Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olurrr.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen ❤️
Hepinize iyi okumalar.
Sonraki bölüm haftaya pazar yayımda olur muhtemelen.Peppina - Mademoiselle Noir 🎶
Ofelya'nın içini, hissettiği duyguları tek şarkıda anlatmak istesem sanırım bu olurdu. Daha iyisini bulana dek benim için Ofelya'nın temsili şarkısı 🥹
✨✨✨
"Kusurlu Kız"
Babam henüz onların yasını atamadan beni apar topar tekrar evine, yani bu odaya almıştı. Fakat Elene yokluğuma öyle alışmıştı ki buradaki varlığım ona fazla geliyordu. Eve bitişik müştemilatta kalma fikri de ona aitti. Şükrediyordum böylece onları daha az görüyor ve daha fazla özgür oluyordum.
Kısıtlı özgürlük içinde üzerimde bana ait olmayan krem bir elbise vardı. Boynumdaki inci kolye sanki dudağımın üzerindeki yarayı gölgelemek içindi. Açık ten rengim yüzünden yara hep kırmızıya yakın bir renkte, taze duruyordu fakat birkaç aylıktı. Parmağım dudağımın sol tarafındaki birkaç santimlik çizikte gezindi. İyileşmesi için henüz erkendi, en az iki ay daha duracak gibiydi.
Kusursuz ailenin her manada kusurlu kızı.
Saat dokuza gelmek üzereydi, akşam yemeği vaktine çok az bir süre vardı. Yan odalardan teker teker kapı sesleri yankılanmaya başladığında herkesin aşağı indiğini anlamıştım. Elene'den doğma kardeşim Viktor evde olmalıydı.
Öz abim Zafer; İzmir'de gerçek vatanperverlerin yanındaydı. Ailemizden yalnızca benimle iletişime geçerdi, bazen bilgi alışverişlerinde bulunurduk. Kanlı canlı görmeyeli dört yıl olacaktı. Sürekli gizli görevler, büyük işler ardındaydı.
Açtığım kapıyı arkamdan örttüm. Kimseyle karşılaşmadan aşağı indiğimde Viktor ve Elene'nin koltuklarında rahat bir pozisyonda şarap kadehleriyle sohbet eşliğinde olduklarını gördüm. Tekli koltuklardan birine oturduğumda konuşmalarına devam ediyorlardı.
"Bu geceki partiyi kaçırıp sıkıcı bir yemek yiyeceğime inanamıyorum mitera! Babamla konuşabilirdin."
Elene dudaklarını büküp parmaklarındaki yüzükleri düzeltti. "Viktor!" dedi sitem ederek. "Baban seni de görmek istiyor masada, lütfen ama." dedi aksanlı bir tonla. Atina'da doğup büyüdüğünden aksanlı konuşan bir tek o vardı evde.
Baban batsın demek istedim. Viktor yüzüne düşen kumral saçlarını parmaklarıyla arkaya atıp bana döndü. Gözleri Elene'ninki gibi maviydi; buz gibi.
Elene'nin aksine aksanlı konuşmuyordu. "Güzel ablacığım!" dedi yapmacık bir edayla. "Müştemilat yan taraf yalnız."
Göz devirdim, sustum çünkü bana öğretilen tek şeydi susmak. Viktor yalnız kaldığımızda bana karşı bu kadar sert değilken ne zaman annesinin yanında olsa abes bir öfkeye bürünüyordu.
Kollarımı vücuduma bağladım, hava soğuktu. Kıyafetlerimi Elene'nin seçtiği aşikardı, çalışanlardan biri olsaydı üzerime bir ceketi ihmal etmezlerdi.
Giriş kapısından ağır adımlarla giren babamı gördüğümde yutkundum. Üzerimdeki hükmü, içime ektiği korku tohumu öyle büyüktü ki ayağa kalktım. Elene ve Viktor da aynı şekildeydi. Nikolas Zaharyas, yanındaki koruma ordusunu tek hareketiyle evin dışına gönderip yanımıza geldi. Yanaklarımın içini dişledim, yanımdan rüzgar gibi geçip Elene'ye sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYAMETİ ZORLAMAK
RomanceYıl 2039; İstanbul Yunan işgalindeydi. Ofelya Zaharyas, dokunmanın, sarılmanın bile yasak olduğu sıkı kurallarla yetiştirilmiş bir genç kızdı. Kozasına sarılı altın bir kelebekken potansiyelinin farkında bile değildi. Sahte milliyetçiler, askerler...