"Arif Olana Bir İşaret Yeter": Bölüm 12

1.1K 74 70
                                    

Selam bebeklerim.
Nasılsınız?
Ben iyiyim.
Medyaya bir şarkı bıraktım...
Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻‍♀️




Ben en çok güzel sabahları severim. Bize yazı getirecek olan ılık bahar sabahlarını. Hele ki o sabahlardan birinde kızlarım mutluysa daha da çok severim.

Bu sabah Hande'nin alt komşusu eşlik ediyor bana, sevincime ortak oluyor farkında olmadan. Bir melodi yükseliyor, vapur iskelesinin karşısındaki apartmanın beşinci katından. Bu güzel melodi açık pencereden çıkıp önce ılık ılık esen rüzgarla buluşuyor. Sonra dağılıyor sağa sola. Benim kulaklarımda çınlıyor bir süre. Şimdi de vapur iskelesinin karşısındaki apartmanın, altıncı katındaki açık pencereden, usulca içeri giriyor.

Sana teşekkür ediyorum alt komşu...

"Memleketime çoktan bahar gelmiştir,
Başakları şimdiden göğe ermiştir,
Dağlarını gelincik basmıştır,
Yer, gök ve yürek çiçek açmıştır."

Ilık meltemin açıkta kalan çıplak omuzlarına vurmasıyla irkildi gamzeli. Gözlerini açmadan anın tadını çıkarmaya başladı. Alnına değen sıcak nefesle gülümsedi. Kulaklarında yankılanan şarkı minik bir kutlamaya kalbine ulaştı usulca. Başını hafifçe oynatıp iyice sokuldu aşık olduğu kadının boynuna.

"Kirazlar olmadan tez vakitte,
Asmanın sürgün veren dallarında,
Nergisin, zerenin taç yapraklarında,
Seninle baharı kutlamaya geliyorum."

Doya doya kokladı aşık olduğu bu kokuyu, gülümsemesi genişledi gamzelinin. Yanaklarındaki mükemmel çukurlar belli etti kendini hemen. Alt dudağını ısırıp gözlerini açtı huzurla.

Çok mutluydu... Onu böyle mutlu görünce gözlerim doldu birden...

"Başımı omzuna yaslamaya,
Hayata yeniden başlamaya,
Bağında, bahçende, pınarlarında,
İçimi yıkamaya geliyorum..."

Minik bir öpücük kondurdu yanında huzurla uyuyan kadının boynuna. Onu uyandırmamaya dikkat ederek birazcık geri çekti başını ve izlemeye başladı onu.

O kadar güzel uyuyordu ki, kalbi tekledi gamzelinin. Bir insan nasıl bu kadar kusursuz olabilir diye geçirdi içinden. Mükemmel dudaklarında gezdirdi gözlerini önce, oradan özenle sıralanmış kirpiklerine kaydırdı bakışlarını. Kaşlarının üzerin yerleştirilmiş benlerde gezdirdi gözlerini. Tek tek öpmek istedi hepsini. Yavaşça yaklaşıp minicik bir öpücük kondurdu dudak kıvrımına. Gülümseyerek geri çekildi.

Üzerindeki pikeyi kaldırdı yavaşça. Saliha'nın elini tutup belinden çekti. Aynı yavaşlıkla yataktan kalkıp üzerini örtü lokumunun. Son kez gülümseyerek baktı ona ve çıktı odadan.

Banyoya gidip hızlı bir duş aldı. Üzerini giyinip zıplaya zıplaya geçti mutfağa. İçi içine sığmıyordu gamzelinin. Büyük bir keyifle kahvaltı hazırlamaya başladı.

~~~~

Başındaki ağrıyla yüzünü buruşturdu Saliha. Derin bir nefes alınca kuruyan boğazı acıdı ve hafifçe öksürdü. Güneş bulunduğu odayı istila etmişti. Yüzünü buruşturarak gözlerini açtı. Önce idrak edemedi nerede olduğunu. Gözlerini birkaç kez açıp kapattı. Bir anda yatakta doğrulup oturur pozisyona geçti ve elini alnına vurdu hızla.

"Siktir!"

Gözlerini etrafta gezdirdi.

"Hayır ya hayır hayır! Of Saliha oooffff!"

Dolunay /HanSal/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin