29.

263 37 159
                                    

bu bolum gecis bolumu olacak, biraz Felix'in gecmisinden bahsedecegim, umarim begenirsiniz! 💗

...

'Kış günlerinden biriydi, üşüyordu küçük. Babası üstündeki yeleği çıkarıp ona vermişti. Kış günleri hep soğuk olurdu buralarda. Dışarıda oturup babasının ne yaptığını seyreden küçük çocuğun burnu, adeta bir domates gibi kızarmıştı. Babası gülerek içeri geçmesini söylese de o dinlemiyor, inatçı bir bebek gibi babasinin yanında kalmaya devam ediyordu. Babası yüksek bir ses tonuyla annesini çağırınca heyecanlanıp hemen ayağa kalktı. Annesini çok severdi, ona her zaman hayran kalır, büyüyünce onun gibi biriyle evleneceğini söylerdi kendi kendine.

Annesinin yaydığı sıcak enerji vücudunu sarmalamıştı çoktan. Nihayet ortaya çıktığında ışık yayıyordu, güçlü, parlak, kızıla çalan renkte bir ışık.

Annesi ateş ülkesindendi, çok güzel bir kadındı, herkesin sahip olamayacağı türden, zor biriydi. Fakat babası da bir o kadar yakışıklı, akıllı ve mantıklı biriydi. İkisi tamamen birbirini tamamlayan insanlardı, işte Felix'in istediği de buydu, biraz annesine olan merakından, biraz da güzel görüntülerine aldanarak ateş ülkesinden birini istiyordu. Henüz bunun yanlış bir seçim olmadığını bilemeyecek kadar küçüktü.

Bir gün, korkunç bir sesle uyandı, saat gece 01.43'ü gösteriyordu. Aşağıdan bir şeylerin kırılması ve bağırışma sesleri geliyordu. Felix bacakları titreye titreye yerinden kalktı hızla, aşağı inmeye korktuğu için bir süre merdivenin başından sesleri dinledi. Babası bağırıyor, annesi ondan daha çok bağırıyordu. Birden bir silah sesi koptu, az önce çığlık çığlığa olan ev şimdi sessizdi...

Sonra şiddetli bir ağlama sesliyle ev yeninden ses doldu, Felix bu sefer aşağı inmesi gerektiğini düşündü ve ayaklarını hızla basa basa merdivenden inmeye başladı.

"Yerinde kal!"

Annesinin komutu ile bir süre durdu, fakat neden babası hiçbir şey söylemiyordu? Normalde böyle şeyleri hep babası söylerdi, annesi karışmazdı. Bu merakını daha da arttırırken daha sessiz adımlarla gizlice aşağı indi. Tüm her yerin dağınık olduğunu görünce gözü biraz ürktü. Mutfağa doğru ilerledi.

O an görmemesi gereken o şeyi gördü.

Babasının kanla boyanmış vücudu ve kapalı gözleri.

Annesi yere çökmüş ağlarken Felix şok içindeydi, nasıl? Neden?

Yavaşça babasının yanına eğildi, minik parmaklarıyla hafifçe sarstı. Uyanmıyordu.

O anda annesinin güçsüzlükle bıraktığı kollarından birinin elinde silah gördü, gözleri koyulaştı, annesi mi yapmıştı?

"Anne..?"

Annesi seslice ağlamaya devam ederken titremeye başladı, muhtemelen yine atak geçiriyordu, fakat Felix'in umursadığı tek şey babasıydı.

"Sen mi yaptın anne..?"

Annesi ağlamayı kesti, dolu gözleri bir anda koyu kırmızıya dönmüştü. Felix'e bakıyordu, öldürecek gibi.

Aşk KilidiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin