Dolunay /HanSal/

"Onu Buraya Getireceğiz!": Bölüm 3

Hellööö.
Nasılsınız efenim?
Ben iyiyim.
Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻‍♀️

Korku, insana her şeyi yaptırabilecek tek duygudur. Saatlerdir genç kıza ulaşamayan ikili de şu an korkudan ölmek üzere.

Hande, Elif kendini dağıttığı için sakinliğini korumaya çalıştı bir süre. Şu an o da panik modunda. Yaklaşık 4 saattir ulaşamadılar Saliha'ya.

"Ya Elif anlamıyorum ki ben, o kadar konuştun kızla nasıl numarasını almadın hiç?"

Elif ağlamaktan şişen gözlerini dikiyor, karşısında panikten yerinde oturamayan kadına.

"Ne bileyim Hande, aklıma gelmedi ki hiç."

Hande oflayarak başını ellerinin arasına alıyor. İçinde öyle bir huzursuzluk ki, ona dünyayı dar ediyor.

"Yok ben böyle bekleyemem."

Ellerini yüzünden çekip Elif'e bakıyor.

"Ne yapacaksın?"

"Gideceğim!"

Elif telefonunu eline alıp uçuşlara bakmaya başlıyor.

"Nereye?"

"Polonya'ya Hande. Burada böyle beklemek canımı sıkıyor. Bir şey yoksa bile gözlerimle göreyim."

Hande başını sallayıp bakışlarını önüne çeviriyor.

"Ben de geleceğim seninle"

Elif başını sallayıp telefonuna geri dönüyor.

Ne sıfatla oraya gittiğini bilmiyordu. Hala arkadaş olup olmadıklarını da bilmiyordu. Ölesiyle merak etmişti onu. Başına bir şey gelmiş olma düşüncesi bile ikiye bölmüştü kalbini. Elif'in yanında sakin kalmaya çalışıyordu ama bir yalnız kalsa yıkacaktı ortalığı.

Derin bir nefes alıp yüzünü ellerinin arasına alıyor tekrar.

"Hande üç saate yetişebilir miyiz?"

Hande başını kaldırıp saate bakıyor. Saat on bire gelmek üzereydi. Eğer hemen çıkarlarsa trafiğe kalmadan yetişebilirlerdi.

"Şimdi çıkarsak yetişebiliriz."

Elif başını sallıyor usulca.

"Alıyorum o zaman. Hemen hazırlan. Üzerine kalın bir şeyler al Hande."

Ayağa kalkıp evin kapısını açıyor ve çıkıp kapatıyor ardından.

Elif gider gitmez gözyaşlarını serbest bırakıyor Hande. Ağlayarak kalkıyor yerinden. Odasına geçip valizini çıkartıyor ne bulduysa dolduruyor içine.

"Allahım ne olur biz gittiğimizde evinde keyif yapıyor olsun."

Buruk bir tebessüm ettim sözleri karşısında. Ah Hande ah, umduğunla bulduğun şey bir olmayacak.

Valizini kapatıp çekmeceleri karıştırmaya başlıyor. Pasaportunu alıp çıkarıyor. Ağlamaya devam ederken üzerini değiştiriyor.

Banyoya gidip yüzünü yıkıyor hemen. Titreyen ellerini lavabonun iki tarafına sabitleyip derin derin nefesler almaya başlıyor. Ağlamasını durdurmaya çalışıyor bir süre. Son bir kez daha derin bir nefes alıp kaldırıyor başını.

Banyodan çıkıp sırt çantasına gerekli olan şeyleri koyuyor.
Kapı çalınca gidip kapıyı açıyor hemen.

Elif kızarmış şiş gözleriyle bakıyor ona.