mick schumacher

690 13 5
                                    


42. "Sarhoş musun"

uyarı: kavga (fiziksel değil sadece sözel), alkol, biraz bağrışma

y/n pov:

"HEP BENDEN HABERSİZ BİR YERLERE GİDİP DURMAYI BIRAKMALISIN" 

"BU BENİM HAYATIM DEĞİL Mİ SANA NE Kİ NE YAPTIĞIMDAN Y/N"

"BANA NE Mİ BEN SENİN EŞİN DEĞİLMİYİM. NE YAPTIĞINI BİLMEK EN DOĞAL HAKKIM." artık gözlerimdeki yaşları tutamadım.

"NEDEN AĞLIYORSUN Kİ. SENİ İLGİLENDİRMEYEN ŞEYLERE BURNUNU SOKMA." 

"KİMİNLE NE YAPTIĞINI ARKADAŞLARINDAN YADA İNSTAGRAM HİKAYENDEN ÖĞRENMEK İSTEMİYORUM MİCK. SADECE BENİMLE BİRAZ DAHA VAKİT GEÇİRSEN KENDİMİ DAHA İYİ HİSSEDERİM." bana cevap vermeden arkasını döndü. arabanın anahtarını aldı ve kapıyı sertçe çarparak evden çıktı. 

Sadece onunla konuşmak istemiştim. Bu kadar büyüyeceğini bilmiyordum. Sanki ben onun hizmetçisi gibiyim. Belki benden utanıyordur o yüzden benimle değildir. Yada başka biriyle ilişkidedir ve beni görmemesi için böyle davranıyordur.  

Bu saçma düşünceler kafamı doldurdu. Belki düşünmeyi bırakırım diye duşa girdim. ne yapsam tam bir işkence gibi geliyordu. Duştan çıktım. Ne üstümü değiştirmeye halim vardı ne de saçımı kurutmaya. Ağlamaktan başım o kadar ağrıyordu ki anlatamam. Üstümdeki bornozla yatağa girdim. Saat gece yarısını geçiyordu. Uyuyamadım. Sadece tavanı izledim. 

Mick yine bir yerlerdeydi ve ben nerde olduğunu bilmiyordum.  Belki bu konuşmamızdan sonra daha dikkatli davranır. Kalktım üstüme pijamalarımı giyindim. Saçlarım inanılmaz karışmıştı onu düzeltmek için lavaboya girdim. Saçım şu an kesinlikle daha iyi duruyordu. Aşağıya indim. Hiç uykum yoktu. Son birkaç gündür çok iyi uyuyamıyorum. Kendime kahve yaptım ve salona geçtim. Işığı açmadan koltuğa oturdum ve yanımda duran lambanın ışığını açtım. Masadan kitabımı alıp kaldığım yerden devam ettim. 

Yaklaşık bir saat sonra anahtar sesini duydum. Elimden kitabımı bırakmadım. Mick içeriye girdi. Beni büyük ihtimalle görmedi. Ayakta zar zor duruyor gibiydi. Yukarıya çıktı. 

"Y/N  NERDESİN?" diye bağırdı. Aşağıya indi. Salonda beni gördü ve orada öylece dikildi. Gözleri kıpkırmızıydı. Ya ağlamıştı ya da uyuşturucu kullanmıştı. Bence ilk seçenek. yanıma geldi ve boynuma kafasını sokup beni öpmeye başladı. Onu ittirip geriye çekildim. İnanılmaz şekilde alkol kokuyordu.

"Sarhoş musun"

"hayır değilim" 

"evet öylesin gel seni yatağa götürelim." eve hiç kör kütük sarhoş gelmemişti.

"özür dilerim. Senin çok sosyalleşmeyi sevmediğini biliyorum ve sanmıştım ki rahatsız olursun diye düşünmüştüm. Özür dilerim."

"Şu an bunları konuşmanın zamanı değil hadi yatağa gidelim" deyip kolundan ona destek vererek kaldırdım. Yatağa yatırdım ve ışığı kapayıp odadan çıktım. Bu gün salonda yatacaktım. uyumadan önce Mick'in başucuna ağrı kesici ve bir bardak su koydum.


Mick pov: 

inanılmaz bir baş ağrısıyla uyandım. Ve üstüne üstlük yatakta tektim. Gece y/n beni yatağa bırakmıştı ama sonra gelip gelmediğini hatırlamıyorum. İlacı içtim ve saate baktım. Dün geceyi net bir şekilde hatırlıyordum neyse ki. aşağıya indim. Y/n yorganın altında yatmış kitap okuyordu. belli ki geceyi salonda geçirmişti. Saçı halen dağınıktı. 

"günaydın."

"Günaydın. Başın ağrıyor mu?"

"İlacı içtim geçer şimdi."

"kahve var istersen."

"dün söylediklerimde ciddiydim. yeni ortamları sevmediğini ve tedirgin olduğunu biliyorum ve konfor alanında kalmayı tercih ettiğini de biliyorum. O yüzden seni bir yerlere götürmüyorum. Ama bundan sonra istersen sana da sorucam. Karar sana kalmış. Başta sana sormayıp kafama göre hareket ettiğim için özür dilerim."  

"Sorun değil. tabi ki bana sormanı isterdim ama herkes hata yapar bundan sonra her yere olmasa da bazı yerlere gelirim seninle." yanına oturdum ve bende yorganın altına girdim. Kafasını göğsüme koydu. Saçlarını okşadım. 

-------------------------------------

500 kelime

kavgayla başladığım için özür dilerim 

umarım istediğiniz gibi bir şey olmuştur


f1 oneshots and preferenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin