Aileden biri

241 15 1
                                    

"İnanamıyorum!Az sonra ülkenin en zengin adamıyla aynı sofraya oturacağız!"

"Abine söyledin mi?"

"Yok,sürpriz olsun."

Lena annesine gülümseyip tabakları aldı.Dylan ve babası henüz evde değillerdi.Sofrayı kurup bir tabak daha eklediler.

"Kapıya bak!"

Lena babasının elinden poşetleri alıp mutfağa geçti.Dylan üzerini değiştirip salona geldiğinde kaşlarını çatmıştı.Sofra eskisinden daha düzenli ve farklı çeşit yemeklerle doluydu.Masada bir tabak fazlaydı.

"Misafirimiz mi var?"

Kapı çaldığında Lena koşarak kapıya gitmişti.Dylan anne ve babasına bakıp bir cevap bekliyordu.

"Buyrun geçin."

Kapıdan giren kişiyi görünce çatık kaşları bir kez daha çatıldı.Ryan elinde orkide salonun tam ortasında duruyordu.

"Sizin için efendim."

"Ah!Ne zahmet ettin!"

Annesinin mutluluğu içten içe dahada kızdırmıştı onu.Şimdi anlıyordu,herkesin haberi vardı.

"Hadi oğlum geç masaya."

Ryan gülümseyip babasının yanına oturmuştu.İkisi ne ara bu kadar yakın oldu?

"Kusura bakmazsanız bunu çıkaracağım."

Lena peruğunu çıkarttığında Ryan şaşırarak ona bakmıştı.Annesi şaşkınlığını görünce kızının lösemi olduğunu söylemişti.Bakışları anında Dylanı buldu.Demek bu yüzdendi sert kabuğu.

"Tedavi görüyor musun?"

"Evet.İki yıl oldu artık,pek bir sonuç değişmedi."

Nedenini bilmediği bir suçluluk duygusu sardı etrafını.Belkide gelmemeliydi.Kendisini böyle bir şeye hazırlamadığı için utanç duyuyordu.

"Hadi,Dylan otursana.Yemeğe başlayalım."

Dylan babasını ikiletmeyip sofraya geçti.Yemek boyunca gözleri Ryana değmedi.İçindeki öfkeyi dışarı vurmamak için sadece konuşulanları dinliyordu.

"Hangi ülkeleri gezdin?"

Lenanın sorusuyla gülümsedi Ryan.Var mıydı gezmediği ülke?

"Sanırım tüm ülkeleri."

"Vay canına!Çok havalısın!Peki kız arkadaşın var mı?"

"Hayır,yok."

"Peki en çok beğendiğin ülke hangisi?"

"Mısır diye bilirim..."

"Ehliyetin var mı?"

Ryan yutkunup çatalı tabağına bıraktı.

"Hayır..."

"Neden?Araba kullanmayı sevmiyor musun?"

"Aslında kullanıyorum...Ama yorucu diye-"

"Lena!Yeter,çocuk yemeğini yesin."

Annesi araya girince kız susmuştu.Suyunu yudumlayıp ıslanan dudaklarını birbirine bastırdı.

"Ş-şey peki hangi dilleri biliyorsun?"

"Lena!"

"Sorun değil efendim.Rusça,çince,birde fransızca biliyorum.Ortaklarımız olduğu için bu dilleri bilmem gerekiyor."

Kıza gülümseyerek cevap vermişti.Dylana baktığında onunda kendisine baktığını gördü.Gülümsediğinde Dylan kafasını çevirmişti.Ryan artık emindi,bu eve gelmek kesinlikle iyi fikir değildi!

Orkide (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin