su an assiriii heyecanliyim cunku ilk kez zorbalikla ilgili lise kurgusu yaziyorum ve bu konular da zaten fazlasiyla hosuma gidiyor smcnsnnf
birazcik klise kisimlar olabilir şimdiden uyarayimm
bu arada iphoneden androide gectim... siz siz olun sakin boyle bir gata yapmayin!! dipnot: androidde max kapak bu kadar oluyor cok mutsuzum:((
keyifli okumalarr<33
Dikkat! Kurgum ilk başlarda texting olsa da daha sonradan text kısımları azalmıştır.
________________________
Yine o iğrenç bakışlar, sanki kendilerine iğrenç şeyler yapmışım gibi... Yine o kulaktan kulağa fısırdaşmalar... Beni en rahatsız edeni de zaten buydu, yüzüme gelip söylemezlerdi ancak iş dedikoduya gelince herkesin ağzındaydım.
Sırt çantamı daha sıkı tuttum. Yazılılar yaklaşıyordu ve dönem ödevleri verilecekti. Okulun bitmesine 5 ay gibi bir süre vardı ve YKS için epey stresli ve hazırlıklıydım.
Okuduğum okul hazırlıklıydı ve bu yüzden çoğu 12. sınıf öğrencileri reşitti. Bende o öğrencilerin arasında yer alıyordum ama onlardan tek bir farkım vardı, yıllardır; burslu ve burssuz ayrımı ve ben burslu kesime giriyordum.
Okuldaki birkaç burslu öğrenciden birisiydim. Onlardan hepsi elbette zorbalık görmüyordu. Hatta burslulardan bile bana zorbalık yapan olmuştu, nedenini bir türlü anlamamıştım. Okulun ilk gününden beri böyle bir ayrım vardı.
Okul, çoğunlukla zengin kaynıyordu zaten. Burslular bile zengindi, buna bende dahildim ve anlamadığım şeyde zaten buydu. Okulda dedikodu malzemesi olan tek kişi bendim ama neden?
Nedeni de vardı işte, hiçbir zaman cevap bulamadığım o nedeni...
"Popona bir bak istersen Gizem!" diye bağırdı arkamdan o feci tanıdık ses. Cırtlak ve bir o kadar da ince.
Onu takmadan yürümem onları daha da eğlendirmiş gibi arkamdan kahkaha attıklarında derin bir nefes aldım ve verdim. Cevap vermeyecektim, kendileri kendi kendilerine konuşabilirlerdi.
"Hadi ama!" dedi Efsun tekrardan bağırarak. "Poponun arkasındaki o leke de ne öyle?"
Durdum. Kendi kendimi rezil etmem ve birilerinin beni rezil etmesi çok farklı şeylerdi. Örneğin beni çoğu zaman Efsun ve kendi köpekleri rezil ederdi ama şimdi o öyle diyince biraz tırsmıştım. Umuyordum ki arkam kirli olmasın...
"Birazdan fark edersin zaten," diye bağırdı tekrar, çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştım. "Beş dakikacık falan sonra."
Onu kaale almadım. Bu onu daha da eğlendirdi.
Merdivenleri çıkıp sınıfımın olduğu kata ulaştığımda soluklandım ve tekrar yürümeye başladım. Bazen spor yüzü görmemiş vücudum bana yük olmuyor değildi.
Sınıfa girdiğimde kolumdaki dijital ekranından saate baktım. Dersin başlamasına neredeyse 10 dakika vardı ve bu yüzden çantamı önden üçüncü cam kenarı tarafındaki sırama koyup paramı aldım ve kantine doğru yürümeye başladım. Sıra demişken, elbette yanımda oturan kimse yoktu.
Kantine indiğimde üç dakika geçmişti bile. Soluklanarak sıraya girdim. Çok kişi olmadığından hemencecik sıra bana gelmişti zaten. Tost ve kahve alıp tekrar sınıfa çıktım ve sırama ilerledim. Efsun ve köpekleri yine en arka dörtlüde sinsi sinsi gülüşüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZ | Texting
Short Story"Bu anlaşmanın tek taraflı olacağını düşünmemiştin öyle değil mi?" diye sordu. "Alt tarafı bir ödev. Anlaşma bile değil!" diye yakındım istemsizce. "Tek başıma yapabilsem yapardım zaten." "İşte sorun da burada zaten. Tek başına yapamazsın." Sıkıntıy...