...
Jisung okulda olmaz çıkışta anlatırım dediğinden inat edip sabahtan beri chanla olanları anlatmayan, dersler boyunca kendini tutmaktan garip hareketler yapıp hocaların dahi dikkatini çeken hyunjinin arkasından koşturarak yetişmeye çalışıyordu ona.
Çıkış zili çaldığı gibi resmen sınıflarına baskın verip jisungu da peşine takarak hızlı hızlı okuldan çıkmıştı hyunjin. Minho arkalarından ne olduğunu anlamadan şaşkın şaşkın bakakalırken jisung bile kavrayamamıştı başta ne yaşadığını.
Jeongin ve changbin okulda olmadığından şimdilik sadece jisunga anlatacaktı, onlara da ertesi gün okulda bahsetmeyi düşünüyordu ancak her an dayanamayıp görüntülü de arayabilirdi.
Sonunda geldikleri kafede hyunjin ilk boş gördüğü masaya oturmuş jisungu da aynı şekilde karşısına çekmişti.
Olanları anlatmadan önce düşünürken gözünde canlanan anlarla tepinmeye başlayınca jisung zorla da olsa onu durdurup kendilerine bakan müşterilerin üzerine arkadaşına dönerek göz devirmişti.
"Hyunjin anlat anlatacaksa-"
"Beni öptü!"
"Ne!"
Bu sefer ikisi de çevredekilerin dikkatini çekerken jisung olanın farkına vararak kafedekilerden ufak çaplı bir özür diledi.
"Çok heyecanlandım düzgün anlat şunu."
Bunun üzerine hyunjin yer yer kendinden geçerek yaşananları anlatırken jisung da onun hislerine ortak olmuş, hyunjinin öpüştükleri kısma gelmesiyle de kendini abartılı şekilde hyunjinin kollarına bırakmıştı.
"Daha asıl yere gelmedik ji."
"Ne demek gelmedik ya, öpüş seni baya baya ötesi mi var?"
Hyunjin derin bir nefes alarak arkadaşına baktı ardından kendini tutamayarak gözlerini büyüttü.
"Geri çekildikten sonra ne dedi biliyor musun?"
Jisung merakla hyunjine bakarken hyunjin aynı chanın söylediği tınıda tekrarlamıştı cümleyi.
"Seni görüp de aşık olmamak ne büyük ayıp olurdu sana, güzelim."
Jisung bununla birlikte birkaç saniye alık alık hyunjinin suratına bakmış, ardından gözlerini büyüterek ağzına kapattığı avuçlarının içine sessiz çığlıklar atmıştı.
"Siz şaka mısınız ya bu nasıl bir hikaye? Yerinde olsam bayılmıştım."
"Kendime hakim olmasam bayılacaktım zaten. Bir de duymuş her dediğimi resmen. Ufaktan utandım ama uyanık olup da yaptıklarını, söylediklerini bilmesem açılamazdım sana dedi. O yüzden sorun etmiyoruzz."
Jisungla hyunjin bu şekilde olayı en ince detayına kadar konuşurken chan da minho felix ve seungmine yaşananları anlatıyordu aynı şekilde.
Başta seungmin ve felixe aşırı tepkilerinden dolayı anlatmak istemese de seungminden yediği ufak çaplı dayakla paşa paşa anlatmıştı hepsine revirde olanları.
"Öptükten sonra kaçar gider diye çok korktum ama tanrıya şükürler olsun utansa da gitmedi, güzelce konuştuk. Benden uzun zamandır hoşlanıyormuş."
Hepsi birden onu dikkatle dinlerken son duyduğu cümleyle dalga geçer bir ifadeye büründü seungmin.
"Hyunjin gibi taş mı uzun zamandır hoşlanıyormuş senden? Komik çocuksun seviyorum seni."
"Aşkım niye öyle diyorsun ki nesi varmış chanımın? Hyunjin kurban olsun chana."
Felixin nadir anlarda olduğu gibi seungmine karşı fikir belirttiğini gören minho şaşırmakla meşgulken chan da bıyık altından gülüyordu ikisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apocalypse • minsung
Fanfictionkollarına sarılmış sevgililerin alnından öpücükler han jisung tek arkadaşı lee minhoya söz vermişti arkadaş edineceğine dair, ancak ummadığı şekilde bir şeyler ters gitti,,