1. Bölüm : Veliaht'ımız!

1.7M 40.9K 8.8K
                                    

Multi; Meriç'in okul üniformalı hali. (Not; Papyonun olmadığını düşünün)


(Veliaht'ın 1. Bölümünün düzenlenmiş halidir.. Elimden geldiğince yazım yanlışlarına dikkat ettim ama gözümden kaçan varsa offoluna. Keyifli okumalar.)  


Gözlerimle okulu tararken huzursuzca koltukta kıpırdandım. ''Anne yalvarırım beni buraya bırakma'' deyip anneme döndüm. Klasikleşmiş vedalaşmamızı klasikleşmiş göz devirmesiyle tamamladı ''Hemen arabadan in ve sınıfına git Melis.'' elini tuttum ve söyleyeceklerimin annemin 'ana yüreği' denen yere denk gelmesini umdum ''Bana kıyamazsın yahu! Ceyda bile gelmedi bugün!" güldü "Sanki seni yetimhaneye bırakıyormuşum gibi davranma Melis" kaşlarımı çattım "Çocuğunu bırakmak bırakmaktır ben anlamam" koluma bir şaplak indiğinde sızlandım bunu bekliyordum " İn aşağı Melis. Teyzenler gelecek alışveriş yapacağım daha" hınzırca sırıttım "Fare zehri de alda Yağız'ın tabağına dökelim" güldü "Ne istiyorsun kız Yağız'dan?'' omuzlarımı silktim "Bütün güzel genleri o pis 4 kardeş almış ve onlardan biri de Yağız pisliği. " Yağız en sevdiğim kuzenlerimden biriydi. Abisi Edizcimcim vardı birde. Aşırı yağuşukluydu.

Koluma inen ikinci darbeyle cırladım "Kolum göçtü yahu!" kaşlarını çattı annem "Bağırma kız bana! İn aşağı artık!" sırıttım ve kapının kolunu açıp tek ayağımı çıkardım "Herkesin lafına kimse karışamaz!" deyip hunharca güldüğümde annemin darbesinden kurtulup arabadan indim "Ben karışırım. Anneyim ben!" her ne kadar annemi daha fazla sinir etmek istesem de annemin torpidosunda terlik olduğundan şüphelendiğim için sustum "Kapa kapıyı yoksa terlik gelecek" sırıttım ve kapıyı daha çok açtım "Terliğin yok ki" dedim bilmiş bir edayla. Annem sinirle eğildi "Ayakkabım var ama" korkuyla kapıyı kapattım ve acık camdan kafamı soktum "Beni bu okulda yapayalnız bıraktığın için öbür dünyada yanacaksın biliyorsun değil mi?" ofladı bıkkınlıkla. "Bak hala konuşuyor" Tamam biraz haklıydı bazen aşırı geveze oluyordum. Birde gıcık. Azıcık da yüzsüz ama anneme karşı. Şirince sırıtıp öpücük attım "Seni sefiyom annişş" annem kıkırdadı "Tamam hadi git" kıkırdadım ve arkamı dönüp okula ilerledim.

Bu okula çok isteyerek gelmeme karşın içinde çok sinir bozucu insanlar olduğu için ortamı pek sevmiyordum. Biricik kankim Ceyda olmasa çekilmez bir hal alabilirdi. Bugün hain Ceyda izinliydi ve bütün gün kıçını yayıp ya uyuyacak ya da film falan izleyecekti. Arada Selma teyzeyle annemi takas edesim geliyordu ama temizlik günlerinde annemi geri alırdım. Prensiben temizlik yapmıyordum ve annemde yaptırmıyordu zaten. Tek derdi ders çalışmamdı. Bu sene üniversite sınavların girecektim malum. Önümdeki taşa tekme atarken biri -yani hayvan biri- kolumdan tutup çektiğinde kaşlarım otomatikmen çatılmıştı.Ne yüzsüz bu kızda yahu. "Dün olanlardan sonra nereye gittiğini sanıyorsun sen?! Yaptıklarını yanına bırakacağımı mı zannettin?!'' yüzümü buruşturdum. O konuştuğunda sanki civcivin boğazını sıkıyorlarmış gibi bir ses çıkıyordu. İşte okulda sinir olduğum insanlardan biride Afra'ydı. "Yine kendini rezil mi edeceksin?" dedim sakince.

Bu tür insanlarla muhattap olmak bile ceza gibiydi. Söylediklerim üzerine beni ittiğinde sinirlenmeye başlamıştım "Cidden seninle kavga etmek istiyorum" sesim daha çok uyarı tonunda olmuştu ya da tehdit ama bağırmamıştım. Genelde cırlamayı tercih ederdim ama bu kıza istediğini vermeyecektim. Güldü "Ne yapacaksın kötü kız?"

Sırtımdaki çantayı sertçe yere bırakıp ona haddini bildirecekken birinin beni tutmasıyla kaşlarımı çatıp arkama baktım. Bu kim be?!

"N'apıyorsun be!" diye cırladım. İşte ben! Yüzünü buruşturdu. "Kızımı öldüreceksin?" sırıtırken ne kadar yakışıklı olduğunu sonra irdelemeye karar verip kolumu çekmeye çalıştım. Ona 'Sadece bayıltacağım' demek istesem de demedim. "Sana ne?!" sert ses tonum yüzünü tekrar buruşturmasına neden olmuştu. Tamam yakışıklısında sana sormayacağım herhalde kimi öldürüp bayıltacağı mı?! Afra saçlarıma asıldığında çığlık attım. Kolumu tutana en sağlam tekmemi atıp elinden kurtuldum ve Afra'yı da gelişi güzel ittim. Afra yeri boylarken yine biri beni tutmuştu. Yakışıklıya baktım. "Ne istiyorsun Allah aşkına?! " tamam yakışıklısın okey de bir rahat ver. Kaşlarını çattı "Asıl sen benden ne istiyorsun kızım?! Bacağıma tekme attın!" kolumu çektim.

Veliaht Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin