"Bu da komik şakalarından biri mi?"
"Hayır, değil. Ciddiyim ve şu an seni Ali Sami Yen'e bekliyorlar. Biliyorsun henüz transfer videon yayınlanmadı. Gerekli imzaları atıp video çekeceklermiş."
"Hayır ya, gerçek olamaz bu. Ne demek erkek takımında kadın futbolcu olacak. Ne demek Galatasaray beni seçti, hem de oyunumu görmeden?"
"Bilemiyorum Gece. Hem senden başka seçilen bir kadın oyuncu daha varmış."
"Beni yedek mi bırakacaklar? Ama ben oynamak istiyorum."
"Nereden bilebilirim ki. Neyse hadi gidelim de geç kalmayalım."
Kafamı sallayarak onayladım. Şok üstüne şok geçiriyordum. FIFA bu kararı ne zaman vermişti, ne zaman seçilmiştim, yedek mi kalacaktım ve daha nice soru dönüyordu kafamda. Gerçeklik algımı yitirmiştim. Böyle bir şeyin olması imkansız gibiydi. Ayrıca taraftar nasıl bakacaktı bu olaya? İstemeyeceklerdi, takımda bir kadın oyuncu istemeyeceklerdi. Mentalim ne olacaktı? Sevecekler miydi beni? Takıma uyum sağlayabilecek miydim?
"Gece, kafandaki soruları hemen bir kenara at. Biliyorum, sorguluyorsun. Hatta sevilecek miyim diye düşünüyorsun. Sevileceksin, insanlar seni çok sevecek. Takımla uyumlu olacaksın. Sen böyle birisin, gittiğin yere uyum sağlarsın. Her pozisyonda oynayabilen birisin, kalecilik hariç. İllaki oynarsın. Çok açığı kapatırsın, Kerem Aktürkoğlu ile oynayacaksın mesela. Bunu düşün istersen. Bir hayalin daha gerçek oluyor."
Evet, Kerem Aktürkoğlu ile oynamak da benim hayalimdi. Şu sıralar tüm hayallerim tek tek gerçekleşiyor.
"Sağ ol Miraç. Beni o kadar iyi tanıyorsun ki. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ama işte düşünmeden edemiyorum. Çok fazla şey üst üste geldi. Hangisine şaşıracağımı bilmiyorum artık. Umarım senin dediğin gibi olur da sevilirim."
"Merak etme, ben eminim ; sevileceksin."
"Umarım."
Ben yine düşüncelerimle boğuşurken stada geldiğimizi fark ettim. Miraç arabayı otoparka çektiğinde indik. İçeri girerken yine görevliler bizi karşıladı. Ve Erden Timur'un yanına gitmemiz gerektiğini söylediler. Bizi odaya çıkardılar. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım, gel sesi çıkınca kapıyı açıp içeri girdim. Erden Timur beni görünce gülümseyerek ayağa kalktı ve elimi sıktı. Şimdi fark ettim, odada Galatasaray'ın kadın futbol takımında olan İsmigül Yalçıner de vardı.
"Hoşgeldin Gece."
"Hoşbuldum."
İsmigül de ayağa kalkıp elini uzattı.
"Merhaba, ben İsmigül Yalçıner. Memnun oldum."
Gülümseyerek uzattığı eli sıktım.
"Gece Karaaslan. Ben de çok memnun oldum."
"Evet, Gece ve İsmigül. Haberi aldığınızda şaşırdınız evet, emin olun biz de sizin kadar şaşırdık. Hemen birilerini bulmamız gerekiyordu ve biz de en uygunu sizler olursunuz diye düşündük. Biraz sonra imzalarınızı atacaksınız ve Gece senin videon çekilecek. Transfer videon yayınlanmamıştı çünkü."
"Bu kadar çabuk mu? Henüz haberi bile sindiremedik." dedi İsmigül.
"Evet, kafamızda çok soru işareti var."
"Biliyorum kızlar, ama FIFA yeni bir kural yayınladı. Ve bu şimdilik böyle olacak. Bir kadın oyuncu olmak zorunda erkek takımında. Bugün imzaları atıp yarın takımla tanışacaksınız. Sonraki gün de ilk antrenmanınıza çıkacaksınız."
Birkaç şeyi daha anlattıktan sonra çıkmamız gerektiğini, imza töreni vaktinin geldiğini söyledi. Hep beraber odadan çıktık ve sabah imza attığım yere tekrar geldik. Önce İsmigül imza atacaktı çünkü onun işi o kadardı. Sonrasında eve gidebilirdi. Ama benim videom vardı. Akşam akşam video mu çekilir? Niye sabah yapmıyorlar ki?
![](https://img.wattpad.com/cover/354381438-288-k555941.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic of the Night 🪄 | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Oynamak istiyorum." "Olmaz, ayağın-" "Ne olursa olsun, bu maçı Kerem için oynayacağım." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.