Ruhsuz

204 30 2
                                    

O gün, Frost Ailesi'nin evi telaş ve endişe duygularıyla kaynayıp taşan bir kazanı andırıyordu. Yakın çevre merakla evin içine doluşurken, kimisi ise yalnızca kendi camlarından olup bitenleri takip etmeye çalışıyordu. Ebeveyn 1, 2 ve 3 ne yaptıklarını bilemez halde, oradan oraya koşturuyordu. Kardeş Steve, Remy ve Haley ise sadece kendilerine olan ilgisizlikten şikayet edip duruyorlardı.

"Bencil Peter yine tüm ilgiyi üstüne çekmeyi nasıl olduysa başardı." diye söylendi Remy, ve Crox'undan* bir kaşık daha aldı.

"O aptalın bir daha uyanmaması kimsenin umrunda değil..." Peter ile aynı ebeveyn 1 ve 2'den gelmesine rağmen Steve de ona katılmıştı.

"'Ben farklıyım' havalarından bıkmıştım artık." Haley telefonundan gündemi inceliyordu. "Olay daha bu sabah olmasına rağmen tüm haberlerde ismi geçiyor. Uyuz şey."

Onların bu çirkef yorumlarına kimse kulak misafiri olamadı. Mutfakta oturuyorlardı ve ebeveynler dahil diğer herkes Peter'ın odasının etrafındaydı. Teyze 2, bazen yanlarına gelip acıkıp acıkmadıklarını soruyordu ama onların ağır isteklerini karşılayacak gücü son geldiğinde kendinde bulamayınca, vazgeçti. Son gelişinde vasur** istemişlerdi ki, bu hengamede kimsenin onu yapacak ne gücü, ne yeri ne de alanı vardı.

Peter'ın odası, evin diğer odalarına göre biraz daha küçüktü ve hiç bu kadar ziyaretçisi olmamıştı. Peter'ın ebeveyn 1'i, yatağa suratını gömmüş, oturup ağlıyordu. Arada bir başını kaldırıp Peter'ın hareketsiz bedenine bakıyordu ki bu onun daha çok haykırmasına yol açıyordu. Peter'ın ağırlaşmış elini yavaşça alıp kendi avcu içine koydu... Hiç bu kadar parçalanmış ve üzgün hissetmemişti. Aslında uzun zamandır bir şey hissetmiyordu da, nasılsa hayatları hep aynıydı. Her sabah uyanır, yemekleri hazırlamada ebeveyn 2'ye yardım ederdi. Sonra tüm ebeveynler işe ve tüm çocuklar da okula giderdi. Farklı kentlere gidip ağaç dikmek ve çiçeklere vitamin vermek onun işiydi. O bir yeşilir'di***, bitkilerle ilgilenen gruptaydı. Her gün ayağı toprağa bastığından olsa gerek, kendini hiç sinirli veya stresli hatırlayamıyordu... Hiç böyle yoğun duygular yaşamamıştı.
İçeri gelen komşuları ona su veya peçete vermek istese de, ebeveyn 1 bunları genellikle reddediyordu. Hatta bazılarına bağırmıştı.

Amca 3 ve 8, ne için geldiklerini unutmuş bir şekilde odanın biraz uzağındaki koridorda, camın kenarında işten güçten konuşuyorlardı. Ebeveyn 2 yanlarında geldiğinde ona ne kadar üzülmüş olduklarını söyleyerek geçmiş olsun dileyip, sonra yine devam ediyorlardı.

Ebeveyn 3, ebeveyn 1'e destek olmak için omzunu sıvazlıyordu. Ebeveyn 2 ise ortalıkta dolaşıp gelen gidene teselli veriyordu resmen, sanki bu üzücü olay onların başına gelmiş gibi...

Ev çok sıcaktı. Giderek daha çok sıcaklaşıyordu ki Peter'ın ruhsuz bedeni bile ısınmıştı.

"Kendini bu kadar hırpalama, Cobie. Umarım geri dönecektir." dedi Ebeveyn 3, 1'e.

Ebeveyn 1 yalnızca burnunu çekti.

Çaresizlik... Onların yaşadığı tam olarak buydu aslında. Telaş ve endişe yerini çaresizliğe bırakıyordu. Küçük bir umut için kapısını açık tutan yalnızca ebeveyn 3'tü. Çünkü o ebeveyn 1'i çok severdi ve onun için çok üzülüyordu. Haley ve Remy onların çocuklarıydı...

Peter'ın yokluğunu, sabah ay henüz yeni doğarken*** fark etmişlerdi. Okula gitmek üzere kalkması gerekiyordu. Ebeveyn 2, içeri girmeden önce kapısına 4 kez vurdu fakat bir ses alamadı. Erken yatmıştı, çoktan kalkmış olması gerekirdi, diye düşündü. Kapısını açtığında, Peter'ı yatarken değil de yatağında bağdaş kurmuş şekilde otururken görünce çok şaşırdı. Ama gözleri yine de kapalıydı. Onu uyandırmak için yavaşça yaklaşırken aklı hala soru işaretleri ile doluydu. Gözü çocuğun kucağında duran, dikkat çekmek için mavi kalın bir kalemle yazılmış olan kısa yazıya ilişti. Yazının başlığında "Dikkat!!!" yazıyordu;

Dikkat!!!

Ruhsal bir seyahat olan Paralel Seyahat'in ilk denemesini gerçekleştireceğim için meditasyon pozisyonundayım. Şuan bunu okuyorsanız, belki de başarılı olmuşumdur ve ruhum buralardan çok uzaklardadır...

Ne zaman dönerim bilmiyorum.

Hiçbir şekilde beni uyandırmaya çalışmayın çünkü başarılı olduysam, uyandırmaya kalkıştığınızda ölme ihtimalim çok yüksek.
Başarılı olamadıysam en geç ikindide uyanıp, akşam yemeğine yetişirim!

Peter F.

------

*Crox: Paralel Evren'deki bir çeşit kahvaltılık gevrek.
**Vasur: Paralel Evren'de, kare kesilmiş hamur parçalarının içine sebze konularak pişirilen oldukça zahmetli bir yemek. Genelde soslu yenir...
***Yeşilir: Yeşil olan bazı nesneler ve tüm yeşil bitkilerin yapımı-onarımını sağlayan meslek.
****Paralel Evren'de sabahleyin dolunay doğar. Ancak Dünya'daki aydan çok daha fazla ışık verir böylece safirler günlük işlerini yaparken hiçbir sıkıntı yaşamazlar.

Geceleyin ise hilal şeklinde ay çıkar, gündüzün ancak 1/4'ü kadar etrafı aydınlatır.

Paralel Evren (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin