(iyi okumalar,
yorum yapmayı unutmayın:)Gün doğdu, hep uyandık
Siperlere dayandık.
İstiklalin uğruna da
Al kanlara boyandık.Gün Doğdu Marşı.
[<yazardan>]
Karanlıktı. Fazlasıyla karanlık, nefessiz, uzun ve dar bir koridorda sıralanmıştı Gölge. Bir hafta önce geldikleri görev yerinde Albay'ın isteği üzerine ikinci bir göreve daha gitmeleri gerekmişti. Gölge'nin ikinci bir görevden haberleri yoktu, sadece Aspar dışında.
Doğum gününün ardından Ahmet Albay, Aspar Yüzbaşını odasına çağırıp ikinci bir görev hakkında bilgilendirmişti. Görev yer altına kazılmış tünellere düzenlenecek olan bir baskındı. Bir çok kaçak silah, patlayıcı ve mühimmat olduğu biliniyordu. İlk önce içeridekileri temizleyecek daha sonra da orayı yok edeceklerdi. Görev basitti belki de ama Yüzbaşının aklına o an için sadece Gece geldi. Yer altında ki tünellere ilk defa baskın düzenlemiyordu Aspar ama oranın nasıl yerler olduğunu da çok iyi biliyordu.
Karanlıktı, tek bir nefes almak dahi imkansız, rutubetli, bir hayvanın dahi zor bulunabileceği kadar iğrenç yerlerdi orası. Aspar, Gece'nin dar alanlardan ve karanlıktan korktuğunu biliyordu. Hatta Albay, görev hakkında bilgi verdiği an sadece zihninde bu belirmişti. Nasıl bir yol izleyeceklerini düşünmek yerine sadece bunu düşünmüştü yüzbaşı.
Aspar, Ahmet Albay'a bu görevin Gece için tehlikeli olacağın söylemişti. Albay ise elbette ki Gece'nin yaşadığı sorunları biliyordu, nedenleriyle birlikte.
Bu yüzden görevin gizli yürütülmesini önermişti Albay. İlk önce kaçırılan köylüleri kurtarmak için olan baskını düzenleyecekler daha sonra da bu görevi halledeceklerdi. Albay bu fikri onaylarken, o günden sonra birinci baskın için Gölge yola çıkmıştı bile.
Köylüler çabucak kurtarılıp, görev yerine ulaşan askeri araçlarla hepsi hastanelere ya da evlerine gönderilirken Aspar ikinci bir görev olduğunu Gölge'ye son anda anlattı. Normalde daha sonra da katılabilecekleri bu görevi şimdi gerçekleştirmeleri gerektiğini söyleyerek yola çıkmışlardı.
Gölge ilk başta şaşırsa da yüzbaşına karşı gelmeden ikinci göreve gittiler. Üç gün boyunca sadece saklandıkları yerden yer altı tünellerini izlediler. Güvenlikten ve içeride tam olarak kaç kişinin olduğundan emin olduktan sonra üç günün ardından baskın düzenlendi.
Aspar ve diğerleri bile o daracık ve karanlık yerde oldukça zorlanırken, Gece'nin buraya gelmemesinin çok daha iyi bir karar olduğunu hatırlattı kendine. Belki ondan gizli bir görev yapıyorlardı ve belki de bu bir gün ortaya çıkacaktı ama yine de genç adam bunun onun için daha iyi olduğuna kanaat getirdi.
Sadece bir saat süren baskında, Gölge'de ki herkes çok kötü etkilenmişti. Yer altındaki bir yer kan basıncını da oldukça kötü etkilerdi. Bir çoğunun burnu kanarken, nefes almakta da zorluk çekmişlerdi. Yine de görev başarıyla sonuçlanırken son olarak yer altı tünellerini imha etmek kalmıştı. Onun için ise havacılar görevlendirilecekti.
Gölge büyük bir uğraşın ardından tünellerden çıkarken Yüzbaşı kulaklığında ki sese yöneldi.
"Akdağ, burası Kızılırmak. Duyuyor musunuz Akdağ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMUZ OMUZA
Teen FictionMavin gökyüzüm, kızılım albayrağım olsun! Sıcacık bir adam. Soğuk bir tende yaşar mıydı? Ateş, buza aşık olur muydu? Olmuştu. Yıllar öncesinden bir tutkuydu bu. Mesafeler girsede araya, bileklerinde ki kırmızı ip hiç kopmadı. Unutulsada anılar, kalb...