~Yine tek başına~

327 21 14
                                    

Maneskin harika

Şarkı ile dinleyin lütfen

Keyifli okumalar...

🪄⚡

Altay, çaldığı kapının açılmasını bekliyordu. Kapıyı açan annesiydi. Şiş gözlerle karşılamıştı Altay'ını.

Altay ise annesini takmadan hızlı bir şekilde babasının odasına doğru ilerlemişti.

Annesiyle yarım saat önce telefonla konuşmuştu. Kadın, Volkan'ın eve geldiğini söylemişti. Zaten evine son süratle giden Altay, daha da arttırmıştı hızını.

Şimdi ise hem Kerem'in olmayışının hemde babasının annesini habersiz bırakıp gitmesininin siniriyle birlikte kapıyı çalmadan odaya dalmıştı.

Çalışma odasında yabancı bir adam ile oturan babasına
"Acil ve önemli bir şey konuşmamız gerek!" demişti.

Volkan ise sakin olmaya çalıştığı (en azından denediği) bir ses tonu ile "Çık dışarı! Kapıyı çal! İzin iste! Babanım ben senin, haddini bil!" Demişti

"Acil diyorum. Gönder şu adamı!"

Volkan, bir hışımla ayağa kalkarak "DÜZGÜN KONUŞ ALTAY! BABANIM BEN SENİN!"

demiş ve eklemişti " Ayrıca 'şu adam' dediğin kişi hiçbir yere gitmiyor!"

"Baba! Şuan iş görüşmeden çok çok daha önemli şeyler var"

Volkan tam Altay'a vuracağı an Emre araya girmiş

"Sakin ol lütfen Volkan" demişti

Volkan'ın gözleri Emre'ye kaydığı zaman sakinleşmişti bir nebze bile olsa

"Anlat"

Demişti.
Altay göz devirerek

"Gönder şu çok önemli adamını."
demişti

Volkan, Altay'ın Emre'ye böyle davranmasından nefret etmişti. Tam ağzını açıp birşeyler diyeceği esnada

"Ben zaten gidiyordum evlat! Kolay gelsin size. Baba-oğul güzel vakitler geçirin" demişti.

Altay adamın çıktığı ilk an

"Onlar geri döndü Volkan Demirel! Ve sen hala böyle yumuşak insanlarla mı çalışıyorsun! Cidden mi?! "

Volkan daha fazla dayanamayarak Altay'a temiz bir tokat atmıştı

"Haddini bil Altay! O adam olmasa şuan ölmüştün sen!!"

Altay alışıktı babasının ona tokat atmasına. Bu bozmamıştı onun sinirini. Onun sinirini, aptal bir adam için vurması bozmuştu.

Ayrıca babasının neyden bahsettiğini anlamamıştı.

"Neyden bahsediyorsun? Daha açık ol!"

Volkanın aklından Emre çıkmıyordu. Başı tehlikedeydi Emre'nin. Ve çok yüksek ihtimalle tek başına çıkıp gitmişti. Volkan sadece bunları düşünüyordu.

"Kendi sorunlarını kendin çöz!"

Volkan Demirel hayatında ilk defa 'kendim içinde birşeyler yapmayılıyım' diye düşünüyordu. Haklıydı da...

Altay anlamıştı.

Yine tek başınaydı...

__...__

Ferdi, Kerem'i bulmaya, gözüktüğü kameralara bakmaya çalışıyordu.

Ama sadece çalışıyordu. Ötesine geçemiyordu.

Arda, Barış ve İsmail onun evindeydiler. Ferdi her ne kadar ofisine gitmeye çalışsa da Arda hiç bir şekilde onu rahat bırakmamıştı. Sürekli ağlamış hatta ferdi kapıdan çıktığı an kriz geçirmişti.

Şimdi ise kucağında oturmuş boynuna kafasını gömmmüştü. Ve ağlamaya, birşeyler fısıldamaya devam ediyordu

Bu Ferdi'nin odağını bozuyordu. Ardayı yapmaması için uyarsada Arda pek dinlememişti.

Ferdi, Arda sayesinde son zamanlarda işlerini yapamıyordu. Çocuk bir anda onun hayatı olmuştu.

Kapı tıklatılmıştı. İçeri kızarmış gözleri ile Barış girmişti. Bunu her on dakikada bir yapıyordu.

Hala bulamadın mı? Demişti fısıltı gibi bir sesle. En çok Barış yıkılmıştı Kerem'in olmayışına.

Ferdi olumsuz anlamda kafasını saklamıştı.

İsmail, barışı kucağına almış "Uyumalısın küçük prens!" demişti

Ferdi, her ne kadar Arda'yı sevse de artık işini yapması gerekiyordu. Arda'yı karşısına alıp konuşmanın fayda etmediğinin farkında olduğu için İsmail'e uyku hapı olan bir içecek getirmesini söylemişti.

Sadece bir kaç dakika içinde İsmail elinde sıcak çikolata ile gelmişti.

Ferdi içeceği alıp teşekkür etmiş ve Arda'nın kafasını kaldırmıştı. Kıpkırmızı olan yüzü gördüğü zaman içi acmıştı.
'Çok çabuk bağlanıyorum bu çocuğa. Bu normal mi ki' diye geçirmişti içinden

"Bebeğim benim hadi birşeyler iç"

Demişti Arda'nın saçlarını okşayarak

Arda kafasını sallamış ve içmeye başlamıştı.

Ardadan

Beni aptal sanıyordu heralde. İçeceğin içinde uyku hapı olduğunu bilebilicek bir insandım. Ve onun aksine zeki...

İçecekten büyük bir yudum alıp dudaklarıma iştahla bakan adamın dudağına yapışmıştım.

Ferdi şaşırmıştı. Gerçekten aptaldı.

Dudaklarına iyice yumulmuş ve içeceğin hepsini içmesini sağlamıştım.

Karşılık vericekti. O beni ben istemediğim sürece öpemezdi. Haddini bölmesi gerektiğini öğretmeliydim.

Geri çekildim ve yüzünü inceledim. Çok çabuk etkilemişti. Bu onun aptal olduğunu bir kez daha göstermişti.

Dudaklarımı yaladım ve içecekten büyük bir yudum daha alıp iştahlı bir şekilde yapıştım dudaklarına. Karşılık vermişti en az benim kadar iştahlı bir şekilde. Ben izin vermiştim yoksa yapamazdı.

Elleri kalçalarımı bulmuş ve sıkmaya başlamıştı. Kendini baskın sanıyordu

Acınası...

Eğer onu benimle bir ilişki yaşamaya layık görürsem kediye dönerdi. Ben öyle istiyorum çünkü

Hepsini içmişti. Hiç düşünmeden...

Birdenbire aklına yeni gelmiş gibi geri çekilmişti. Gözlerinde pişmanlık vardı

Onun en büyük zaafıydım

Yine doğru bir iş yapmıştım. Hızlı bir şekilde kalkıp dişlerimi fırçaladım

Geldiğimde ferdi uyuya kalmıştı bile

Biliyorum kısa oldu

Bu gece de yazmaya çalışacağım

Ama lise gerçekten zor ve ben hala alışamadım.

Ve sınavlara 2 hafta kaldı😥😰😭😭

Elimden geldiğince bölüm atıcam

Ve sınır koymaya karar verdim

Sınır;
10 vote
15 anlamlı yorum

Hepinizi seviyorum çok çok çoko çok öpüldünüz


🪄⚡

?ASLA-ASLA-DEME¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin