Derenin anlatımıyla.
Devir bitmişti,onların yapamayacağı görevi bir devralmıştık,bizim devrimiz başlıyordu,Kanlı mürekkep ekibinin devri.
Yaklaşık yarim saatdir ne yapa bileceğimizi düşünüyor,fikirlerimizi belirtiyor,sonra iyi olmadığını düşünerek yeni fikire geçiyorduk.
"Ben şimdi anlamadım,napacağız biz ya,koskoca polisler halledemedi,bacak boyumuzla biz mi yapacağız?"
Yani,Alp kendine göre haklıydı,bana göre de bir az haklıydı ama diğerlerini bilmiyordum.
"Halledeceğiz bir şekil de,içimizdekini sadece biz bula biliriz,ilk yol bir birimizi tanımaktan geçiyor,bir birimizi tanıyoruz ama derinlere inmedik,katili bulmak için derinlere inmek gerek,sohbet etmemiz gerek,sohbet edersek cümlelerden katilin kimliğini ortaya çıkara biliriz belki,eğer bulamazsakta içimizden birisi değildir."
Asel bir taraftan konuşuyor,bir taraftan da elinde ki not defterinde bir şeyler karalıyordu.
"Ne yazıyorsun?"
Dedim merakıma engel olamayarak,bakışları benimle buluştu.
"Neler yapacağımızı."
Dedi sakin bir ses tonuyla.
"Bize de göstersene o zaman."
Alp kafasını deftere doğru götürüp yazıları okumaya çalıştı,Asel kafasına vurarak onu geri çekti,ayağa kalktı.
"İçimizde ki kişiyi en iyi siz tanıya bilirsiniz,çünkü ben sizinle eskiden pek fazla muhattap olmazdım,kendi huylarınızı bilir,kendi davranışlarınızı ezberlemişsinizdir düşündüğüme göre."
Kafamızı salladığımız da arkasına döndü ve defterini açtı.
"Ben sizin hakkınızda az,ama işimize yarayacak şeyler biliyorum."
Her kes nefesini tutmuş Asel'i beklerken Asel konuşmak için bizim izinimizi bekliyordu.
"Konuş."
Dedi Nehir kısık bir sesle,Asel sayfayı çevirdi.
"Alp Eroğlu."
Hepimiz kilitlenmiş Alp'e bakarken Asel konuşmaya devam etti.
"Baba hapishanede,anneden haber yok,yetimhanede 6 yaşına kadar kalmış,sonra ise zengin bir aile tarafından evlat edinmiş,ailesi tarafından şiddet görüyordu,travma ve psikolojik sorunu olması olağan."
Alp gözlerini kocaman açarak Asel'e bakarken Asel umursamaz bir tavırla sayfayı çevirdi.
"Boz Aydın."
Her kesin bakışları Boz'a dönerken Asel'in Boz'un babasını öldürdüğünü bilmemesini umdum.
"Anne yaşıyor,baba ölü,babasını kendisi öldürmüş,psikopatlık,şizofrenlik,farklı travmalar olağan."
Bu sefer gözlerini açarak bakmak sırası Boz'daydı ve görevini yerine yetirdi.
"Nehir Verel,anne yaşıyor,baba yaşıyor,tecavüz,zorbalık,her hangi bir hastalık gözükmüyor ama psikolojik sorunları ola bilir."
Nehir'in anında gözleri doldu,bana gözleri dolu dolu bakarken ona 'yanındayım' der gibi baktım.
"Deren Yılmaz."
Benim hakkımda söyleyeceği şeyleri bilmiyordum,ama bu kadar fazla bilgiye sahip olması beni ürkütmüştü.
"Anne yaşıyor,baba yaşıyor,annesi tarafından terk edilmiş ve zorbalığa uğramış,psikolojik sorunlar ola bilmesi olağan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI MÜREKKEP(Düzenlemede)
Chick-Litİçimizdeki hain ruhlarımı boğuyordu. Katlediliyorduk. Ellerimiz bağlı değildi ama engel olamıyorduk. Bacaklarımız düğümlenmemişti ama kaçamıyorduk. Dudaklarımız kilitlenmemişti ama çığlık atamıyorduk. Bedenlerimiz sessizdi ama ruhumuz acı içinde kıv...