Merhabalar efendim.
Nasılsınız?
Ben idare ediyorum.
Keyifli okumalar diliyorum 🧚🏻♀️
Gece dolunayın selamını aldığınızı düşünüyorum. Şimdi de güneş selam gönderiyor size. Usul usul ısıtıyor sabahı. Bu sabah bir değişiklik yaptım, izlemiyorum vapur iskelesine bakan apartmanın altıncı katını.
İnanmadınız sanırım. İnanmayın zaten böyle bir şey mümkün değil.
Sevgili güneşim, kızlarımın yüzünü aydınlatıyor. Hande minik bir bebek gibi sığınmış sevdiğinin koynuna. Saliha da sımsıkı sarmalamış onu.
Bu güzel görsel şöleni çalan kapı bölüyor.
Hande çalan kapıyı duymazken, Saliha irkilerek kıpırdandı. Hande başını iyice Saliha'nın boynuna gömünce Saliha da yanlış duyduğunu düşünüp kapadı gözlerini. Kapı tekrar çalınca aniden açıldı az önce kapanan gözleri.
Saliha yataktan kalkmaya çalışınca Hande homurdanıp ellerini lokumunun çıplak belinde birleştirdi ve kalkmasını engelledi.
"Aşkım zil çalıyor."
Hande yüzünü buruşturdu hemen.
"Çalar çalar gider."
Kapı tekrar çalınca Saliha zor da olsa doğruldu.
"Hande! Kapı çalıyor diyorum."
Hande sinirle kalktı yataktan. Ne güzel sevdiğinin kokusuyla mışıl mışıl uyuyordu.
"Sabah sabah bi rahat vermediler ya!"
Üstüne başına bakmadan hızla yürüdü odanın kapısına. Saliha gözlerini büyüterek izledi onu.
"Aşkım nereye gidiyorsun? Bi üzerini giyin!"
Hande aynı sinirle döndü geri.
Koltuktaki sabahlığı alıp geçirdi üzerine. Saliha da kalkıp kıyafetlerini giymeye başladı. Hande onu beklemeden çıktı odadan ve deli gibi çalan kapıya doğru yürüdü. Sinirlenmişti Baladın. Mükemmel geçen bir gecenin mükemmel sabahında hangi hadsiz onları rahatsız ediyordu acaba?
Saliha giyinip sevgilisinin peşinden koşuştururken Hande açtı kapıyı. Martyna tüm şirinliğiyle ona mahcupça bakıyordu. Anında çatıldı bizimkinin kaşları. Saliha da hemen yapıştı Hande'nin koluna.
"Günaydın"
Hande sinirle konuşacakken Saliha minik bir çimdik geçirdi koluna. Hemen kapadı ağzını Baladın.
"Günaydın kuşum, ne bu şiddet sabah sabah?"
Martyna ellerini önünde birleştirip aynı mahcubiyetle baktı kızlara. Hande kaşlarını kaldırmış sakin olmaya çalışarak cevap bekliyordu.
"Şey Elif beni sizi kaldırmam için gönderdi ve onları kaldırmadan gelirsen seni eve almam dedi. Almadı da."
Saliha kardeşine gözlerini devirirken öfkeli Baladın'ımız da kapıya doğru bir hamle yaptı.
"Şimdi yolucam onun saçını başını."
Saliha, tuttuğu kolundan geri çekti onu. Hande anlamsızca baktı suratına. Saliha da gözlerini büyüttü ona. Baladın uyarıyı alıp oflayarak durdu yerinde ama yolacaktı Elif'i.
"Tamam geliyoruz birazdan."
Martyna kafasını sallayıp hemen karşı dairenin zilini çaldı. Saliha sevgilisini içeri çekiştirmeye çalışırken Hande kapıda inatla bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay /HanSal/
FanfictionHer acı ağlayarak atılır mı yürekten? Peki ya her kırgınlık unutulur mu? Göz görmeyince gönül katlanıyor mu gerçekten? Ne her acı ağlayarak atılabiliyor yürekten, ne de söylenen sözlerin yarattığı kırgınlık unutuluyor. Göz görmeyince, gönül kesinli...
