sınırı geçmişiz ama birkaç gündür olan dehşet verici baş ağrım yüzünden bölümü yazamadım 😣
sınır: 50 oy, 45 yorum
geçebileceğimize inanıyorum, önceki bölümde 60 küsür oy almışız, bu hiç bir şey bence.
keyifli okumalar! <3
-
Yorulmuştum, ne yapacağımı bilmiyordum ama sanırım Ediz'le sahte sevgili olmaktan başka çarem yoktu.
Ediz arabayı sürüyordu, arka koltukta oturuyordum bende. Kafam cama yaslıydı, az önceye kadar uyuyordum ama Ediz'in ani yaptığı frenle sarsılarak uyanmıştım. Zaten uyandığımda boynum da tutulmuştu, o yönden iyi olmuştu yani.
Ediz beni sevgilisi olmam için tehdit etmese, ona siktiri çekmiştim bile.
Ailemin üvey olduğunu okul öğrenirse ben biterdim. Aynı şekilde bursumu almakla da tehdit etmişti beni. Elim kolum bağlıydı. O siteye yazılanlar aklıma geldiğinde de yine kendimi kontrol edemeyeceğim bir şekilde sinirleniyordum. Gerçekten bu çok kötü hissettirmişti. Tüm okul benden nefret ediyordu.
Gerçekten o yazılanları kim yazdıysa kafasını kırmak, her şeyi de ona ödetmek istiyordum. Benim hakkımda bu kadar iğrenç şeyler yazması midemi bulandırıyordu. Olduğum kişiyi, farklı birisiymiş gibi gösteriyordu ve bu katlanılamazdı.
"Uyandın mı?" diye soran Ediz'in sesiyle ona döndü bakışlarım aynadan. "Seni evine götürüyorum."
"Öyle yapsan iyi olur." dedim. Ediz'in kaşları çatılsa da bir şey demedi. Zaten yollar tanıdıktı, çok geçmeden eve varırdım.
"O yazılanları kafana takmamanı söylemiştim," dedi Ediz gözleri yoldayken. Ben ona aynadan bakarken devam etti. "Halledeceğim işte."
"Yine tartışmak istemiyorum, çok yoruldum çünkü," dedim gözlerimi ondan çekip yola çevirince. "Ama nasıl halledeceksin Ediz? Gerçekten çok merak ediyorum."
"O işi bana bırak."
Cevap vermedim, kabaydı. Ona karşı hissettiğim duygu Efsun'a karşı hissettiklerimle neredeyse aynıydı, tek bir farkla. Ben Efsun'un dış görünüşünden etkilenmiyordum.
Ediz'inki ise etkilenilmeyecek gibi değildi.
Ama Ediz, nefret edilecek bir insandı. Bana zorbalık yapmasa da, onlarla arkadaş olmuştu. Arkadaşlardı, daha doğrusu. Daha hâlâ öyleydiler. Ve bunu bitirecek gibi de durmuyordu. Sahte sevgilisi olmamla ilgili düşüncelerim de değişmemişti ama artık kabullenmiştim. Kurtuluşum yoktu, sahte sevgilisi olmak zorundaydım.
"Beni sevgilin olmam için zorluyorsun," diye homurdandım. "Beni zor durumda bırakıyorsun ve senin yüzünden bu dedikodular ortaya çıkıyor."
"Evet o dedikodulara sebep olmuş olabilirim, ya da seni zorlamış da olabilirim," dedi arabayı evin yakınına getirdiğinde. "Ama senin düşüncelerin pek de umurumda değil, anlarsın ya?"
Ona cevap vermeyip evin önüne park ettiği arabasının kapısını açıp hızlıca indim. Ben indiğim anda da arabayı gazlama sesi duyulmuştu zaten. Bahçe kapısı için girdiğim şifreyle kapı açıldığında hızlıca binamıza doğru adımladım. Gergindim, yarın ne yapacağımı bilmiyordum okulda. Keşke herkes gibi sıradan bir lise hayatım olsaydı ama zorbalanmayı ben seçmemiştim, neden zorbalandığımı da anlayamıyordum ya neyse.
Kapıya anahtarı sokup içeri girdiğimde mutfaktan ve salondan sesler geliyordu. Mutfağı es geçerek salona girdim, abim Esat vardı. Yanında da kız arkadaşı Gülsüm vardı. Şu anda ona çok ihtiyacım vardı ama rahatlarını bozmak istemedim bu yüzden adımlarımı odama yönlendirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZ | Texting
Cerpen"Bu anlaşmanın tek taraflı olacağını düşünmemiştin öyle değil mi?" diye sordu. "Alt tarafı bir ödev. Anlaşma bile değil!" diye yakındım istemsizce. "Tek başıma yapabilsem yapardım zaten." "İşte sorun da burada zaten. Tek başına yapamazsın." Sıkıntıy...