Bahçede oturmuş Ceyda'yla dedikodu yaparken okula giren arabalarla kaşımı kalırdım. Sabah olsaydı şaşırmazdım ama neredeyse öğle arasına girecektik ve 3 araba girmişti okula. Ceyda yuh çekerken güldüm. Meriç görüş açıma girerken arabadakilerin yanına gidiyordu. Arabadan inen çocukla gülerek erkekçe selamlaştı ve konuşmaya başladılar.Ayağıma top geldiğinde topa baktım.Emre güldü ''Atacak mısın?'' sırıttım ve kalktım ''Beni kışkırtma bence'' güldü ve kaşını kaldırdı ''Bu bir show teklifi mi?'' güldüm ve topu alıp ayağıma bıraktım. Topu sektirmeye başladığımda Emre güldü ''Bizi eziyorsun şuan'' sırıttım ve sektirmeye devam ettim. Emre düşürmem için ayağını sokacağı sırada arkamı dönüm . Duyduğum ıslık sesiyle kafamı toptan kaldırıp sesin geldiği yere baktım.Meriç'in arkadaşlarıydı.
Topu Emre'ye atıp gülümsedim ve Ceyda'nın yanına oturdum. Rezil mi olmuştum? Meriç'e baktığımda sırıtıp beni alkışladı. Gözlerimi devirdim''Dönsene önüne'' sırıtması genişledi ve kaşını kaldırdı. Hayır abi çocuk niye bozulmuyor ben onu anlamıyorum. Arsızdı ya da yüzsüzdü. Her ikisi de muhtemeldi. ''Sebep?'' onu kapak edeceğim için sırıttım. Bilirsiniz kapak etme konusunda iyiyimdir ''Toplarla aram iyidir seninle de show yapmak istemem'' arkadaşları hayretle bana bakarlarken Meriç malı hala sırıtıyordu. Başka bir yere bakıp cool bir şekilde tekrar gözlerime baktı ''Top olmadığımı kendi showumla gösterebilirim'' gözlerimi devirdim. +18 konuşmasa onu çok güzel kapak ederdim ama işine gelmeyince lafları hep bel altı oluyordu ''Beynin bir yerlerinde sanırım'' güldü ve kıçını arkasındaki arabaya yasladı. Sustum. Sapık işte sapık. Ceyda'ya baktığımda Meriç'in yanındakiyi kesiyordu.Omzunu dürttüm ''Düşüyor'' diye fısıldadığım da bana anlamadığını belli eden bakışlar attı ve ''Ne?''diye sordu. Güldüm ''Çocuk diyorum. O kadar kestin ki düşüyor'' güldü ''Sus be kısmetimi kapatma'' güldüm.Anca keserdik zaten.
''İyi madem ben gidiyorum'' deyip ayaklandığım da Ceyda'da ayaklanmıştı.Meriç domuzuna bakmadan okula ilerledik.Bu soğukta çok bile dışarıda kalmıştık. Ceyda bana bakıp sırıtıyordu ''Çok cesursun lan. Okulun sahibinin oğluna kafa tutuyorsun'' omuzlarımı silktim ''Okulun sahibinin oğlu olması umurumda değil bu bir. Ben bu okula kendi emeğimle geldim bu iki. Onun laflarının altında da kalacak değilim bu da üç.'' sırtıma vurup güldü ''Koçum benim'' dediğinde ikimizde güldük. Sırama ilerledim ve oturup defterlerimi çıkardım. YGS'yi Ceyda'yla zar zor yaz tatilinde bitirmiştik. Şimdide pratikleştiriyorduk. İnek olduğumuzdan değil korktuğumuzdandı bunların hepsi. Her neyse.
Meriç içeri saçlarını düzelterek girerken küpeleri dikkatimi çekti. İki kulağında da küpe vardı. Giydiği okulun siyah hırkasından da dövmeleri gözüküyordu. Yuh lan dövmesi var vicdansızın! Yanıma oturup pis pis sırıtırken kolundaki dövmeye daha dikkatli baktım. Dövmelerden hoşlanıyordum ama günahtı işte.''Sen şimdi metalcisindirde'' dedim alayla.Kafasını salladı ''Satanistim ben. Kaç kurtar kendini'' gözlerimi devirdim. ''Satanistler insan kanı içmiyor. İnsan kanı içenlere bildiğin gibi vampir diyoruz'' sırıtarak bana baktı. Kim bilir dediklerimden ne çıkarmıştı salak ''Kanını içmem de sorun yok , tek sorun yanlış kelimeyi kullanmam öyle mi?'' gözlerimi devirip güldüm ''Ben mine içiyorum'' Vampir günlükleri izleyenler bilirdi. Kaşlarını çatıp bana 'yani?' der gibi baktı. Gözlerimi devirdim. Meriç'den daha çok Supernatural veya The Walking Dead falan izlemesini beklerdim. Ne anlar bu Damon'dan. ''Vampir günlükleri izlemediğin belli oluyor'' dedim ve dövmesine döndüm.Çok güzeldi be ''Ne zamandan beri var?'' omuzlarını silkip hırkasını daha çok yukarı çektiğinde dövmesinin tamam açılmıştı ''6 ay falan oluyor'' dudağımı ısırdım ve beğeniyle Meriç'e baktım ''Güzelmiş'' kaşlarını indirip kaldırdı ve çok tatlı oldu bir an ''Hayırdır beni beğendiğini mi ima ediyorsun?''
Bir an kahkaha atma isteğiyle doldum taştım. Hayır tamam tatlı çocuksun. Dövmen de güzel eyvallah ama orda durcan bi. Şuana kadar sevgilim olmadıysa doğru kişiyi bulamamış olmamın yanında annemin gazabından korkuyorum olmamdı. Şunun şurasında üniversiteye gitmeme 9 ay falan vardı. Kendimi yakamazdım. Bu Meriç gibi zengin ve yakışıklı bir veliaht olsa bile. Güldü ''Döveni beğendiğim ima ediyorum. Ayrıca arabanı daha çok beğeniyorum''sırıtıp kafasını salladı ''Tabii'' kafamı iki yana salladım ''Neden bu okula geldin?'' bana baktı ''Nereden çıktı bu şimdi?'' omuzlarımı silktim. Meraklı bir yapım vardı ne yapayım? Çok bile sabretmiştim ''Arkadaşların geldi ya ondan sordum'' arkasına yaslanıp sıraya yayıldı. ''Okuldan atıldım ve babamda beni bu okula gelmem için ikna etti'' Nasıl ikna etmişti ki? Hem niye bu okula gelmek istemiyor ki mal mı bu çocuk. Ulan ne güzel beleş okul. Hem güzelde ''Nasıl ikna etti?'' sırttı ''Çok meraklısın'' omuzlarımı silktim. Bu çocuk yüzünden omuzlarım çıkacaktı ''Sıra arkadaşımın psikopat ya da sadist olmadığını çözmeye çalışıyorum. Gerçi sapık olduğuna dün şahit oldum'' dedim kötü kötü bakarken. Bana umutsuz vakaymışım gibi baktı ''Senin yerinde kaç kız olmak istiyor biliyor musun?'' kaşlarımı çattım ''Niye onların yanına gitmiyorsun?'' sırıtarak bana yaklaştı ''Kızlar istemesem de dibime düşüyor. Seni gıcık etmek,sana laf sokmak daha cazip'' gözlerimi devirip onu ittim ''Ellerini benden uzak tut cenabet kılıklı''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliaht
Teen FictionAslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurum...