kitabıma olan ilginiz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim siz birtanesiniz!! 🥺💞
sınır: 40 oy, 35 yorum. bence geçeriz bebeklerim🩵
gececiler burada mıı??
keyifli okuamalar!!
-
"Akşam'a geliyorsun değil mi Ediz? Geçen gün ektin bizi, bari bugün gel." dedi Ensar.
Şu an kantinde oturuyorduk. Ediz'in yanındaydım ve Ediz saçlarımla oynuyordu. Ne ayaktı bilmiyordum, yine de karışmamıştım.
Ediz'in gözleri bana döndü ve, "Gider miyiz sevgilim?" diye sordu.
Onun bana sormasıyla masadaki gözler de bana dönmüştü ve gerilmiştim. Bana niye soruyordu ki? Ben gelmeyecektim sonuçta, kendisi istediği boku yapabilirdi.
Dudaklarımı büzerek yüzümü Ediz'e çevirdim ve, "Bugün kendimi yorgun hissediyorum," dedim. "Sen istersen git birtanem, ben gelmeyeceğim sanırım."
Bu dediğimle Ediz'in göz bebekleri titredi. Gözlerini benden kaçırdı ve tekrar bana baktı. Ağzını açıp bir şey diyecekti ama demedi, onun yerine ağzının içinde bir şeyler geveledi ama anlamadım.
"O nasıl iş ya?" dedi Ela dahil olarak. "Ediz'le sevgilisin ve onu istediği gibi bir yere mi göndereceksin, hem de sensiz, bir bara?" dedi vurgularcasına. "Kızlar, onu çiğ çiğ yer canım."
Gözlerim kısılarak Ela'ya çevrildi. "Ona güveniyorum ve gitmesine izin veriyorum." dedim bastırarak. "Ve bunu gerçekten gitmesini istediğim için değil, fikrimi sorduğu için ayıp olmasın diye söyledim. Yoksa o da bensiz öyle bir ortama giremeyeceğini biliyor." Ardından Ediz'e döndüm. Yüzünde yine o uslanmaz sırıtışı vardı. "Değil mi sevgilim?"
Yanağımı öperek "Evet," dedi. "Sevgilimi duydunuz. Biz gelmiyoruz."
"Hadi ama!" dedi Efsun öne eğilerek. "Tüm eğlenceyi bozuyorsunuz. Mızıkçılık yapmayın."
"Evet Ediz," dedi yine onların gruptan, adının Egemen olduğunu öğrendiğim çocuk. "Her zaman geliyordun, şimdi ne değişti? Bu kızla hala nasıl sevgili olduğunuzu anlamadım da ayrıca. Daha Cuma günü hoca sizi birlikte ödev yapmanızı söyledi diye, ona–"
"Kes sesini," dedi Ediz, tıslarcasına. "Haddini aşma, Egemen."
Egemen, tam o noktaya parmak basmış gibi alayla gülümsedi. "Ne o? Biricik ucube sevgilinin arkasından ne dediğini öğrenmemesini mi istiyordun yoksa?"
"Sizin gerçekten sevgili olduğunuza harbiden inanmıyorum," dedi Ela da Egemen'e destek çıkarak. Efsun'a baktığımda sırıtıyordu, bir şey demedi. Çok sessizdi ve bu beni ürkütmüyor değildi.
"Sizi bir şey için inandıracak değiliz." dedi Ediz sert sesiyle. "Zaten demiştim, flörttük ve uzun süredir konuşuyorduk. Şimdi de beraber olduk işte."
"Okulda hiç gözükmüyordunuz, tek kelime konuştuğunuzu bile görmedim," dedi Egemen. "Ve senin bir sürü flörtün oldu. Aralarından bu kızı seçip de neden onunla sevgili oldun?"
"Çünkü onu seviyoru-"
"Ya da acıyorsun," dedi Efsun bastırarak, gözlerim ona döndüğünde o da bana baktı. Kalbim, hiç olmadığı kadar kırıldı ve o gözlerimde bunu gördü, ona rağmen devam etti. "Onu okulda bizden korumak istedin ve sevgili olmak istedin. Belki kızı kandırdın da, onu küçük oyununa alet ettin ya da sevgine, onu sevdiğine inandırdın. Hangisi? Her türlü bir yalancı değil misin?"
Ediz'le Efsun arasında uzun, sessiz bir bakışma geçti. Kendimi hiç bu kadar değersiz ve kırılmış hissetmemiştim. Efsun'un dedikleri beni fazlasıyla kırmıştı, evet. Ama umursamamam gerekiyordu. Yine de anlayamamıştım, Efsun bir şey biliyor ve bizim anlamadığımız bir şeyi ima ediyor gibiydi.
"Onu seviyorum. Senin lafların, bize işlemez." dedi Ediz dişlerini sıkarak. Elimi sıktığında acıyla inledim ve bu, gözlerinin bana endişeyle dönmesine sebep oldu. Kendi elinin benim elimi sıktığını gördüğünde elini hızlıca çekti ve "Özür dilerim birtanem," dedi avucuma bakarak. "Çok acıttım mı?"
Gülümsemeye çalıştım. "Önemli değil," diye mırıldandım. "Sakin olmalısın, aptal aptal konuşuyorlar işte," gözlerim masadakilere kaydı. Özellikle Ela'ya. "Sanırım birileri altına yatmak için sıra beklemiş, ondan böyle tepkiler hep."
Ela'nın gözleri yaptığım imayla şaşkınlıkla büyürken "Ne diyorsun sen be!" diye çığırdı ve sandalyeden kalktı. "Ediz'le sevgili olunca sana yapılanları unuttun herhalde! Kim bilir belki de bugünkü partiye bunun için gelmeyeceksinizdir? Ediz'in altına yatmak için."
Tam ağzımı açıp cevap verecekken Ediz, "Birincisi," dedi bastıra bastıra, sesindeki tını tüm bedenimi titremişti. "Sana sevgilime öyle kelimeler kullanamayacağını, bir saat önce güzelce ifade ettiğimi sanıyordum." Gözlerini Ela'dan ayırmadı. Eğer gözleri bir yırtıcı olsaydı, Ela oracıkta ölmüştü. "İkincisi ise sevgilimi bir daha zorbalıkla ya da sizin onu nedensiz yere zorbaladığınızı görürsem sizi doğduğunuza pişman ederim." Daha sonra ekledi. "Ve son olarak, Gizem benim hiç bir zaman altımda olamaz, ben onun altında olurum."
Sikeyim. Bu. Ne. Alakaydı. Şimdi.
Yüzüm sinirden kıpkırmızıya dönerken, onu oracıkta öldürmek istedim. Ediz'in gözlerini yüzümde hissetmiştim ama dönüp bakmadım. Sinirlendiğimi ve utanç içerisinde olduğumu anlamış olmalıydı. Ona, dedikodu malzemesi vermek istemediğimi söylemiştim ve buna rağmen az önce masadaki herkese bunun imasını yapmıştı.
"Ve ek olarak," dedi Ediz devam ederek. "Bu masada konuştuklarımızı başka yerde duyarsam, hayatım boyunca çıkaramadığım tüm hıncımı sizden çıkartırım."
Kimse sesini çıkarmadı, Ediz'in tehditleri işe yaramış gibiydi. Ela kalktığı sandalyesine geri oturmadan masayı terk ettiğinde Egemen de peşinden gitti. Kimse onları umursamadı, onun yerine Efsun konuştu. "Bizim gerçekten Gizem'i nedensizce mi zorbaladığımızı düşünüyorsun?"
Gözlerim anlamadığımı belirtircesine Ediz'in yüzünde ve Efsun'da dolaştı. Bir nedeni mi vardı? Lise hayatımda bu yaptıklarına maruz kalmak için ne yapmıştım aklım almıyordu.
"Bir nedeni mi va–"
"Yok," dedi Ediz kestirip atarcasına. "Uyduruyor. Değil mi Efsun? Bunca zamandır hep kendi isteğinizle yaptınız."
Efsun, sırtını geriye yaslayarak sırıttı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Evet," dedi. "Keyfi yaptım."
Kendimi rahatlamış hissettim ama bu, Efsun'a ve Ediz'e olan nefretimi azaltmamıştı. Bana zorbalık yapmak için bir sebebi yoktu ve bu onu haksız yapardı, beni değil. Beni rahatlatan da buydu zaten. Haksız olmamam.
Sandalyemi geriye ittirip kalktığımda Ediz'in bakışları bana dönmüştü. "Nereye?"
Ona bakmadan cevap verdim. "Sınıfa." Elinin körüne.
Ediz de benimle birlikte ayaklandığında Efsun, "Akşamki partide bekliyoruz," dedi. "Gelmezseniz, geldirtirim."
Ona cevap vermeden oradan ayrıldık ama gideceğimizi biliyordum.
_____________
ayy bölümü geciktirdigim icin burada bitirmek zorunda kaldim, normalde daha devam edecektim ama... neyse artik. bir sonraki bolume ne yazacagimi biliyorum en azindan abxbnsnd
bolumle ilgili dusunceleriniz? 👀
sınır: 40 oy, 35 yorum🩵
sonraki bölümde görüşürüzzz
![](https://img.wattpad.com/cover/353911080-288-k925896.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZ | Texting
Kurzgeschichten"Bu anlaşmanın tek taraflı olacağını düşünmemiştin öyle değil mi?" diye sordu. "Alt tarafı bir ödev. Anlaşma bile değil!" diye yakındım istemsizce. "Tek başıma yapabilsem yapardım zaten." "İşte sorun da burada zaten. Tek başına yapamazsın." Sıkıntıy...