Mermer merdivenlerden çayımı dökmemek için savaş vererek dikkatle çıktım.
Odamın kapalı kapısına geldiğimde kısa bir süreliğine duraksasam da istifimi bozmadım.
Kapıyı açtım ve öylece içeri girdim.
Benim içimdeki o karanlık parçaya rağmen odamın penceresinden sonbahar güneşi sızıyor ve yüzümü aydınlatıyordu.
Sanki kalbimdeki boşluğu zamanla dolduran karanlığı defediyor gibiydi...
Titredim.
Asla yok olmayan ve gittikçe büyüyen kalbimdeki o boşluk...
Sürekli kanamakta olan bir yaraydı.
Odamda gezinen gözlerim tahmin ettiğim gibi girer girmez duvarda asılı fotoğraf çerçevelerine takıldı.
Bu eve taşındığımızdan beri sanki beni bekliyormuş gibi kapımı gözleyen o fotoğraf çerçeveleri...
Çay kupamı ders notlarımdan dolayı dağılmış olan masama bıraktım ve çerçevelere yöneldim.
Çerçevedekiler yıllardır solmayan gülümsemeleriyle bana bakıyorlar, gülümseyen bir parçalarını bana vermek istiyor gibiydiler.
Gerçi o fotoğraflarda ben de vardım ama gülümsemem canlandırıcı değildi, bir ressamın portresindeki insanlar gibi cansızdı.
Parmaklarımla belli belirsiz beyaz pütürlü yüzeyi olan çerçeveye dokundum.
Fotoğraf Boruto'nun geçen sene kazandığı şampiyonluk maçının ardından çekilmişti.
Bir kolunu annesine ve küçük kız kardeşi Hima'ya dolamıştı, kupayı tutan Hima'nın gülümsemesi sıcak bir gün ışığı gibiydi, parlak ve çarpıcı...
Ben ve annemse Hinata teyzenin yanına geçmiş ve ona sarılarak gülümsemiştik.
O fotoğrafın çekildiğini an hala zihnimde özel bir odada bedavaya kalıyordu.
Çünkü uzun zaman sonra Boruto'yu gülümseyerek gördüğüm bir andı.
'Hey abi, kupayı kazandınız artık biraz mutlu olur musun?'
Hima'nın kalabalıkta sesini abisine duyurmak için tiz sesli bağırışı kulağına saplanan bir hançer gibiydi.
Boruto elinde havlusuyla burun kıvırdı.
'Zaten kazanacağımızı biliyordum, Hima. Neden güleyim?'
Hima suratını buruştururken bu tatlı haline dayanamayıp onu kucağıma aldım ve Boruto'ya döndüm.
'Hima haklı, birazcık mutlu ol. En azından bizim için, senin o somurtuk suratını hep biz çekiyoruz sonuçta...'
Tatlı bir sitemle konuşmama rağmen onun için mutlu olan kalbim hızla çarpıyordu.
Hima bana bakıp gülümsedi ve kafa salladı.
Ona bakıp ışıl ışıl gülümsemesine karşılık verip Boruto'ya döndüğünde bana şaşkınca baktığını gördüm.
Sanki ilk defa karşılaşıyormuşuz gibi bakıyordu bana...
O masmavi gözlerinde gördüğüm ufak farkındalık parçaları garibime gitse de gözlerimi ondan alamadım.
Uzun boyluydu, yakışıklı ve çekiciydi, eskisi gibi değildi.
Artık onu bir erkek çocuğundan çok gerçek bir erkek gibi görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEIANIRA (MAN DESTROYER) 🕯️/ UCHIHA SARADA FANFICTION
FanficHayatın beni renkleriyle boyayacağı yaşta ben senin siyahlığında kavruldum, acı çektim ve olgunlaştım. Ama şimdi her şey bitmişken, ben büyümüşken ve senin yokluğunu kabullenmişken neden dönmeyi seçtin baba..? İçimde sana karşı besleyebileceğim bir...