apocalypse • minsung

°15

Bu bölüm bence fenasal tatlı hani söylemedi demeyin ama🤫

İyi okumalarrr <3
...

Terleyen ellerini pantolonuna silerek çalan kapıyı açmak adına elini kapı koluna attı jisung.

Hafta sonuydu, minho bir saat kadar önce hazırlanmasını, bir yere gideceklerini söylemek için aramıştı.

Şimdiyse dakikaların çok çabuk geçtiğini düşündüren zil sesi duyulmuştu evde ve jisung karşısında ona gülümseyen minhoya sıcak bir tebessüm sunuyordu.

"Hoş geldin!"

Minho parmağını kıvırıp jisungun burnuna hafifçe vurmasının ardından aynı şekilde yanıtlamıştı onu.

"Hoş buldum cimcime."

Bu hitapla jisung kaşlarını çatarken minho kapının pervazına yaslanmış jisungun tepkisini izliyordu.

"Cimcime? Cimcime nereden çıktı ya? Küçük kardeşin miyim ben minho?"

Jisungun şaşkın yüz ifadesi ve çatık kaşlarıyla kendini daha fazla tutamayıp kahkaha attı minho.

Ardından karşısındaki çocuğun tatlılığı yüzünden içinde beliren sevme isteğiyle yanaklarını sıkıştırmış, bir yandan konuşurken diğer taraftan jisungun yanındaki boşluktan uzanarak vestiyerdeki kapüşonluyu almıştı.

"Tamam ya demem bir daha, ne celalleniyorsun?"

Jisung da buna karşın celallenmediğini söyleyerek itiraz etmiş, minho onun için kapüşonlusunu tutarken de ayakkabılarını giyip kapıyı kilitlemesinin ardından binadan ayrılmışlardı.

"Nereye gideceğiz?"

Jisung bunu telefonda minhoya defalarca sormuştu; ancak minho sürpriz olduğunu, söyleyemeyeceğini açıklayarak her seferinde geçiştirmişti onu.

"Yah, sungie! Sürpriz işte, gidince göreceksin zaten."

Bununla beraber jisung kendi kendine onu taklit edip göz devirirken minho da bunları jisung son anda fark edip ifadesini düzeltse de görmüştü.

"Efendim jisung, ne diyorsun? Eve mi dönelim? Peki."

Minho ani bir hareketle arkasını dönüp geldikleri binaya yürürken jisung da geri dönmemeleri için minhoyu çekiştirmeye çalışıyordu.

"Ya minho, minho! Of tamam taklit etmeyeceğim bir daha seni! Hadi gidelim lütfen bak özür dilerim!"

Önde olan diğerinin onu görmemesinden istifade sırıtırken bir anda adımlarını durdurmuş, kendisini çekiştiren gencin sendelemesine sebep olmuştu.

Buna karşın, sendeleyen jisungun düşmemesi için, tuttuğu elinden genci kendisine çekerken istemsizce fazla bir yakınlığa sokmuştu ikisini minho.

Boğazını temizlemek istese de durumu garipleştirmemek adına -ne kadar becerebildiyse- sakince geri çekildi. Yakınlığın bozulmasıyla jisung da minhoya belli etmeden rahat bir nefes alırken sonunda kalabalıktan uzak sakin bir ağaçlığa gelmişlerdi.

Minho hemen döneceğini söyleyerek jisungun yanından ayrılırken jisung da geldikleri yeri inceliyordu.

Burası evine yakın bir piknik alanının arkasında kalan ufak bir ormandı. Her ne kadar orman dense de başıboş bir yer değildi, yürüyüş yapmak isteyen insanların ormandan geçen patika sebebiyle genelde uğradığı bir bölgeydi.