56

1.2K 153 25
                                    

Bölüm şarkısı; Neşet Ertaş -Zülüf dökülmüş yüze-

Şarkıyla okumanızı tavsiye ediyorum...

İyi okumalar...🌸

🪶🪶🪶

Gelmeyeceğini bile bile, birini beklemek miydi umut...

İçinde sevginle büyüttüğün birisinin, seni orada bırakıp gitmesi miydi acı...

İkisini de aynı anda yaşamanın adıydı neydi?..

Çaresizlik...

Dünyaya gelmesi için sabırsızlandığım oğlumun bir daha hiç gelmeyecek olması benim en büyük çaresizliğimdi...

Hayatımda, bunca zaman yaşadığım her şeye bir sebep bulmuş ve ayakta durmayı başarmıştım.

Peki ya şimdi ne olacaktı...

Vücudumda hissettiğim sızıyla kendime gelmeye çalışırken, elimde bir sıcaklık hissettim.

"Güzelim..."

Demir'in sesi kulaklarımı doldurduğunda, yavaş bir şekilde gözlerimi açarak kafamı, sesin geldiği yöne hafifçe çevirdim.

Demir ile göz göze gelince, tebessüm ederek suratına bakmıştım fakat gözlerine oturan kanı gördüğümde, tebessümüm yavaş yavaş söndü.

"Neden ağladın, bir şey mi oldu yoksa?"

Yorgun çıkan sesimle konuştuğumda, Demir yüzünü sert bir şekilde sıvazlayarak derin bir nefes aldı.

"B-bir şey olmadı yavrum, uykusuzluktan..."

Demir'in konuşurken titreyen sesi, içime bir kuşku düşürmüştü. Konuşmak için ağzımı açtığımda Demir oturduğu yerden kalkarak, bana bakmadan kapıya döndü.

"Uyandığını doktora haber edeyim."

Demir hızlı adımlarla odadan çıktığında, derin bir nefes alarak etrafıma baktım. Bulunduğum odadaki Pembe süslemeler dikkatimi çekmişti.

Kaşlarımı çatarak etrafta, mavi süslemeler var mı diye bakmaya başladım.

"İkiz kızım mı oldu yoksa? Oğlum için neden süsleme yok ki?.."

Demir geldiğinde mavi süslemelerin neden olmadığını sormayı aklıma not ederek, doktorun gelmesini beklemeye başladım...

Açılan kapının sesini duyunca, kapadığım gözlerimi araladım. Başımda duran Hande ve yanındaki tanıyamadığım kadına ufak bir bakış atarken, kapı önünde duran bütün aileyi gördüm.

Onlarda benim gibi heyecanlı olmalılardı...

Gözlerimi kapı önünde duranlardan çektiğim sırada, sol tarafıma geçmiş, elimi sıkıca tutan Demir'e döndüm.

"Aşkım. Odada neden bir tek Pembe süslemeler var? Oğlum için mavi süslemelerinde olması gerekmiyor muydu?.."

Demir dediğim şeyle yutkunarak Hande'ye baktığında, bende Hande'ye döndüm.

Hande derin bir nefes alırken, konuşmasına izin vermeden hemen atıldım.

"Çocuklarımı ne zaman göreceğim. Anne sütü lazımdır şimdi onlara. Ne zaman yanıma getirirler?"

Hande, alt dudağını yalayarak buradakilere anlamadığım bir şekilde açıklama yapmaya başladı.

"Hâlâ narkozun etkisinde olmalı. İzin verirseniz psikoloğumuz kendisine açıklasın."

Yarım Kalan Sevda...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin