Taslağım olmadığını bile bile bu bölümü atiorum arkadaşlar bi sonraki bölümü ne zaman okursunuz bilemiorum artıkoyyorumoyyorumoyyorumoyyorumoyyorum
(subliminal...
Evinden çıkıp biraz yürüdüğünde sokağın başında gördüğü jisungla tebessüm etti minho. Uzun zaman olmuştu beraber okula yürümeyeli, bu manzaraya mutluluktan ağlayabilirdi.
Uykusunun açıldığını hissederken elleri ceplerinde jisunga doğru adımladı, kendisini fark eden kumral saçlı da kocaman gülümsemesiyle ona el sallayınca bir elini cebinden çıkarıp karşılık verdi minho.
Yan yana geldiklerinde jisung neşeli bir günaydın nidasıyla hemen kollarını iki yana açtı, beraber geçiremedikleri günlerin yerine devamlı sarılmak istiyordu minhoya.
"Sana da günaydınn!"
Minho da jisungun kolları arasında yerini alırken yanıtlamıştı onu. Geçenlerde felixin anlattıkları aklına gelirken gerildiğini hissetti. Kasılan bedeninden jisung bir şeyler anlamasın diye zihnini boşaltırken yalnızca ana odaklandı, şu anda bunları düşünmenin sırası değildi.
"Off çok özlemişim! Minho beni bundan neden mahrum bıraktın ya!"
Minho jisungun söylenmelerine gülerken muzip bir ifadeyle geri çekildi.
"Beni mi çok özledin? Daha dün beraberdik oysa ki."
"Seni ve sana dair her şeyi. Gel bir öpeyim ya, özledim!"
Ardından minhoyu tuttuğu gibi yanağına sert sulu bir öpücük bırakmış, kaçmaya çalışan minho da jisung onu bıraktığı gibi aynısını ona yapmıştı.
"Nasıl oluyormuş?"
Jisung yüzünü buruşturarak yanağını silmeye çalışırken yüzünü astı ona.
"Ya ama ben bu kadar yapmamıştım. Kesin kızardı yanağım minho ya!"
Minho omuz silkti.
"Banane, yapmadan önce düşünecektin. Hem kızarık yanakla daha tatlı oluyorsun boşver."
Minho jisungu kolunun altına alıp okula yürütürken jisung da az önceki cümlenin uyandırdığı hisleri tartmaya çalışıyordu.
Varmak üzere olduğu sonuç onu korkuturken kafasını iki yana salladı düşüncelerinden uzaklaşmak istercesine, bu sırada da okula gelmişlerdi.
Bahçe kapısından girip birkaç adım ilerilerindeki hyunjini görmeleriyle jisung sonunda onları tanıştırabileceği düşüncesiyle sırıttı ve minhoyu çekiştirmeye başladı.
Tam hyunjine seslenecekti ki beklenmedik bir şey oldu, önlerinde yürüyen bedenden kaynaklı görmedikleri chan karnına yediği topla tam olarak hyunjinin önüne düştü.
Minho yere düştüğünü gördüğü arkadaşından yükselen inleme ve canının yandığına dair mırıldanılan küfürlerle yardım etmek için ilerlemeye çalışsa da kolunu tutan jisungla durdu.
Ne olduğunu sormak için kafasını çevirdiği birkaç saniyede jisungun karşıyı işaret etmesiyle tekrar oraya bakmış, hyunjinin chana yardım etmek için yanına çöktüğünü ve yaklaşanları da uzaklaştırdığını görünce jisungun ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.
Jisungun neden bunu yaptığını anlamaya çalışırken fark ettiği şeyle birkaç saniye duraksadı minho, yine de bilgisi olmadan bir kanıya varmamak adına hyunjin ve chan onları fark etmesin diye jisungun ikisini getirdiği banka otururken emin olmak adına sorusunu kısa olana yöneltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apocalypse • minsung
Fanfictionkollarına sarılmış sevgililerin alnından öpücükler han jisung tek arkadaşı lee minhoya söz vermişti arkadaş edineceğine dair, ancak ummadığı şekilde bir şeyler ters gitti,,