcı olabilirim."

Hyunjin söyledikten sonra kadın telefonundan gelen hastalara baktı, tanıdık isimi gördüğünde ise gözleri şokla açıldı, Hyunjin'e döndü.

"Efendim, bu kişi birkaç dakika önce morga kaldırılmış..."

Hyunjin anlayamamıştı, tekrar sordu, tekrar aynı cevabı aldı. Anlamıyor muydu yoksa anlamak istemiyor muydu orası meçhul, dikilmiş kalmıştı kadının karşısında. Gözünden tek bir damla yaş gelmiyordu ama göğsü hıçkırmak için can atar gibiydi, ağlayası yoktu ama bağırmak istiyordu. Üzülüyor muydu? Yıllarca kendine işkence çektiren, yapmadığını bırakmayan, ne olsa onu suçlayan babası için şimdi üzülecek miydi? Herkesin onu koruduğunu düşündüğü, aslında sadece görünürde öyle olan, pislik babası için ağlayacak mıydı?

Yavaş yavaş hastaneden dışarı adımlamaya başladı, hava soğuk ve kapalıydı, etrafına baktı, ağaçları seyretti bir süre. Bulanık gelmeye başladı her yer, donuk, hissizdi sanki. Ne yapacağını bilmiyordu, eve gitmek istemiyordu, elbette adamları bu haberi çoktan almıştı, eve giderse bütün yükün tek seferde onun üstüne kalacağının elbette farkındaydı.

Gözünden yaş akmadığı hâlde kalbi ağlıyordu sanki, içinde bir burukluk baş göstermişti. Yürürken ayaklarını sanki yere değil, çukurun en diplerine basıyor gibiydi, yürümesi zorlamıştı, her adımda biraz daha o çukura batıyordu. Yutkunmakta zorlanıyordu, boğazında bir yumru vardı ve geçmiyordu. Üst üste çalan telefonlar onun kulağına bıçak gibi saplanıyordu, dışarıda kopan rüzgar cildine kesikler atıyordu sanki. Midesi bulanmıştı o an hayattan, yaşamaya devam ederse her şey onu acıtacak gibiydi. Dudakları titredi, neden böyle hissediyordu? Canı acımamalıydı ki? Yürümeye devam etti, eve gelene kadar böyle hissetmeye devam etmişti tabii, sonunda eve geldiğinde ise kimse yoktu tahmin ettiğinin tersine.

Odasına çıktı yavaş adımlarla, merdivenler ayağının altından kayıyordu sanki. Elleri titrer gibi oldu, bakışları boştu, merdivene tutuna tutuna çıkmaya çalışıyordu.

Odasının kapısını açtı ve içeri girdi, yatak buz gibi olmuştu, oturdu yavaşça ve etrafına baktı. Her şey ne de boş olmuştu bir anda?

Çalışma masasına baktı, üstünde küçük bir fotoğraf vardı. Yavaşça yaklaşıp ufak fotoğrafı parmaklarıyla tuttu. Babası ve kendisiydi bunlar, küçükken çekilmiş bir hatıraydı. İkisi de birbirine sarılıyordu, küçük olan büyük olanın boynuna atılmış, diğeri ise belinden tutmuştu. İkisi de mutlu görünüyordu, bir düşününce, aslında onların çok güzel zamanları da olmuştu. Özellikle annesi gitmeden önce çok iyi anlaşırlardı. O zamanları özlemişti Hyunjin. Babasını da özlemişti.

Fotoğrafın arkasında tükenmez kalemle yazılan tek bir kelime vardı, bunu görünce Hyunjin'in gözleri dolu dolu olmuştu.

"Oğlum..."

Hyunjin o an içinden bir şeylerin kopup gittiğini hissetti, artık bir babası olmadığını o an anlamıştı artık...

...

Kısa olduğu için özür dilerim, bu hafta biraz yoğun olacağım ama her gün bölüm yetiştirmeye çalışacağım, bölümü beğendiyseniz oy ve yorum atmayı unutmayın, bölümle ilgili düşüncelerinizi de yazabilirsiniz.

Görüşürüz! 💗

Aşk KilidiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin