Giriş Bölümü.

826 38 127
                                    

   Merhaba, biriciklerim. 🦋🩵

   Uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyoruz, burada olduğunuz için de sizlere çok teşekkür ederim. 🩵

   Çok uzatmadan sizleri giriş bölümümüzle baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar. 🦋🩵

   Bölüm şarkısı: Bora Duran - İnsan.

                                                           (2022, Mart)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
                                                         (2022, Mart)

                                              (Kızıltepe/Mardin)

    Unutulmayan, sonu ölüme varan, imkânsız aşklara verilen bir isim vardır: Efsane…

    Ciwan ve Şilan, efsane olarak anılmaktan öylesine korkuyorlardı ki bazenleri gerekirse
görüşmemeyi seçiyor ya da Kızıltepe’nin en kuytu köşe sokağını seçiyorlardı.

    Ve yine o ânlardan birindelerdi. İki büyük düşman aşiretinin iki bireyi, ailelerine ihanet edecek kadar sadakatsiz, aşklarından vazgeçmeyecek kadar birbirlerini çok seviyorlardı.

    Süvari ve Aziz aşireti…

    Mardin’in süregelen, yeri geldiğinde halkın hangi aşiretin yanında olacağını şaşıran iki büyük aşiretti. İki aşirette sözünün dinlenmesini istemiş, bu sebeple yıllar öncesinde sen-ben kavgasına tutulmuşlardı. Aziz aşiretinin yaptığı halkı kışkırtma konuşmalarından dolayı da
Süvari aşireti, Aziz aşiretini Kızıltepe’den sürgün etmiş ve bu ceza biteli henüz birkaç yıl olmuştu. Yurtlarına geri dönen Aziz aşireti, Süvari aşiretiyle anlaşarak karşılıklı olarak yaşananları yaşanmamış saymaya karar vermişti.

    Ancak Ciwan ve Şilan, çok iyi biliyordu ki iki aşirette ne birbirlerinden kız alır ne de
birbirlerine kız verirdi. Bu nedenle, bu iki genç; ailelerinin tepkilerinden korktukları için gizli saklı ve imkânsızlardı. Şilan, ölmekten korkuyordu. Biliyordu ki dedesi duysa; görkemiyle yeri göğe yakar ve affetmezdi torununu, öldürürdü. Ciwan ise Şilan’a bir zarar gelmesinden korkuyordu. Ancak yine de Şilan, Ciwan’a elini uzatsa; Ciwan o eli tutar ve bırakmazdı.

    “Aşkım,” diye nazlanarak kendini Ciwan’ın kollarına bıraktı Şilan. Ciwan’ın verdiği adrese gelene kadar nefes nefese kalmıştı. Pek fazla vakti olmadığından dolayı acele etmişti, sevgilisini görebilmek için.

    “Kokun, ciğerlerimi rahat bırakmıyor, Şilan’ım…” Ciwan, burnunu sevgilisinin boynuna dayamış derin derin nefesler alıyordu. “Senin kokun dolmayınca ciğerlerime, boşuna nefes alıyormuşum gibi hissediyorum… Şu an, şimdi sinende ölsem, gam yemem.”

    “Deme öyle,” dedi Şilan. Yüzüne hoşuna giden bir ifade yayılmıştı ancak sesi korku
doluydu. Yüzünü sinesine sakladığı adamın, kendisine olan sevgisini çok seviyordu lakin yanı sıra da çok korkuyordu. Çünkü Ciwan, Şilan varsa var, yoksa yoktu.

ÜNZİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin