-Özel Bölüm 2- Part I

151K 6.5K 3.1K
                                    




           


İnsanoğlu gözünün önündekinin kıymetini bilmemekte sınır tanımayan bir varlık bana göre. Pekala. Biraz fazla mantıklı ve ciddili bir başlangıç yaptım sanırım. Hiç tipim değil.Neyse. Burada bahsettiğim gözümün önündeki kişi Meriç'ti lakin ben onun tabi ki kıymetini biliyordum çünü konu çok seviyordum.

Gözlerimi duvardan çekerken düşüncelerimden ayrılmış oldum. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde Meriç bana doğru dönmüş uyuyordu. Siyah saçları birbirine karışmıştı. "Meriç" beni umursamayıp uyumaya devam ettiğinde gülümseyip yatağa uzandım ve ona dönüp yanağını sıktım "Me-me-me-Meriç" dedim rap yapar gibi. Kaşlarını çattı. Kıkırdadım. "Hadi uyan yemek yiyelim çok açıktım." "Doyduğun bir zaman dilimi var mıydı güzelim?" kaşlarımı çattım "Sen bana şimdi aç mı demek istiyorsun?" gözlerini aralayıp tam gözlerimin içine baktı. Sanırım benim gözlerim kalbime bağlıydı. Yoksa Meriç'in gözlerime baktığında kalpten gidecek gibi hissediyor olmamın başka bir açıklaması olamazdı. "Aç olduğun bir gerçek" evet haklıydı ama olsundu. Benimle öyle konuşamazdı konuşmamalıydı. Gözlerimi kısıp kafamı hafifçe salladım ve yataktan kalkacakken beni kendine çekti ve kafamı göğsüne koydu "Gitme" dedi mahmur bir sesle "Seni seveceğim , besleyeceğim ve asla terk etmeyeceğim. Unuttun mu?" gülümsedim  "Unutmadım. Sende unutma" saçlarıma öpücük bıraktı "bunu unutmak demek Fener'in maçının hangi gün hangi takımla olduğunu unutmak demek." Göz devirdim "Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim" gururla "Sevineceksin tabi kızım. Fenerle seni aynı kefeye koydum" karnına cimcikledim "Sen +1" dedi yüzünü acıyla buruşturup. Gülümsedim şirince "Yaa. Çok tatlısın kiyamam sana" yanağıma dokundu "Ruh halinin bu kadar çabuk değişmesi sence de ilginç değil mi?" kaşlarımı indirip kaldırdım "Nö" "Bir daha desene şu 'Nö'yü" kaşlarımı kaldırdım "Neden?" muzipçe sırıttı "Dudakların o açıdan çok güzeldi" kıkırdayıp kalktım üstünden "hadi yemek yiyelm" deyip ellerimi birbirine vurdum ve gülerek kalktım yataktan ve mutkağa yöneldim "Hop hop hop" deyip kolumdan tuttu "Kaç kez yavaş hareket dedim sana güzelim? 2503 kere mi?" "2503 kere aşkla söylemişsin demek ki" dedim gözlerimden kalp emojisi çıkarken. Gülümsedi "Fazla aşık bir hatunsun. Her şeyin fazlası zarar biliyorsun değil mi?" omuzlarım düştü "Sen çok değil misin?" ayağı kalkınca kafamı kaldırmak zorunda kaldım gözlerine bakmak için "Zararın ne olduğunu bildiğimden uyarıyorum güzelim" kaşım kalktı "Neymiş zararı?" kaşlarını çattı "Aşırı kıskançlık ve sahiplenme duygusu. Mesela beni yiyip bitiriyor. Mesela başındaki şefi öldürmek istiyorum?" güldüm. Aslında başımdaki şef yani Tolga bey çok ciddi karizmatik ayrıca evliydi. Bunu Meriç bilmiyordu çünkü ne zaman Tolga beyden bahsetsem lafımı ağzıma tıkıp 'O gavattan mı bahsedeceksin bana? Güzel dudakların kirleniyor gel öp beni' diyordu. Zorla söylemek istersem de beni öpüyor babası varsa ağzımı kapatıyordu. Bende iyi be ye kendini deyip söylemekten vazgeçmiştim. Onun yersiz kıskançlıkları hoşuma gidiyordu ve çok şirin oluyordu. Tabi kavga etmediği sürece. Zaten bana asıldığı falanda yoktu. Sadece benim tepkilerim onu güldürüyordu o kadar. Adam çok ciddiyken benimle gülünce Meriç bunu yanlış alıyordu haliyle. Ona ne kadar tepkilerime güldüğünü söylesem de 'erkekler öyledir. Kız tava gelsin diye yapıyor şerefsiz' diyordu. Ben ona 'Sende mi öyleydin' deyince kıvırıyordu hemen. Pis.

"O adam şirketinizin en iyi mimarlarından biri." Dedim gözlerine bakarak. Kaşı kalktı "Yani? Bu ona benim hatunuma asılma hakkı mı veriyor? Bak düşüncesi bile sinirlerimi zıplatıyor. Düpedüz ölmek istiyor pezevenk" kaşlarını çatmıştı bunu söylerken "O adam bana asılmıyor. Daha öncede söyledim. Verdiğim tepkileri momik buluyor sadece." "İstersen uzatmayalım Melis sinirlerim tavan yapıyor" gülümseyip yanağını öptüm "Seni seviyorum Meriç." "Bunu 'şirketimiz' de de sık sık söylersen mutlu olurum. Hatta Kocacığım de bana" Şirketin Keskinlere ait olduğunu ve benimde Bir Keskin olduğum için şirketin bizim olduğunu belli etmek için şirketimiz kısmını tırnak içinde söyleyip altını çizmek istemişti. Gülümsedim "Haluk amca resmiyete önem veren biri. Bu yüzden sen Meriç Beysin. Ayrıca Tolga Bey-" dudaklarımı öptüğünde beni susturmuş oldu. Belimdeki eliyle beni kendine çektiğinde karnım karnına çarptı. Dudaklarımı bıratığında "O ama evli" dedim. Kaşlarını kaldırdı "Ne?" güldüm "O adam evli işte. Karısını da çok seviyor. Kafasını salladı "Kim evli demiştin?" koluna vurdum "Beni öpmek için soruyorsun yemezler"          omuz silkti "Seni istediğimde öperim Tolga lavuğuna ihtiyacımız mı var?" deyip bana eğildiğinde "Açıktım" dedim.

Veliaht Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin