apocalypse • minsung

°9

...

Jisunga özgüven aşılama operasyonu gayet verimli ilerliyordu. Hyunjinle İlk tanıştıkları zamanı düşündü jisung, hyunjinin omuzuna dokunmak için dahi bin kere düşünmüştü.

Şimdiyse diğerlerine ayak uydurmuş her türlü şaklabanlığa dahil oluyor, bundan da gram çekinmiyordu.

Bu süre zarfında jisung nasıl iyiye gittiyse minho da tam tersi kötüye gitmişti. Önce hyunjinin yaşattığı farkındalık ve hissettiği pişmanlık, ardından şahit olduğu ikisine özel bir şeyin ikisine özel olmaktan çıktığı o an bir hayli yormuş, kırmıştı onu.

Şimdi başında jisungun onu izlediği gibi günlerdir arkadaşlarını da peşinde sürükleyerek jisungu izliyordu.

"Hyunjin fena bir şey ya."

Yanından gelen sesle chana döndü minho, seungmin ve felix ikisinden bağımsız birbiriyle ilgilenirken minho jisungu izliyordu. Ancak fark etmediği bir şey vardı ki bu süre zarfında chan da hyunjini izlemişti.

Arkadaşının nasıl bir hayranlıkla uzun boylu çocuğu izlediğini gördü. Günlerdir devam eden süreçte kendi derdinden diğerlerinin ne yaptığına dikkat edememişti ancak şu an az çok tahmin ediyordu ki bu süreç boyunca chan hep hyunjini izlemişti.

Çünkü bu derece etkilenme iki dakika izlemekle olacak iş değildi.

Chanın cümlesini duyan seungmin de dönüp arkadaşına baktı, sonrasında aklına gelen soruyu yöneltti bir çırpıda.

"Baksana bana sen, hyunjinden hoşlanıyor musun yoksa?"

Chan bu ani soruyla atılıp arkadaşının ağzını kapattı. Sonuçta birçok insanın bulunduğu bir alandalardı ve hyunjin okulda fazlaca tanınırdı, böyle bir şeyi birinin duymasını istemiyordu.

"Hoşlanmıyorum."

Herkesin odağı bu konuya dönmüşken felix tek kaşını kaldırdı devamını beklercesine. Hoşlanmasa da bir şeyler olduğu belliydi.

Chan da söylemek dışında kurtuluşu olmadığını anlayarak havaya nefesini verdi.

"Etkileniyorum diyelim."

"İyi de,"

Minho aklına takılan şeyle diğerlerinin de dikkatini topladı.

"Sen ne zamandır bu çocukla ilgileniyorsun da etkilenmeye başladın?"

Felix ve seungmin de merakla chana dönerken chan elini ensesine atıp kaşıdı.

"Aslında seni yangın merdivenlerine çağırıp konuştuğundan beri ilgimi çekiyor. Oğlum ne kadar karizmaydı lan orada. Dizlerinin üzerine çök dese çökerdim yani."

"Oha."

"Oha."

Felix ve seungminden aynı anda aynı tepki gelmişti. Bu olayın üzerine çok konuşulmamıştı çünkü, hyunjinin minhoya verdiği ayar anlatılmış konu kapanmıştı.

"Minho, chanın orada dizlerinin filan titrediğinden niye bahsetmedin ya dalga geçerdik."

Felixin dediğiyle chan felixi itmiş buna karşılık seungmin de chanı itmişti.

"Aman iyi ki bir sevgilisiniz."

Bunu deyip göz deviren chanla seungmin de "Sen bize kurban ol." demiş ona doğru dil çıkartmıştı.

"Sence benim chan ne durumda görebilecek halim mi vardı lix? Az daha inme iniyordu bana vicdan azabından."

Felix üzgün bir yüz ifadesiyle arkadaşının omzunu sıvazladı. Her ne kadar minho bunları şakayla karışık söylese de hissettikleri geçmemişti hala, biliyordu.