7

65 8 0
                                    

Jimin

Aşağı indiğimizde gözüme kürsüye en uzak olan yeri kestirdim. Zaten oyalanarak indiğimiz için okulun çoğu çoktan aşağı inmişti. Kalabalığın arasına karışıp gergin bir şekilde beklemeye başladım. Taehyung yanımda olduğunu belli edercesine omzumu hafifçe sıkmıştı. Ne kadar bekledik bilmiyorum ama bana üç yıl gibi gelmişti. Sonunda müdür kürsüye çıktığında, kalabalıkta ki gürültü bir nebze olsun azalmış fısıltıya kaymıştı. En arkalarda kaldığımızdan kürsüyü her ne kadar göremesemde müdürün yanlız çıktığını anlamıştım.

En azından şimdilik.

Gereksiz bir kaç öğüdün arkasından yavaş yavaş asıl konuya geliyordu.

Emekli olacağını açıklamıştı ve bizden alkış vb. şeyler bekliyordu sanırım? Kalabalıktan ses çıkmayınca daha fazla rezil olmamak adına asıl söyleyeceği ve bizi asıl ilgilendiren şeyi açıklamaya başladı.

"Evet, tahmin edilebilir ki hepiniz benim yerime gelecek olan yeni müdürünüzü merak ediyorsunuz. Belki de bir kaçınız onu geçen günlerden görmüştür ama tam anlamıyla onu tanıyın istiyorum. Okulumuzun yeni müdürü, aynı zamanda oğlum Jeon Jeongguk."

Sikeyim.

Onu daha önce görmüş olanlar çoktan telefonlarını çıkarıp fotoğraf çekmeye başlamıştı bile. Geriye kalanlar niye onların böyle davrandığını anlamaya çalışıyordu. Ta ki on saniye sonraya kadar. Birkaç bağırtı ve hatta çığlık sonrası onun kürsüye çıktığını anlamam zor olmamıştı. Önümdeki develer yüzünden göremememin yanı sıra bakışlarımı yerden kaldırıp onun olduğu tarafa bile bakmak istemiyordum. Tek istediğim buradan bir an önce gitmekti. Ne yazık ki müdürümüz ayrılmadan önceki son kahpeliğini de yaparak öğrencileri daha düzenli gözüksün diye sıraya sokmaya başladı. Tuvalet bahanesi ile kaçma ihtimalimi hesaplayamadan bakışları beni bulmuştu.

Baba-oğul sikecekmiş gibi bakmak huylarıydı sanırım.

Orada diretip durmak daha çok dikkat çekeceğinden sessizce ve minik adımlarla biraz daha öne gitmeye başladım. Önümdeki uzun boylu oranı azaldığı için bakıldığında ayırt edilebilen bir yerde duruyordum. Gözlerimle Taehyung'u bulmak için etrafı taradım. Bakışlarım onu bulduğunda, yalvaran gözlerle önüme geçsin diye yavru köpek bakışları atmaya başladım. Tam değişecekken onun sesini duymamla kaskatı kesildim.

3 yıl aradan sonra ilk duyuşumdu ama son duyuşumda asla aklımdan çıkmayan bir sesti.

"Evet, bilmeniz gereken şeyleri müdürünüz anlattı. Onun dışında eklemek istediğim herhangi bir şey yok. Umarım güzel anlaşırız ve bunu devam ettiririz. Teşekkürler."

Ses tonu her zaman ki gibi soğuktu ama bu sefer ciddiydi. Ergenliğin verdiği o aptal egodan kurtulmuştu sanki. Tabii ki hala gözümde aynı kişi. Yaş alıp olgunlaşması kafamdaki Jeongguk'u değiştirmiyor.

Şuanlık bunu boşverip kafamı Taehyung'a çevirdim. Belli belirsiz bir şeyler söylüyordu ama bu gürültüde onu duymam mümkün değildi. Hala anlamadığımı fark edince pes edip yanıma geldi.

"Biliyor musun, gerizekalı olduğunu her geçen gün daha da gözüme sokuyorsun."

"Ne kastın Tae. Söyle geç işte, ne bu kaşıntının sebebi?"

"Jeongguk. Gözü buralarda dolanıp duruyor. Buradan ne kadar erken gidebilirsek senin için o kadar iyi olur."

"Adam yeni müdür oldu ya hani. Öğrencileri tanımak için bakıyordur. Ve ayrıca beni tanıdığı ihtimalini kafama soktuğun için de ayrıca teşekkür ederim."

"Göz ardı etme Jimin. Duruşundan belli. O sadece genç, toy bir müdür olmanın verdiği gerginlik değil gibi duruyor. Düşünsene, seni hatırlarsa ki hatırlamaması imkansız. Eğer olgunlaşıp, geçmişteki hatalarını telafi etmek isterse öncelik olarak sana kendini affettirmek isteyecektir. Sen burada olmasına bile katlanamazken bir de seninle konuşmaya kalkarsa ne yapacaksın?"

"Doğru söylüyorsun, tam da son yılım gelecek zamanı buldu amına koyayım."

"Hatırlatırım ki senin şansın her zaman kötüydü."

En sonunda öğretmenlerinde eski müdürümüze olan övgüleri, yaranmaları bitince kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başladı. Tabii biz bu 'yavaş' gruba dahil değiliz. Sınıfa çıktığımızda yaptığım ilk şey sırama kendimi tekrar gömüp okul bitene kadar kafamı kaldırmamaktı. Tabii bu muhteşem ötesi planım yine bir lanet haberle bozulmak zorunda kalmazsa. Günün kalanı sandığımın aksine olaysız bitti ve geriye tek bir şey kaldı.

Zil çalınca Jeongguk'a görünmeden hızlıca siktir olup gitmek. Bana eşlik etmesi için bu şanlı görevi Taehyung'a verdim. O, eskiden herkesin dağılmasına yakın sonralara doğru çıkardı. Hangi huylarının değişip hangilerinin değişmediğini bilmediğim için tam ortasını yapmaya karar verdim. Kalabalığın arasına karışıp onlarla birlikte çıkacaktık. Zaten boyum kısa olduğu için çokta farkedileceğimi düşünmüyordum. On - on beş dakika sonra dediğim gibi oldu ve kalabalığın arasında çok dikkat çekmeden, en önemlisi onu görmeden kolayca çıktık. Eve kadar koşmayı düşünsemde bundan vazgeçtim. Şuan üzerime bir ağırlık çökmüştü ve her şeye üşeniyordum. Bu bitkin tavrımı eve ertelemeye karar verdim ve kısa adımlarla eve doğru yürümeye başladım.












07.12.23

fuck fate, jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin