Yamalı Yıldızlar Portresi

60 13 26
                                    

Oda çok sıcaktı. O kadar karanlıktı ki hiçbir şey seçilmiyordu. Ne zaman daldığımı bilmediğim uykumdan beni uyandıran neden olduğunu bilmediğim huzursuzluk oldu. Kanepede iki büklüm bir şekilde, oldukça rahatsız bir pozisyondaydım. Oldukça terlemiştim. Yanımda yarısı içilmiş alkol şişesi duruyordu. Bedenimi bir şekil oturur pozisyona getirdiğimde bir sızı yayıldı vücuduma.

İçimde ki huzursuzluk gerilmeme neden oluyordu. Sanki bir deprem olacak ve ben yıkılan duvarların altında kalacak, bir fırtına kopacak ve ben içinde kalacak gibiydim.

Çalan telefonumun sesiyle korkudan zıpladım. Beomgyu arıyordu ve saat 2.41'di. Telefonu korkuyla elime aldım. Telefonu açtığımda ilk olarak hıçkırık sesi işittim. "Beomgyu, iyi misin?" hiçbir cevap duyulmadı. Üstüne şiddetlenen ağlama sesleri duydum. "Beomgyu sen misin? Cevap ver."

"Korkuyorum." dedi zar zor.

"Neyden korkuyorsun?"

"Taehyun lütfen gel." dediğinde bende korkmaya başladım. Tekrar ağlamaya başladığında koltuktan kalkmış merdivenlerden iniyordum. "Hemen geliyorum tamam mı? Sen sakin ol." diyip telefonu kapattım. Önce Yeonjun'a bakmak için odasının aralık olan kapısından ona baktım, uyuyordu. Onu kontrol ettikten sonra montumu ve arabamın anahtarını alıp arabaya koştum.

Yol bomboştu, sanki insanlık tükenmiş gibiydi. Karanlık yolu aydınlatan sokak lambaları ve ben vardı, sadece onlar ve ben. Kavşağı dönerken bir şeyleri garipsedim. Tanıdıktı bana yollar. Uzak değildi. Köşede ki park, mavi renkte kaydırak, dar sokak, bir dalında salıncak büyük ağaç vesaire bana uzak değildi. Hepsi tanıdıktı bana. Neden tanıdıktı burası? Neden aklımda canlanıyordu bu cansız sokak? Neden sanrılar görüyor gibiydim? En önemlisi bu sokağı ve küçüklüğümü hatırladığım bu yerde yanımda ki kişi kimdi? Aklımda oluşan minik tatlı çocuk bedeni kime aitti?

6 yaşımdan öncesi yoktu benim zihnimde. 6 yaşımdan sonrada hatırlamak istediğim anılar yoktu. Babam 10 yaşımda bana, koca bir araziye elimi kolumu bağlayıp, gözlerimi bir kumaşla kapatıp kaçmayı öğretmişti. 12 yaşındayken bacağımın arkasını, kolumu koydan boya bıçakla kesmiş, bana nasıl dikiş atılacağını göstermişti. 14 yaşımdayken nasıl silah kullanacağım ve atış yapacağımı öğretmişti. 16 yaşımdayken çözülememiş vakayı önüme koymuş en kısa sürede nasıl çözüleceğini öğretmişti. Fakat bisiklet binmeyi öğretmedi, resim çizmeyi, uçurtma uçurmayı, duygularımı yaşamayı öğretmedi. Ben kendim öğrendim. Bazı istisnalar dışında evden dışarı çıkmadım. Yeonjun dışında arkadaşım olmadı. Yalnız olmaya mahkum edildim ben, kaderim buydu. Her şey iyi görünürdü, çünkü her şey iyi görünmek zorundaydı. Çünkü herkes dışarıdan çok iyi zanneder ama içini göremeyecek kadar kendileriyle ilgilenirler. Benim ışığımla işleri bittiğinde içimi pekte umursamazlardı zaten. Ve içim biraz daha söner, hatta kül olurdu,hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ederdim. Kimse benim neler yaşadığımla ilgilenmedi, sadece istenilen konuda iyi miyim diye ilgilenildi. Yapmak istemediysem zorla yaptırılır, dayak yerdim. Bana verileni yapmak zorunda bırakılırdım. Kendimi lanetlenmiş gibi hissederdim. Lanetin rüzgarlarında savrulurdu umutlarım ve hayallerim. Elime geçen her fırsatı, bana yol gösterici her şeyi bir şekil kaybederdim. İşte o zamanlar mavide uçmak isteyen beyaz güvercin olmak isterdim. Hapishanemden bir şekil kurtulamayacağımı da en sonunda acı biçimde öğrenmiştim. Peki şimdi aklımda yer edinen anılar neydi?

Beomgyu'nun beni şuanda beklediği eve doğru bakıyordum. Hızla geldiğim yolda, bu sokağa girince yavaşlamıştım. Sadece evin önüne arabayı çekmiş öylece duruyordum. Derin nefes seslerim beni sakinleştirmek yerine rahatsız ediyordu. Hiçbir şey yapmak istemiyordum fakat zorundaydım, Beomgyu beni bekliyordu. Yavaşça arabadan inerken saati kontrol ettim, 40 dakika geçmişti. Onu çok bekletmiştim. Hızla binanın içine girip merdivenlerden ikişerli, üçerli çıkmaya başladım. 2. kat daire 4'ün kapısını çaldım. Açılmayınca şiddetle hem kapıya vuruyor, durmaksızın zili çalıyordum. "Beomgyu, ordan mısın? Aç kapıyı!"

Dilek Mezarları/taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin