"Bitsin O Zaman":Bölüm 37

968 67 65
                                    

Merhabalar efendim.
Nasılsınız?
Ben iyiyim.
Kendinizi hazırlayın, son üç bölüm...
Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻‍♀️


Yeni bir güne merhaba diyoruz yine. İskelemizden, altıncı katımızdan, evimizden uzakta, sekiz kişilik bir çadırın içinde merhaba diyoruz bu güzel güne...

Saliha, Hande'nin kollarında kıpırdanıp açtı gözlerini. Birkaç dakika sadece tüm masumluğu ve güzelliğiyle mışıl mışıl uyuyan sevdiğini izledi. Gülümseyerek bir öpücük kondurdu yanağına. Hande, hiç kıpırdamadan uyumaya devam ediyordu. Saliha, uzanıp yastığının altındaki telefonunu aldı ve saate baktı. Saat daha sabahın yedisi olmasına rağmen uyanmıştı ve açılmıştı tüm uykusu.

"Sevgiliimmm."

Kısık sesle konuşarak Hande'nin yüzüne öpücükler bırakmaya başladı. Hande, huylanıp çekti kollarını ondan ve arkasına döndü.

"Uyanıp, beni öpeceğine kıçını dönüp yatıyorsun bu nasıl iş ya..."

"Uykum var."

Mırıltı gibi çıkmıştı Hande'nin sesi. Saliha, ona yaklaşıp önce boynunu öptü.

"Ama sevgilim son günümüz bugün. Hadi kalk biraz yürüyelim."

"Aşkım uykum vaar!"

Saliha oflayarak doğruldu.

"Ya son günümüz diyorum ama!"

Hande, gözlerini kısarak döndü ona.

"Dün gece içimden geçtin aşkım yorgunummm."

"Öf aman iyi be. Uyu, gidiyorum ben."

Hande, başını yastığa geri koyunca, Saliha da sinirlenip üzerini değiştirdi. Çadırın fermuarını açarken Hande seslendi arkasından.

"Çok uzaklaşma bebeğim."

Saliha, ona gözlerini devirip çıktı çadırdan, fermuarı çekip yürümeye başladı. Hava yavaştan ısınmaya başlamıştı. Yürüyüş yolunu fark edince oraya yöneldi lokumum ve sakin sakin yürümeye başladı.

Gördüğü güzel manzaraların fotoğrafını çekiyordu Hande'ye göstermek için.

"Günaydın."

İrkilerek arkasına döndü Saliha. Kumral kadını görünce istemsizce buruşturdu yüzünü. Niye her yerden çıkıyordu bu kadın!

"Günaydın."

Saliha, yürümeye devam ederken Cemre de onun yanından yürümeye başladı.

"Erkencisin."

"Hıı öyle oldu."

Kocaman gülümseyerek konuşmaya devam etti Cemre.

"Buranın havası o kadar temiz ki sabahın köründe ayağa dikiyor insanı."

Saliha, ona cevap vermeyince birkaç saniye bekleyip devam etti konuşmasına, Saliha'nın sabrının son demleri olduğunu fark etmeden...

"Saliha ben özür dilemek istiyorum senden."

Şaşkınca döndü lokumum ona. Ne saçmalıyordu bu kadın? Sessiz kaldı devam etmesini ister gibi.

"Dün gece için. Ben gerçekten tadınızı kaçırmak istemedim özür dilerim. Sadece kelimeyi görünce, etrafta da o ana şahit insanlar olunca aklıma geldi birden. Gerçekten özür dilerim."

Şaşırdı Saliha, böyle bir şey beklemiyordu çünkü. Karşısında ona bakan kadın oldukça samimi gözüküyordu.

"Sorun değil."

Dolunay /HanSal/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin