GERİ DÖNÜŞ OLSA

BÖLÜM 5.

Okunmalar artıyor ve ben o kadar çok mutluyum ki hikayeyi tam bilmiyorsunuz olay ne bilmiyorsunuz herşey ileri bölümlerde cikicak ortaya

"Başındaki talipler"dedi Yağız.sorar gibi daha çok hesap sorar gibi.

"Evet"dedi Aleda hiç çekinmeden. Yağız'ın bakışları değişti merak etmişti kimdi bu talip? Daha doğrusu talipler.

Ela onları izleyip acaba asıl konunun ne zaman açılıp.Aleda'nın nasıl hesap sormasını merak ediyordu.

Aleda'da merak ediyordu içi içini yiyordu.

Ela ise saçma bir şekilde oluşan sessizliği bozdu"şu üniversitesi deki sarışın çocuk mu?"diye sordu.

Aleda gözlerini açıp 'yapma'der gibi baktı ela'ya. Yağız ise düşünmeye başladı oda sarışın biriydi. Demekki hâlâ sarışınlara ilgisi vardı. Mutlu oldu buna sebepsizce.

Ama bu mutluluğu çok sürmedi "saçmalama ela onun defteri kapandı bile çoktan benim için ayrıca sarışın erkek mi olur ya"dedi.

O sırada bütün bakışlar Yağız'a yöneldi. Aleda ise bunu bilerek yapıyordu küçük düşürmek istiyordu onu. Gözünde bir çöpten farkı kalmadığını anlamasını istiyordu.

"Tabi yağız abim farklı"diye devam etti. Ela ise 'vay be' dercesine kaşlarını kaldırıp baktı.

Ela konuşmaya dalga geçerek devam etti"birde şu sürekli senden not isteyip arasına çiçek koyan çocuk diyormuşum aleda"dedi gülerek ve bardağa su doldurup içmeye başladı.

"Aslında evet o"dedi Aleda. Elanın ağzındaki suyu abisinin üstüne doğru püskürmesi bir oldu.

Yağız ise herşeyi dikkatlice anlamaya çalışıyordu. Bir sarışınlara olan ilgisini kesinlikle kaybetmişti,iki bu çiçekler verip not isteyen orosbu çocuğu kimdi? Kendine gel yağız diye geçirdi içinden. Yıllar önce bitmişti herşey hatta önün için hiç başlamamıştı. Sakin kalmaya çalışarak derin nefesler alıp verdi yüzüne gelen suları temizledi bir peçete ile.

Aleda ise bastı kahkahayı yade ile beraber ama kahkahası yarım kaldı "Komik mi lan kesin sesinizi"diye yükseldi birden yağız. Bu Aleda'nın sinirini bozdu ve direk lafa atladı "senin karşında Yade'n var nasıl böyle konuşabiliyorsun yağız"yağız'ın kaşları çatıldı"sen hayırdır ya daha bugün geldin birde bana hesap mı soruyorsun"dedi sert ses tonuyla.

"Ben senin bu konakta canın sıkıldıkça bağırıp kızdığın insanlardan değilim yağız ağa"dedi. Yağız ağa kısmını bastırarak söylemişti. 

Yağız aleda'ya yaklaşıp yüzüne doğru eğildi ve "sen hâlâ 14 yaşında kaldın herhalde ha küçük kız"dedi.

Aleda'nın içinde kıyametler koptu sırtındaki bıçak şuan kalbinde de vardı. Gözleri doldu ama bozuntuya vermedi asla duruşunu dikleştirdi hatta.

"Sana 14 yaşında kaldığımı zannettiricek ne yaptım söyle" dedi. Yağız yalpaladı bu sözler ile ama sustu. Cevabı vardı elbette ama konuşmak istemiyordu önemsiz Bir şeydi onun için"kendimi yormaya değmez"dedi ve mutfaktan çıktı.

Aleda'nın omuzları çöktü yade'si ne baktı dolu gözler ile. Yade biliyordu küçükken Aleda'nın yağızı sevdiğini.

"Hâlâ mi be yavrum"dedi yumuşak tonlu sesi ile Aleda orda ağlayamazdı eğer ağlarsa yade gidip yağız'dan hesap sorardı bu kadarına gerek yoktu. Kendi içimde yaşarım dedi ve konuşmaya başladı"yok be yadem çok sular aktı o köprüden, Yağız'dan bana yar değil sadece abi olur"dedi ve içinden ekledi'yar olmazsa bile yara olur'.

Ela Aleda'nın yanına gelip omzunu sıvazladı"inşallah öyledir be güzelim yine yaşamayalım aynı şeyleri, yazık etme kendine"dedi. Haklıydı yine yaşamak istemiyordu aleda aynı şeyleri. Ama şu kalp denilen nalete söz geçiremiyordu.

O günleri hatırladı Aleda, hiçbirsey yemiyor,içmiyor sadece mezarlığa gidip saatlerce oturuyordu.  Ara  sıra parka gidip elleri ile o ağaçtaki harfleri kazıyıp sökmek istediğini ve bunun yüzünden parmaklarının günlerce ağrıyıp kanamasını da hatırladı.

Şuan gitmek istediği tek yer vardı annesinin mezarı....

"Yade ben bir mezarlığa gideyim olur mu" dedi."kızım tek başına gitme ela'yı da al o şerefsiz ya senin geldiğini haber aldıysa"dedi. Bu şerefsiz kimdi peki? Aleda'nın babası aynı zamanda da annesinin katili.

Ayayaya emirim de emirim

Kim peki bu çiçek koyan çocuk?