Adamlar- Öyle Bir Geçer 🎶
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ❤️İyi okumalarr
***
"Kanlı Etiket"
Gözlerimi bir an olsun ayırmadım yüzünden ve bu en az benim kadar onu da şaşıtrmıştı. Çünkü kural kuraldı ve Viktor'la bile aramızda o ince çizgi hep vardı. Belki de bu yüzden aramızda bir türlü kardeş sevgisi oluşamıyordu; yine tüm suç babamın ve benim üzerime kalmıştı.
Etrafına bakınıp kolaçan etti. "Sadece onu taklit ediyordum. O salaklar da hemen inandılar ve birden tezahurat yapmaya başladılar. Benim de hoşuma gitti tamam mı?" Sesini alçaltıp masum bir ifade takındı. "Babama sakın söyleme ehliyetim hala onda ve gizli çıkıyorum yarışlara."
Kaşlarımı çatıp "Bu yaptığın suç! Birini taklit edemezsin." deyişimle kahkaha attı. "Ofeli illegal bir yarışta tek suç benimkisi olsa keşke. Yarışın kendisi bir suç zaten."
"Bir daha o pilotu taklit ettiğini duyarsam seni babama söylerim ve bundan zerre üzüntü duymam."
"O halde ben de artık arkadaşlarının, özellikle de Ahu'nun, eve gelmesini engellerim."
"Herkesin Ahu'yla derdi ne!"
Gözlerini kıstı. "Başka kimin derdi varmış?"
Gözlerimi kıstım. "Sana ne?"
Viktor'un son bir yıldır süregelen Ahu hassasiyeti karşısında biraz daha kafa patlatırsam aklıma yanlış anlayacağım şeyler geleceğinden sessiz kaldım. Çünkü bu her iki tarafa da zarar verirdi.
"Seninle ilgili her şey beni de ilgilendirir."
"Kardeş olduğumuz yeni mi aklına geldi Viktor?"
Tek kelime etmeden arkasını dönüp yoluna devam etti. "Söylediklerimi unutma!" diye bağırdım arkasından. "Ahmak, az kalsın güvenecektim."
Üzerime kabanımı giyip açtığım kapıdan yüzümü yalayan soğukla pişman oldum. Günümü odamda sakince geçirebilecekken yine olayların içine bodoslama dalıyor gibi hissediyordum.
"Ofelya Hanım." Aniden çıkan siyah takımlı kadın yüzünden "Hi!" nidası döküldü dudaklarımdan. Saçları sıkı sıkıya bağlanmış, boyu benden daha uzundu. Yüzündeki ciddi ifadesi bir anlığına kırıldı. "Korkutmak istememiştim efendim. Özür dilerim."
Gülümsedim, gözlerine bakamamıştım yine birinin daha. "Sorun değil." diyerek omuzlarında sabitledim bakışlarımı. Muhtemelen babam ona bir dizi kural saymıştı bile. "Efendim veya Hanım deme lütfen. Kaç yaşındasın?"
"Yirmi yedi, efendim."
"Sadece iki yaş büyüksün benden. Ofelya de lütfen. Ayrıca istediğin gibi giyin, böyle takım elbiseyle gelirsen okulda garip görünürüz."
Üzerindeki kıyafetlere göz gezdirdi. "Peki." diyerek arabaya ilerlediğinde iyi biri gibi göründüğünü düşünüyordum; en azından şimdilik.
Klimayı çoktan açmış ve içeriyi ısıtmıştı geleceğim için. Önceki korumaların hepsiyle sorunlar yaşamıştım. Kimisi sınırlarını aşmış, kimisi iyi niyetimi yanlış anlamıştı.
Arabaya bindiğinde ciddi ifadesine yeniden büründü, görevinin ağırlığını hissediyordu sanki. Ondan tarafa dönmek yerine kemerimi bağlayıp yola odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYAMETİ ZORLAMAK
Любовные романыYıl 2039; İstanbul Yunan işgalindeydi. Ofelya Zaharyas, dokunmanın, sarılmanın bile yasak olduğu sıkı kurallarla yetiştirilmiş bir genç kızdı. Kozasına sarılı altın bir kelebekken potansiyelinin farkında bile değildi. Sahte milliyetçiler, askerler...