Yarım Kalan Sevda...

16

"Nilay Hocam, müdür bey sizi odasına çağırıyor."

Kapıdan kafasını uzatıp benden cevap bekleyen hemşire yardımcısına baktım.

"Hastam var şuan daha sonra gelirim. Aciliyeti neymiş?"

"Valla bilmiyorum Hocam. Sadece sizi çağırmamı istedi o kadar."

"Tamam canım sağol."

Odadan çıkan kızla, tekrar hastanın ilacını bilgisayara girdim.

"Verdiğim ilaçları kullanmaya devam edin, olmazsa ameliyat işini konuşalım tekrar."

"Pekala, sağolsun."

Odadan çıkan adamla beraber, bende arkasından çıktım. Asansörle müdürün odasına geldiğimde, kapısını tıklatarak odaya girdim.

Oda da gördüğüm yüzle, anlık yaşadığım şok yüzünden adımlarım bir bıçak gibi kesildi.

Bu ne alakaydı şimdi?

"Nilay Hocam, Hoşgeldiniz geçin oturun şöyle."

Kaşlarım çatık bir şekilde, onun karşısına oturdum.

"Ne için çağırmıştınız Hocam."

"Bu hanımefendi arkadaşınmış galiba, hastanede seni bulamadığı için bana yönlendirmişler. Önemli bir konu konuşması lazımmış seninle."

Gözlerimi ona çevirdiğimde, kaşlarımı kaldırarak konuştum.

"Öyle mi? Neden odama yönlendirmediniz."

"O an aklıma gelmedi kızım, sen al arkadaşını durumu neyse halledin hadi bakalım."

Sıkıntılı bir nefes vererek, oturduğum yerden kalktım. O da bir hızla arkamdan kalktı.

"Kolay gelsin hocam."

"Sanada kızım."

Odadan çıktığımda hızlıca peşime takıldı. Hiç ses etmeden asansöre binerek, kendi katıma gelmeyi bekledim. Odama geldiğimde kapımı açıp içeriye geçtim.

Gelmesi için aralık bıraktığım kapıyı, hafif ittirerek yavaş bir şekilde içeriye girdi. Karşımdaki sandalyeye oturduğunda gözlerimi duvardan çekip ona baktım.

"Gelme sebebini öğrenebilir miyim?"

Kafasını kaldırıp bana baktığında, ne söyleyeceğini bilmiyor gibiydi.

"Ben, şey..."

"Sen ne?"

Derin bir nefes vererek konuştu.

"Bak ben bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Hatta ne yapacağımı da bilmiyorum, onun için sana geldim."

"Dinliyorum."

"Nilay ben... Hamileyim."

Suna'nın dediği şeyi anlamadığım için, kaşlarımı çattım.

"Yani Suna. Ne dememi bekliyorsun? Hayırlı olsun."

"Hayır öyle değil. Off! Nilay ben... Ali'den hamileyim."

Ali?

Hamile?

Suna?

Ali'den?

Hangi Ali?

Düşündüğüm Ali mi?

Şaka?

Şaka değil mi?